Teyemmümü Bozan Şeyler :

Abdesti bozan şey, teyemmümü de bozar. Çünkü teyemmüm abdes-tin naibidir, (makamına kâim olandır.)

Teyemmüm eden kimsenin temizlenmesine yetecek suya kadir ol­ması da teyemmümü bozar. Çünkü bu takdirde, geçen abdestsizlik or­taya çıkıp toprağın temizleyiciliği son bulur. Yoksa temizlenmeye ye­tecek kadar suya kadir olmak, bozma sebeblerinden değildir. Çünkü o, ne hakîkaten ve ne de hükmen kendisinde pisliğin çıkması değildir.

Eğer teyemmüm eden kimse, suya kadir olsa da abdest almadan ön­ce suyu yitirse, teyemmümü tekrar eder. Şayet cünub kimse gusl edip meselâ sırtına su ulaşmadan su bitse ve abdesti icâb eden had.es ile muhdis olsa, cenabet ve hadesin ikisi için teyemmüm edip ondan sonra ikisine yeter su bulsa, gusl ve abdestten her birinin hakkında te­yemmümü bâtıl olur. Eğer bulduğu su ikisinden birine yetmezse, teyem­müm ikisi hakkında bakî kalır. Eğer biaynihî (bizzat) ikisinden birine yeterse, hangisine yeterse onu yıkar ve diğeri hakkında teyemmüm ba­kî kalır. Eğer ikisinden her birine münferiden yeterse, lum'a'yı yâni ku­ru kalan yerleri yıkar. (Lum'a'dan maksâd, cenâbetlikten temizlenmek için gusl ettiği vakitte su yetinmeyip geri kalan kısımdır. Onu yıkar. Çünkü cenabetlik daha büyük pisliktir.)

Teyemmüm eden kimsenin- sı'rtına yetecek suya kadir olması, ih­tiyâcından fazla olduğu haldedir. Çünkü o suyu ihtiyâcı için, meselâ susuzluğunu gidermek için kullanacak olsa, sırtına yetmezse, yok hük­münde olur.

Uyuklayan kimsenin, teyemmüm ile su üzerinden geçip gitmesi de teyemmümü bozar. Hattâ, eğer teyemmümlü kimse, su üzerinden uyur­ken geçse, onun teyemmümü uyku ile bozulmuş olur. Yoksa su üze­rinden geçip gitmesiyle bozulmuş olmaz. Su üzerinden uyurken geçen teyemmümlü, uyanık geçen teyemmümlü gibidir. Yâni su üzerinden uyanık geçen kimsenin teyemmümü uyuklamakla bozulduğu gibi, uyuk-layanın da su üzerinden geçmesi, teyemmümü uyuklamakla bozar.

Hiddet (İslâm dîninden dönme) böyle değildir. Çünkü bu, teyem­mümü bozmaz. Hatta, Müslüman iken teyemmüm edip sonra, (Allah korusun) dinden dönse, sonra yine İslâm'a gelse, o teyemmüm ile onun namazı sahîh olur.

Eğer bir insanın abdest uzuvlarının çoğu küçük hadesde veya bütün bedenînin çoğu büyük hadesde yaralı olsa, o kimse teyemmüm eder.

Çünkü ekser (çoğunluk) için küllün (bütünün) hükmü vardır. Eğer çoğu (ekseri) yaralı olmazsa, abdestte ve guslde uzuvları yıkar. Yıka­mak ile teyemmümü bir arada yapmaz. Çünkü onda bedel ile kendi­sinden bedel kılınanın bir araya getirilmese vardır. Halbuki bunun şeri­atta benzeri yoktur.

Eğer abdest uzuvlarının çoğunda yara olup su o yaraya zarar ve­rirse ve yine teyemmüm uzuvlarının çoğunda yara olup teyemmüm o yaraya zarar verirse, namazı kaza eder. Ebû Yûsuf (Rh.A.) : t«Kâdir ol­duğunu yıkayıp namazı kılar ve iade eder.» demiştir. Zeylaî' (Rh.A.) de böyle demiştir.
Abdestte mânı, şayet Yüce Allah' (C.C.) m kullan tarafından olur­sa, meselâ, kâfirlerin abdestten menettikleri esir Müslüman gibi ve zin­danda olan tutuklu gibi ve eğer abdest alırsan seni öldürürüm denilen kimse gibi, bu takdirde onun için teyemmüm caiz olur. Engel kalktığı zaman teyemmümlü o teyemmümle kıldığı namazı iade eder, [111]


Eser: Dürer

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Dürer

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..