logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

Ziraat Ortaklığının Tevsiki İle İlgili Başka Bir Örnek

Bir adama, arazi sahibi tarafından zirâat arazisi ve tohumu ay­nen verilse, bu, şöyle yazılır: Filan şahıs, filan ziraatçıya, müzârara yoluyla, arazisinin tamamım verdi. Bu arazi zirâata elverişlidir. Ve bu yer, verenin mülküdür. Haklan onundur ve onun elindedir. Yeri filan köydedir. Hududu şu şudur. Bütün haklan onundur. Tohumunu da bizatihi arazi sahibi, şu Kadar kür temizlenmiş, beyaz, yeni sulu yer buğdayı ve şu kadar ölçek olarak vermiştir. Bunları, üç sene, bir­biri ardınca, şu ayın şu gününden, şu ayın şu gününe kadar, sahih müzâraa olarak verdi. Onda fesad yoktur. Muhayyerlik de yoktur. Müvâada'da yoktur. Ziraatçı, zikredilen tohumu, zikredilen araziye ekecektir. Bizzat kendisi ve ücretlileri, avenesi, öküzleri, âlet ve ede­vatı ile isteği şekilde çalışacak, Allah'ın çıkaracağı şeyin tamamın­dan, buğdayından, samanından veren ile alan arasında yarı yarıya veya üçte birli, (ittifaklarına göre) taksim edilecektir. Her iki taraf da, bunu sahih bir kabul ile kabul eylemişlerdir.*

Ziraatçı, söylenen yerleri ve tohumu, tamamen teslim almıştır ve alışı, sahih bir alıştır. Veren de sahih bir verişle teslim eylemiştir. Ve müzâraa meclisinden, her şey tamamlandıkdan sonra kalkıp ayrılmışlardır.

Tazminatı gerektiren bir hal otursa, veren, alana ödetecektir.

Daha sağlam olmasını isterlerse; hâkime müracaat ederek, bu­nu hükme bağlatırlar. Müslüman bir hakim, bu ortaklığın sıhhatına hükmeder.

Her ikisi de nefislerine karşı şahit edinirler ve yazı tamamlanır.

Durumun, vesikada açıklanmasını söyledik; çünkü, eğer on­lar susarlarsa, tohum sahibi belli olmaz.

Şayet tohumun ikisinin arasından olmasını şart koşarlarsa, şart­ları gibi olur,

Zahirü'r-rivâye'de böyledir.

Bundan dolayı şayet bir kimse, arazisini, ona, şu kadar sene ağaç dikmek üzere, başka birine verir ve ağaçlara ve çıkacak olan diğer şeylere yarı yarıya ortak olurlarsa, işte bu caizdir. Bu durumda diki­len ağaçiar, dikenindir; meyvelerine ortaktırlar. Bu işe bir vakit ta­yini gerekir ve o vakit, tamam olunca; o ağaçların sökülmesi söylenir.

Şayet tohum ayn değil ise, onu verenin reyi geçerlidir, O tak­dirde, "tohumla beraber..." diye yazılmaz. "Ziraat için, araziyi zi­raatçıya verdi." diye yazılır.

"O yeri, ziraatçı teslim aldı." diye yazılırken "tohumu da be­raber aldı." diye yazılmaz.

Eğer tohum, aynın "gayrisi ise, bu durumda rey ziraatçıya ait­tir. Ve bu durumda, tazminat ikisine râcidir.

Şayet arazide ziraat olgunlaşmadan, ona bir hak sahibi çıkarsa; müzâri,{ — ziraatci) muhayyerdir: Dilerse onu söker ve yeri verenle aralarında taksim ederler; dilerse, hissesini o yeri verene tazmin etti­rir ve ziraatın tamamı, verenin olur.

Şayet hak ziraatın dışında oiursa; "araziyi veren şahıs, ziraatçı­ya ecr-i misil öder ve tazminat ikisine birden râci olur. Tazminat za­manı da, her ikisi beraber tazmin ederler.'' diye yazılır. Ve yazı böy­lece tamamlanır. Muhıyl'te de böyledir.

Eğer arazi iki kişinin ortak olduğu bir arazi olur ve bu ortak­lardan birisi, Hissesini zirâat ortaklığına vermek isterse; vekisa şöy­le yazılır:

Filan şahıs, boş olan şu yerdeki hissesinin tamamını (ki hissesi, o yerin yansıdır; taksim edilmemişdir. (= muşadır...), iki senimden birisidir. Hudutları, haklan kendisine aittir.) Sahih bir müzâraa ile, üç sene arka arkaya, şu ayın başından itibaren, tohumuyla birlikte nafakası O masrafları), ücretlileri, avanesi ziraatçıya ait olmak üzere, Allah'ın çıkaracağına üçte birli (üçte biri arazi sahibine, üçte ikisi de ziraatçıya) olmak şartıyla verdi.

Ve yazı, beyan eylediğimiz gibi nihayet bulur.

Eğer, tohum ziraatci tarafından ekilmişse, ona ortak olurlar; yâni tohum ikisinin arasından olur. Tohum arazi sahibinden ise, o zaman, müzâraa fâsiddir. Çıkan mahsul tohum sahibinin olur. Âmile (- ça­lışana) ecr-i misil vardır.
Bir kimse, bir yerini, bir seneliğine, belirli bir ücretle icara ve­rir; sonra da o yeri, o şahsa zirâat için verir ve tohumu icara veren tarafından olursa; bu caiz olmaz. Şayet tohum müste'cir tarafından olursa, caiz olur. [132]

Konular