ONİKİNCİ MESELE:

Deriz ki: Emir ve nehiy, birşey üzerine vârid olduğu zaman, eğer bunlardan biri o şeyin bazı niteliklerine veya cüziyyâtma vb. yönelik ise, bir önceki meselede böyle bir içtimâ halinin caiz oldu­ğunu ortaya koyan izah geçmişti. Bunun iki şekli vardır:

a) Emir bütüne, nehiy ise bütünün niteliklerine yönelik olur. Bu şekil çoktur. Meselâ: Yemek hazır iken namaz kılmak, sıkışık vaziyette iken namaz kılmak, mekruh vakitlerde namaz kılmak, bayram günlerinde oruç tut­mak, garar ve bilinmezlik içeren alış veriş yapmak, (kısas yoluyla) öldürmede aşırılık göstermek ve adaletin gözetilmesi konusunda sınırı aşmak, alış veriş vb. akit­lerde hile ve aldatmada bulunmak... gibi.
b) Nehyin bütüne yönelik olması, emrin ise niteliklerle ilgi­li olması. Bunun da örnekleri vardır: Meselâ, günah işlerken gizli işlenmesinin emredihnesi gibi. Hz. Peygam­ber hadislerinde şöyle buyurmuşlardır: "Siz­den kim bu pisliklerden birine müptela olursa, Allah'ın örtüsü ile örtünsün"[271]Yapılan bir kötülüğün peşinden "...Sonra hemen tevbe ederler'[272] âyet-i kerîmesinin bir gereği olarak derhal bir iyilik yapılması emri [273]de böy­ledir. "Sizden bir tamah peşinde giden, yavaş yürü­sün'[274]rivayeti de böyledir.
Birinci şekil üzerinde usûlcüler durmuşlardır [275]dolayısıyla onu burada tekrar etmenin bir anlamı yoktur. İkinciye gelince, onun hakkındaki hüküm de, birinci hakkındaki sözlerinden çıkarı­labilir. Detaylarla ilgili olmak üzere usûl kitaplarının ilgili bölümlerine müracaat etmelisin. Allahu a'îem!
Burada bir konu daha açılıyor ki o da şudur: [276]


Eser: El-Muvafakat

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

El-Muvafakat

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..