Gazi Sadrazamın İkna Çalışması
Tedbir olarak düşünülen, babıâlî de bulunan zabıta ve askeri kıtaya ilâveten yeterli sayıda kuvveti babıâlî de çıkması muhtemel vakalara karşı, hazır tutmak icabında gereken müdehaleyi temin etmekdi. Bu sırada babıâlî önünden toplanmış vede bir çok şeyin kendisinden beklenmesi olağan bulunan kalabalık gürültü ve patırdıyı durmadan ziyadeleşti-rirken, savaş alanlarının bu korkusuz kumandanı, toplanan kalabalığa teskin etmek ile kendini mânevi bakımdan borçlu addetmiş olacakki yanına aynı zamanda da oğlu olan, Mahmud Muhtar Paşa'yı alarak binek taşının önüne geldi ve kalabalığa hitaba başladı.
Özetlersek, Paşa: devletçe lâzım gelen hassasiyetin gösterildiğini, olayların inkişâfını adım adım takip etmekte olduklarını bildirdi. Nevar ki bu sözler topluluğu teskine yarayacağına bazı içten içe homurdanmalar ve bunun arkasından yükselmeğe başlayan protesto mahiyetindeki sloganlar hareketlenmeğe yol açmıştı, ki Harbiye nezaretinden hükümetçe taleb olunan askeri birlik başlarında tabur komutanları binbaşı Hüsnü bey olduğu halde babıâlî ile ahali görüntüsü verilmeye çalışan serseri güruhunun arasında girdi ve mevzî aldı. İşin profesyonelleri gelen askeri kıtayı tekbirlerle karşılayıp da: "Kardeşler! Elhamdülillah biz de müslümanız. Hükümet Rumeli'yi satıyor. Onun için geldik. Biz Rumeli'yi vermeyeceğiz." diye askeri kendilerine celbe gayret sarfettilersede, Hüsnü binbaşı, vatansever ve askerî disipline bağlı bir şahsiyet olduğundan yapılan tahriklere kapılmadı. Böylece bu serseriler tantanasının bir cinayete doğru gidişini durdurmaya muvaffak oldular.
Özetlersek, Paşa: devletçe lâzım gelen hassasiyetin gösterildiğini, olayların inkişâfını adım adım takip etmekte olduklarını bildirdi. Nevar ki bu sözler topluluğu teskine yarayacağına bazı içten içe homurdanmalar ve bunun arkasından yükselmeğe başlayan protesto mahiyetindeki sloganlar hareketlenmeğe yol açmıştı, ki Harbiye nezaretinden hükümetçe taleb olunan askeri birlik başlarında tabur komutanları binbaşı Hüsnü bey olduğu halde babıâlî ile ahali görüntüsü verilmeye çalışan serseri güruhunun arasında girdi ve mevzî aldı. İşin profesyonelleri gelen askeri kıtayı tekbirlerle karşılayıp da: "Kardeşler! Elhamdülillah biz de müslümanız. Hükümet Rumeli'yi satıyor. Onun için geldik. Biz Rumeli'yi vermeyeceğiz." diye askeri kendilerine celbe gayret sarfettilersede, Hüsnü binbaşı, vatansever ve askerî disipline bağlı bir şahsiyet olduğundan yapılan tahriklere kapılmadı. Böylece bu serseriler tantanasının bir cinayete doğru gidişini durdurmaya muvaffak oldular.
Konular
- Ne Zelil Emir!
- Otuz İki Ay Nasıl Geçti
- Osmanlı-İtalya Harbi
- Mehmed Said Paşa'nın Sadareti
- İtalyanların Trablüsgarb Ve Bingazi'yi İlhakı
- İtilaf Ve Hürriyet Fırkası'nın Kuruluşu
- Said Paşanın Onuncu Sadareti
- Anayasa Madde: 35
- Belâlar Yağmur Gibi Yağıyor
- Balkan İttifakı
- Arnavutluk Meselesi
- Sadaret Tevcihine Yapılan Tesirler
- Gazi Ahmet Muhtar Paşanın Sadareti
- Gazi Paşanın Yanlışı Neydi?
- Almanya İmparatoruna Hulus Mu?
- Gazi Sadrazamın İkna Çalışması
- Balkan Savaşında Nümayişçiler Arasındaki Mebuslar Ve Reisler!
- Kâmil Paşanın 4. Sadareti
- Topçu Mirlivalarından Ferid Paşanın Suali
- Edirne İçin Sarayda Toplantı Ve Bir İhanet!
- Bâb-I Âlî Baskını
- Babıâli Baskını Tasviri
- Son Darbe '
- Üzerinde Durulacak Soru!
- Kâmil Paşanın İstifası
- Bir Başka Yönüyle Babıali Baskını
- Ömer Naci Bey'in Ayıbı!
- Osmanlı-İngiltere Mutasavver İttifakı
- Sultan Reşad'a Kâmil Paşanın Layihası
- Kâmil Paşa İngiliz Sefaretine Sığınıyor!