logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

Namazın bir kimseye farz olması için, İslâm, akıl ve bulûğ şart kı­lınmıştır. Nitekim Fıkıh Usûlünde, Dinin fürû' (amelî kısmı) ile tekli­fin medarının (sebebinin) bu üç şey olduğu anlatılmıştır.
Şayet yaşı on yıla vardıysa, çocuğun, namazı terkettiği için dövül­mesi vâcib olur.  [1] Çünkü Resûlüllah  (S.A.V.) :
«Siz, yedi yaşında olan çocuklarınıza namazla emredin ve on yaşın­da olan çocuklarınızı namazı Icrkettikleri için dövün.» [2] buyurmuş­tur.

Namazın farz olduğunu inkâr eden kimse kâfir olur. Çünkü nama­zın farzıyyeti, ihtimâle yer vermeyen kesin deliller ile sabittir. Şu hal­de, onu inkâr edenin hükmü, mürted' (dinden dönen) in hükmüdür.

Üşenerek, namazı kasden terk eden kimse fâsiktır. O kimse nama­zı kıhncaya kadar hapsedilir. Çünkü fâsık, kul hakkı için hapsedilir. Yüce Allah' (C.C.) m hakkı ise kul hakkından daha büyük haktır.

Bir kavle göre, «Cezada mübalağa (şiddet) için, o namazı terkeden kimseden kan akıncaya kadar dövülür.»

Namazı cemaatle kılan kimsenin Müslümanlığına hükmedilir. Yâ­ni, şayet kâfir, cemaatle namaz kılsa, bize göre, Müslüman olduğuna hükmedilir. İmâm Şafiî (Rh.A.) bunun aksi görüştedir. Çünkü bize gö­re, cemaat bu Ümmet-i Muhâmmed'e mahsustur. Tek başına namaz ve diğer ibâdetler bunun hilâfınadır. Çünkü bunlar diğer ümmetlerde de vardır. Resûlullah (S.A.V.) buyurmuştur ki:
«Bir kimse bizim namazımızı kılsa ve bizim kıblemize yönelse, o bizdendir.» [3]

Ulemâya göre; «Bizim namazımız» sözüyle murâd, hey'et-i mahsû­sa üzere cemaatle kılınan namazdır. Cemaatsiz namaz ise, bizde mev-cûd olduğu gibi, kâfirlerde de vardır.»

Hacda caiz görüldüğü gibi, Namazda niyabet (vekillik), asla carî olmaz. Yâni kendi namazını başkasına kıldırmak caiz görülmez.
Yine, malla da caiz görülmez. Nitekim şeyh-i fânî  [4]  hakkında fidye ile oruçta caiz görüldüğü gibi. Çünkü niyabet ancak şeriatın izni ile caiz olur. Halbuki namazda niyabete (vekilliğe) şeriatın izni yoktur. [5]