Ululemre İtaat Talebi
Öğle namazının edasına yakın vakitte saray, şehrin çeşitli mahallerine münadiler çıkardı ve: Her kim jnüslüman ise Hazreti Rasûlullâhın Sancağı altına gelsin! ülûlemr'e itaat etmiyenler, karşı tarafda olanlar, Orta camideki (Şehzadebaşi Camii) bagiler ile bir olanlar din ve devlet düşmanlarıdırlar. Öldürülmeleri için fetva çıkarılmıştır. Bilindiği gibi Kur'an hü-kümlerindendirki, sizden olan emire itaatli olunuz diye fevkalade uyulması gereken bir emir vardır. Bu emirin başa geçme veya geçmesini, görevini sürdürmesini temin etmekte olan şartlar; hadis, kıyas ve icma anlayışı içinde birbirini kuvvetlendirir şekilde tesbit olunmuştur.
Bu şartlara aid hususlarda eksiği olmayan veya bu durucunu muhafaza ettirenlere itaat şarttır. Münadiler ilânı neticesinde vaziyeti duyan ahali olsun, ağaların yanında bulunan bir çok yeniçeri, mezkûr "Ulûlemre İtaat" emri karşısında, bir saniye bile tereddüt etmeden sancağı Muhammedi'nin gölgesine koştu.
Sarayın bahçeleri koşan halk ve askere dar gelmeye başladı. Şimdiki Gülhane parkının önünden daracık bir sokak yokuş olarak Topkapı Sarayı istikametine çıkar, o sokağın ismi Soğukçeşme'dir. Kalabalık oradan, Ayasofya Camii arkasını, deniz tarafında Ahırkapı ve Cankurtaran civarını doldururken, Sultanahmed Meydanı ise lebaleb dolu bir haldeydi. Buna karşılık Ağalar ve etbaları bir avuç kaldılar. Saraydan ağalara gelen bir davet, ayak divanına gelmeleri şeklinde idi. Ancak Kara Çavuş: Bizden saraya gidecek yoktur. Bulunduğumuz yerde kalacağız. Padişaha da, asi değiliz. Fakat üstümüze gelen olursa vuruşmaktan çekinmeyiz. Dedikten sonra kışlalarına çekildiler. Dışarıdan gelenleri içeri almakla beraber dışarı çıkmak isteyenlere müsaade olunmadı.
Enteresan bir bilgi geldi koğuş ağalarından birinden, bu haber, hiç merak edilmesin. Dışarıdan içeri gelmek isteyen kimse yok, buna karşılık içeride kimse kalmadı ki bunların çıkmalarını engelliyelim. Hepsi saray'ın davetine koştular.
Bu şartlara aid hususlarda eksiği olmayan veya bu durucunu muhafaza ettirenlere itaat şarttır. Münadiler ilânı neticesinde vaziyeti duyan ahali olsun, ağaların yanında bulunan bir çok yeniçeri, mezkûr "Ulûlemre İtaat" emri karşısında, bir saniye bile tereddüt etmeden sancağı Muhammedi'nin gölgesine koştu.
Sarayın bahçeleri koşan halk ve askere dar gelmeye başladı. Şimdiki Gülhane parkının önünden daracık bir sokak yokuş olarak Topkapı Sarayı istikametine çıkar, o sokağın ismi Soğukçeşme'dir. Kalabalık oradan, Ayasofya Camii arkasını, deniz tarafında Ahırkapı ve Cankurtaran civarını doldururken, Sultanahmed Meydanı ise lebaleb dolu bir haldeydi. Buna karşılık Ağalar ve etbaları bir avuç kaldılar. Saraydan ağalara gelen bir davet, ayak divanına gelmeleri şeklinde idi. Ancak Kara Çavuş: Bizden saraya gidecek yoktur. Bulunduğumuz yerde kalacağız. Padişaha da, asi değiliz. Fakat üstümüze gelen olursa vuruşmaktan çekinmeyiz. Dedikten sonra kışlalarına çekildiler. Dışarıdan gelenleri içeri almakla beraber dışarı çıkmak isteyenlere müsaade olunmadı.
Enteresan bir bilgi geldi koğuş ağalarından birinden, bu haber, hiç merak edilmesin. Dışarıdan içeri gelmek isteyen kimse yok, buna karşılık içeride kimse kalmadı ki bunların çıkmalarını engelliyelim. Hepsi saray'ın davetine koştular.
Konular
- Kadırga Mı? Kalyon Mu?
- Bizimkilerin Hâli!
- Bulgurlu Savaşı
- Devletin Siyaseti
- Vakai Vakvakiye
- Kürekçi Temini
- Deli Hüseyin Paşa Ve Girid Ahvali .
- Ben Senin Başını Keserim!
- İsraf Üzerine Bir Kaç Söz
- Para Ve Vükela Toplantısı
- Dış Politikada Davranışlarımız
- Padişahın Mukavemeti
- Ağaların Ortadan Kaldırılması
- Seyfiye İlmiye'nin İhanetine Uğruyor
- Sancakı Şerif Açılıyor
- Ululemre İtaat Talebi
- Tercih Paraya Değil Sancağa
- Saraya Dönenlerin Karşılanışı
- Ağaların Şefaat Talebi
- Cezalandırmada İki Anlayış
- Anadolu Kıyamları
- Saçlı Şeyh
- Köprülüler Devri
- Fâzıl Ahmed Paşa Girid'de
- Sarıkamış Kazakları Hatmanı
- Avusturya Seferine Girişin Hikâyesi
- Viyana Seferi Savaşa Kitlendi
- Sefer Müşaveresi
- Osmanlı Ordusu Silahları
- Düşman Taarruzu