Oruç Bölümü
Musannif, Resûlüllah' (S.A.V.) in :
«İslâm dini beş şey üzerine kurulmuştur: Allah'dan başka ilâh olmadığına ve Muhanimed'in Onun Resulü olduğuna şehâdet etmek, Namaz kılmak, Zekât vermek, Ramazan orucunu tutmak ve Hac etmektir.» hadîs-i şerifine uyarak orucu [71] zekâtın peşisıra zikretmiştir.
Savın : Lügat yönünden imsak (tutmak) dır. Şer'an : Yemeyi, İçmeyi ve cinsî münâsebeti (cimâı) sabahtan akşama kadar terk etmektir. Musannif, burada bazı fukahâmn dediği gibi, gündüzün (nehâran) dememiştir. Çünkü ( n e h â r ), bazan güneşin doğmasından batmasına kadar olan vakte denir. Nitekim Resûlüllah (S.A.V.) :
«Gündüzün nama» sessizdir» buyurmuştur.
(Oruç) Niyet sahibinin, oruca niyetle yemeyi, içmeyi ve cinsî münâsebeti terk etmesidir. Çünkü ameller niyetlere göredir. «Niyet sahibi» kaydı, hayızlı, lohusa ve kâfiri bundan ayırdetmek içindir.
Oruç, ya farzdır ya da vâcibdir. Biri Ramazan orucunun edâ ve kazası gibi muayyen farzdır. Bunun farzıyyeti Kitâb, Sünnet ve Ümmetin icmâı ile sabittir.
Bir çeşidi de; yemin keffâreti, zıhâr keffâreti, kati keffâreti, ihramda av cezası ve eza fidyesi misâli keffâret [72] orucu gibi muayyen olmayandır, tnşâallâhu Teâlâ yakında açıklaması gelecektir.
Vâcib olan : Muayyen nezr ve mutlak nezr gibi oruçlardır. Veya oruç bu zikredilenlerden başkaları gibi nafiledir.
Hidâye'de : «Şüphesiz Ramazan orucu farzdır. Çünkü Yüce Allah (C.C.) :
«Oruç size farz kılındı.» [73] buyurdu, denmiştir.
Orucun farziyyetine dâir İcmâ vardır. Bundan dolayı inkâr eden kâfir olur. Terk eden de fâsik olur.
Nezredilmiş oruç vâcibdir. Çünkü Yüce Allah (C.C.) :
«Nezirlerini yerine getirsinler» [74] ve yine :
«And verdiğiniz zaman, Allah'ın andını yerine getirin.» [75] buyurmuştur.
Eğer Ramazan orucu gibi, nezredilmiş olan oruç da Kitâb ile sabit olduğu için farzdır, denilirse, cevaben şöyle denir: Kitâb, âmm1 (umûmî) dır. Kendi cinsinden vâcib olmayan şey, ondan tahsîs edilmiştir. (Yâni çıkarılmıştır.) Misâl olarak, hastayı ziyaret etmek, her namaz vaktinde abdesti yenilemek ve bunların benzerleri zikredilebilir.
Sadru'ş-Şerîa (Rh.A.) buna itiraz edip : «Nezredilmiş olan şey; namaz, oruç ve hac ve bunların benzerleri gibi, maksûd ibâdetlerden olduğu zaman, onun lüzumu icmâ ile sabittir. Bu durumda, her ne kadar icmânın senedi zannî olsa da, sübûtu kat'î olur. O da, mahsûs olan âmmdır. Öyleyse lâyık olan farz olmaktır,» demiştir.
Ben derim ki; onun cevâbı şudur : Burada farzdan maksad, inkâr edeni kâfir olan itikadı farzdır. Nitekim Hidâye'nin ibaresi buna delâlet eder. Bu mânâya göre farzıyyet mutlak icmâ ile sabit olmaz. Bilâkis tevatür ile nakledilmiş olan farzıyyet, Ramazan orucunda olduğu gibi icmâ ile sabit olur.
Nezredilmişde,' farzıyyeti ile ilgili icmânın nakli tevâtüren sabit olmayınca, vücûb mertebesinde bakî kalmıştır. Çünkü şöhret veya âhâd yolu ile nakledilmiş olan icmâ, bu mânâ ile usûl kitaplarında açıklanan hadîs-i şerîfde olduğu gibi vücûb ifâde eder, farzıyyet ifâde etmez. [76]
«İslâm dini beş şey üzerine kurulmuştur: Allah'dan başka ilâh olmadığına ve Muhanimed'in Onun Resulü olduğuna şehâdet etmek, Namaz kılmak, Zekât vermek, Ramazan orucunu tutmak ve Hac etmektir.» hadîs-i şerifine uyarak orucu [71] zekâtın peşisıra zikretmiştir.
Savın : Lügat yönünden imsak (tutmak) dır. Şer'an : Yemeyi, İçmeyi ve cinsî münâsebeti (cimâı) sabahtan akşama kadar terk etmektir. Musannif, burada bazı fukahâmn dediği gibi, gündüzün (nehâran) dememiştir. Çünkü ( n e h â r ), bazan güneşin doğmasından batmasına kadar olan vakte denir. Nitekim Resûlüllah (S.A.V.) :
«Gündüzün nama» sessizdir» buyurmuştur.
(Oruç) Niyet sahibinin, oruca niyetle yemeyi, içmeyi ve cinsî münâsebeti terk etmesidir. Çünkü ameller niyetlere göredir. «Niyet sahibi» kaydı, hayızlı, lohusa ve kâfiri bundan ayırdetmek içindir.
Oruç, ya farzdır ya da vâcibdir. Biri Ramazan orucunun edâ ve kazası gibi muayyen farzdır. Bunun farzıyyeti Kitâb, Sünnet ve Ümmetin icmâı ile sabittir.
Bir çeşidi de; yemin keffâreti, zıhâr keffâreti, kati keffâreti, ihramda av cezası ve eza fidyesi misâli keffâret [72] orucu gibi muayyen olmayandır, tnşâallâhu Teâlâ yakında açıklaması gelecektir.
Vâcib olan : Muayyen nezr ve mutlak nezr gibi oruçlardır. Veya oruç bu zikredilenlerden başkaları gibi nafiledir.
Hidâye'de : «Şüphesiz Ramazan orucu farzdır. Çünkü Yüce Allah (C.C.) :
«Oruç size farz kılındı.» [73] buyurdu, denmiştir.
Orucun farziyyetine dâir İcmâ vardır. Bundan dolayı inkâr eden kâfir olur. Terk eden de fâsik olur.
Nezredilmiş oruç vâcibdir. Çünkü Yüce Allah (C.C.) :
«Nezirlerini yerine getirsinler» [74] ve yine :
«And verdiğiniz zaman, Allah'ın andını yerine getirin.» [75] buyurmuştur.
Eğer Ramazan orucu gibi, nezredilmiş olan oruç da Kitâb ile sabit olduğu için farzdır, denilirse, cevaben şöyle denir: Kitâb, âmm1 (umûmî) dır. Kendi cinsinden vâcib olmayan şey, ondan tahsîs edilmiştir. (Yâni çıkarılmıştır.) Misâl olarak, hastayı ziyaret etmek, her namaz vaktinde abdesti yenilemek ve bunların benzerleri zikredilebilir.
Sadru'ş-Şerîa (Rh.A.) buna itiraz edip : «Nezredilmiş olan şey; namaz, oruç ve hac ve bunların benzerleri gibi, maksûd ibâdetlerden olduğu zaman, onun lüzumu icmâ ile sabittir. Bu durumda, her ne kadar icmânın senedi zannî olsa da, sübûtu kat'î olur. O da, mahsûs olan âmmdır. Öyleyse lâyık olan farz olmaktır,» demiştir.
Ben derim ki; onun cevâbı şudur : Burada farzdan maksad, inkâr edeni kâfir olan itikadı farzdır. Nitekim Hidâye'nin ibaresi buna delâlet eder. Bu mânâya göre farzıyyet mutlak icmâ ile sabit olmaz. Bilâkis tevatür ile nakledilmiş olan farzıyyet, Ramazan orucunda olduğu gibi icmâ ile sabit olur.
Nezredilmişde,' farzıyyeti ile ilgili icmânın nakli tevâtüren sabit olmayınca, vücûb mertebesinde bakî kalmıştır. Çünkü şöhret veya âhâd yolu ile nakledilmiş olan icmâ, bu mânâ ile usûl kitaplarında açıklanan hadîs-i şerîfde olduğu gibi vücûb ifâde eder, farzıyyet ifâde etmez. [76]
Konular
- Saimelerin Zekatı Babı
- Devenin Nisabı :
- Sığır İle Câmûsun Nisabı
- Davarın Nisabı
- At'ın Nisabı
- Malın Zekâtı Babı
- Altın Ve Gümüşün Zekâtı
- Aşir Babı
- Maden Ve Hazînelerin Zekâtı Babı
- (Rikâz)
- Öşr Babı
- Zekât Verilecek Kimseler Babı
- Zekât Vermek Caiz Olmayan Yerler
- Fıtra Babı
- Fıtra Verilen Maddeler :
- Oruç Bölümü
- Oruca Niyet
- Orucu Bozan Şeyler Babı
- Oruçla İlgili Çeşitli Meseleler
- İtikâf Babı
- Hacc Bölümü
- Haccın Farz Olmasının Şartları :
- Haccin Farzları :
- Haccın Vâcibleri :
- Umre Ve Hükümleri :
- İhramın Mîkatları [115]
- İhrâmlıya Yasak Olan Şeyler Ve İşler :
- Kıran Ve Temettü' Babı
- Cinâyetler Babı
- İhsâr Olunan İhrâmlı Babı