Nîfâs Kanı:
Nîfâs, çocuğun peşisıra akan kandır. Bu nifâs, aslında kadının do-ğurmasıdır. Tekilinde (Nüfesâ) denir. Yâni loğusa demektir. Çoğulunda (Nisvetü nifasin) (nifaslı kadınlar) denjr. Arapçada (Nüfesâ) ve (Uşerâ) dan başka, tekili (Fualâ) olup (Fuâl, fiâl) vezninde çoğul olan kelime yoktur. Sıhâh-i Cevheri'de böyle zikredilmiştir.
Nîfâs (loğusalık) denilen kanın en azında sınır yoktur. [133] Çünkü çocuğun çıkması, nifâs kanının rahimden olduğuna açık bir alâmettir. Şu halde, rahimden olması tarafını teyid eder bir şeye hacet yoktur. Hayz onun gibi değildir. Çünkü hayzın rahimden olmasına delâlet eder şey yoktur, onun için imtidâd müraccah [134] kılınmıştır.
Nifâsın en çoğu kırk gündür. Çünkü Resûlullah (S.A.V.);
«Lohusa kadın için kırk gün müddet vardır.» buyurmuşlardır.
Hayz ve nifâsdan her biri, içdonu altında olan şeyden faydalanmak arzusunu meneder. Mübaşeret ve tefhîz gibi. Peştamalın (izârın) üstün-den ellemek ve öpmek helâldir. İmâm Muhammed' (Rh.A.) e göre, yalnız kan yerinden sakınılır.
Hayz ve nifâs, namazı ve orucu da meneder. Çünkü bunun üze* rinde icmâ-ı ümmet [135] vardır. Yalnız orucu kaza eder, namazı kaza etmez. Çünkü namazın vâcib olmasını ve edasının sıhhatini hayz meneder. Ama, orucun vâcib olmasını menetmez. Onun nefsi vücûbu sabittir, edasının sahîh olmasına manîdir. Şu halde, kadm temizlendiği zaman orucunu kaza eder.
Hayz ve nifâsın ekser müddetinde, kanı kesilen kadının yıkanmadan cinsî münâsebette bulunması helâldir. Daha azda kanı kesilen kadının vat'ı helâl değildir. Yâni hayz kanı on günden daha azda ve nifâs kanı kırk günden daha azda kesilen kadının yıkanmadıkça yahut üzerinden bir vakit namaz geçmedikçe cinsî münâsebeti helâl değildir. Ancak, eğer kanın kesilmesinden itibaren onda gusl ve tahrîme sığacak kadar bir namaz vakti, geçmiş olursa, bu takdirde, her ne kadar gusl etmedi ise de, cinsî münâsebeti helâldir. Çünkü namaz, kadının zimmetinde borçtur. Şu halde, kadın hükmen temiz sayılır. İmdi eğer kân on günden daha azda, üç günden sonra veya üç günden daha fazla geçtikden sonra kesilse, eğer kanın kesilmesi âdetinden eksik ise, guslünü namaz vaktinin sonuna kadar tehir etmesi vâ-cibdir. Eğer namaz vaktinin geçmesinden korkarsa, gusl eder ve namazı kılar. Murâd olan, vaktin müstehâb olan sonudur. Yoksa kerahet vakti değildir. Eğer kanın kesilmesi, âdetinin başında veya âdetinden daha çokda olursa veya hayzı yeni başlayan kadın olursa, istihsânen [136] gusl etmeyi tehir eder. Guslü geciktirmesi müstahab olur. Eğer üç günden daha azda kesilirse, namazı vaktin sonuna kadar tehir eder. Eğer namazının geçmesinden korkarsa, âbdest alıp namazı kılar.
Sonra zikredilen durumlarda kesilen kan, on gün içinde yine gelse, o kadının temizlenmesiyle hüküm bâtıl olur; gerek yeni hayz görmeye başlayan bir kadın olsun ve gerekse âdet sahibi olsun. Eğer onuncu günde veya on günden daha fazlada kesilse, on günün geçmesi sebebiyle o kadmin temizliğine hükmedilir ve o kadına gusl vâcib olur.
Zikredilmiştir ki: On güne kadar, bir gün kan görüp ve bir gün temizlik görmek, kadınların âdetlerindendir. Eğer kan görürse, namazı ve orucu terk eder. Eğer ikinci gün temizlenirse, abdest alır ve namazı kılar. Sonra üçüncü günde, namazı ve orucu terk eder. Dördüncü günde gusl eder ve namazı kılar. On güne kadar böyle amel eder.
«Hayızlı kadınla cinsî münâsebet helâldir» diyen kâfir olur. Çünkü haram olması, kesin nass ile sabittir. [137]
Nîfâs (loğusalık) denilen kanın en azında sınır yoktur. [133] Çünkü çocuğun çıkması, nifâs kanının rahimden olduğuna açık bir alâmettir. Şu halde, rahimden olması tarafını teyid eder bir şeye hacet yoktur. Hayz onun gibi değildir. Çünkü hayzın rahimden olmasına delâlet eder şey yoktur, onun için imtidâd müraccah [134] kılınmıştır.
Nifâsın en çoğu kırk gündür. Çünkü Resûlullah (S.A.V.);
«Lohusa kadın için kırk gün müddet vardır.» buyurmuşlardır.
Hayz ve nifâsdan her biri, içdonu altında olan şeyden faydalanmak arzusunu meneder. Mübaşeret ve tefhîz gibi. Peştamalın (izârın) üstün-den ellemek ve öpmek helâldir. İmâm Muhammed' (Rh.A.) e göre, yalnız kan yerinden sakınılır.
Hayz ve nifâs, namazı ve orucu da meneder. Çünkü bunun üze* rinde icmâ-ı ümmet [135] vardır. Yalnız orucu kaza eder, namazı kaza etmez. Çünkü namazın vâcib olmasını ve edasının sıhhatini hayz meneder. Ama, orucun vâcib olmasını menetmez. Onun nefsi vücûbu sabittir, edasının sahîh olmasına manîdir. Şu halde, kadm temizlendiği zaman orucunu kaza eder.
Hayz ve nifâsın ekser müddetinde, kanı kesilen kadının yıkanmadan cinsî münâsebette bulunması helâldir. Daha azda kanı kesilen kadının vat'ı helâl değildir. Yâni hayz kanı on günden daha azda ve nifâs kanı kırk günden daha azda kesilen kadının yıkanmadıkça yahut üzerinden bir vakit namaz geçmedikçe cinsî münâsebeti helâl değildir. Ancak, eğer kanın kesilmesinden itibaren onda gusl ve tahrîme sığacak kadar bir namaz vakti, geçmiş olursa, bu takdirde, her ne kadar gusl etmedi ise de, cinsî münâsebeti helâldir. Çünkü namaz, kadının zimmetinde borçtur. Şu halde, kadın hükmen temiz sayılır. İmdi eğer kân on günden daha azda, üç günden sonra veya üç günden daha fazla geçtikden sonra kesilse, eğer kanın kesilmesi âdetinden eksik ise, guslünü namaz vaktinin sonuna kadar tehir etmesi vâ-cibdir. Eğer namaz vaktinin geçmesinden korkarsa, gusl eder ve namazı kılar. Murâd olan, vaktin müstehâb olan sonudur. Yoksa kerahet vakti değildir. Eğer kanın kesilmesi, âdetinin başında veya âdetinden daha çokda olursa veya hayzı yeni başlayan kadın olursa, istihsânen [136] gusl etmeyi tehir eder. Guslü geciktirmesi müstahab olur. Eğer üç günden daha azda kesilirse, namazı vaktin sonuna kadar tehir eder. Eğer namazının geçmesinden korkarsa, âbdest alıp namazı kılar.
Sonra zikredilen durumlarda kesilen kan, on gün içinde yine gelse, o kadının temizlenmesiyle hüküm bâtıl olur; gerek yeni hayz görmeye başlayan bir kadın olsun ve gerekse âdet sahibi olsun. Eğer onuncu günde veya on günden daha fazlada kesilse, on günün geçmesi sebebiyle o kadmin temizliğine hükmedilir ve o kadına gusl vâcib olur.
Zikredilmiştir ki: On güne kadar, bir gün kan görüp ve bir gün temizlik görmek, kadınların âdetlerindendir. Eğer kan görürse, namazı ve orucu terk eder. Eğer ikinci gün temizlenirse, abdest alır ve namazı kılar. Sonra üçüncü günde, namazı ve orucu terk eder. Dördüncü günde gusl eder ve namazı kılar. On güne kadar böyle amel eder.
«Hayızlı kadınla cinsî münâsebet helâldir» diyen kâfir olur. Çünkü haram olması, kesin nass ile sabittir. [137]
Konular
- Sünnet Olan Gusl:
- Mendûb Olan Gusl :
- Cünub Ve Hayızlıya Haram Olan İşler :
- Kendileriyle Abdest Ve Gusl Caiz Olan Sular :
- Kuyular Faslı
- Teyemmüm Babı
- Teyemmümün Farzları:
- Teyemmüm Caiz Olan Maddeler :
- Teyemmümü Bozan Şeyler :
- İki Mest Üzerine Mesh Babı
- Mest Üzerine Meshin Farziyyeti :
- Meshi Bozan Şeyler :
- Sargı Üzerine Mesh :
- Kadınlara Mahsûs Olan Kanlar (Demler) Babı
- Hayz Kanı:
- Nîfâs Kanı:
- İstihâza Kanı :
- İstihazanın Hükmü :
- Pislikleri Temizleme Babı
- İstincâ Ve Istibrâ Hakkında Bîr Fasıl
- Namaz Bölümü
- Namazın Farzıyyeti Ve Hukmu :
- Namaz Vakitleri:
- Müstehab Vakitler :
- Mekruh Vakitler :
- Ezan Babı
- Namazın Şartları Babı
- Necasetten Temizlenmek :