Avreti Örtmek :
Namazın şartlarından biri de avreti örtmektir. Erkeğin uzvu için avret, göbeği altından iki dizleri altına kadardır. Şu halde göbek avret değildir, dizler avrettir. [35]
Cariyenin uzvunda da avret meselesi erkeğinki gibidir. Yâni erkekte avret olan uzuv cariyede de avret olur. Cariyenin sırtı ve karnı da avrettir. Sırt ve karın erkekte avret değildir, cariyede avrettir.
Mü kât ebe, müdebbere ve ümmü veledin sırtı ile karnı avret olmakta câriye gibidir. Hür kadının bütün uzuvları avrettir. Sâdece yüzü, iki elinin ayaları ve iki ayakları avret değildir. Çünkü kadının eliyle eşyaya temas mecburiyeti onu örtmesini güçleştirir. İki elinin ayalarında da açık kalmak zarureti vardır. Yüzünü açmaya da ihtiyâç olup, özellikle şehâdette, muhakemede ve nikâhda yüzünü açmasından başka çâre yoktur.
Yollarda yürürken ayaklarını örtmek, bilhassa kadınların fakir olanlarına zor gelir. Bu, Yüce Allah' (C.C.) in;
«Ancak kendiliğinden görünen kısmı müstesna» [36] kavlinin mânâsıdır.
Yâni bu âyet «âdet ve yaratılışın, onun görünmesini gerektirdiği şey müstesnadır» diye tefsir edilmiştir.
Kadının ayağının da avret olduğu rivayet edilmiştir.
Ön (kubül) ve geri (dübür) gibi, avret-i galîza olan uzvun dörtte birinin açılması namazı bozar. Ya da ön ve geriden başka, karın ve uyluk gibi, hafife avret olan uzvun dörtte birinin açılması da namazı bozar. İmâm Ebû Yûsuf (Rh.A.) a göre, yarısının açılması bozar.
Bu iki avretin (galiz ve hakîkî olan) zikrine sebeb, hükümde ikisinin arasında müsavat olduğuna işarettir. Bundan dolayı, Hidâye sahibi, manî olan açılma hakkında hilafı zikrettikden sonra, «Avreti galîza bu hilafa göredir, mânı olan'açılma dörtte bir miktarıdır veya yarıdır.» demiştir.
Erkeklik organı ve husyelerden her biri _- bunların ayrı ayrı söylenmesinin sebebi, bâzı âlimlerin; erkeklik organı ile husyeler, bir t,ek uzuvdur, diye olan sözlerinden ayırdetmek içindir -ve kadının başından, başının saçından her biri mutlaka, yâni saç gerek aşağı sarksın, gerekse başka türlü olsun avrettir. Kulağı ve kabaran memelerinden her biri de avrettir. [37] Bu, kabarmayan memeden ayırdetmek içindir. Çünkü ka-barmayıp yerinde kalan memeler göğse tâbidir. Bunlardan her biri bir uzuvdur,
Namaz kılan kimsenin avreti açılsa veya namazın cevazına mâni pislikle dursa veya rhusallî, kadınların saffında namazın rükünlerinden bir rüknün edası mümkün olacak kadar zaman dursa, o musallînin namazı, İmâm Ebû Yûsuf (Rh.A.) a göre, bozulur. Çünkü namazı bozan şey, o namazda bulunmuştur. İıriâm Muhammed' (Rh.A.) e göre, bir rüknün edası mümkün olacak kadar durmakla namazı bozulmuş olmaz. Ancak bir rüknü edâ ederse bozulur. Çünkü namazı bozan şey, namazın rüknünden birini, o namazı bozan şey ile beraber edâ etmektir. Edâ ise yerine getirilmemiştir.[38]
Musannifin, «bir rüknün edası mümkün olacak kadar» demesine sebeb şudur : Çünkü musallî, avreti açılmakla beraber bir rüknü edâ etse, ittifâken namazı bozulur. Eğer avretini örterek, beklemeksizin edâ ederse, namazı ittifakla caiz olur. [39]
Konular
- Nîfâs Kanı:
- İstihâza Kanı :
- İstihazanın Hükmü :
- Pislikleri Temizleme Babı
- İstincâ Ve Istibrâ Hakkında Bîr Fasıl
- Namaz Bölümü
- Namazın Farzıyyeti Ve Hukmu :
- Namaz Vakitleri:
- Müstehab Vakitler :
- Mekruh Vakitler :
- Ezan Babı
- Namazın Şartları Babı
- Necasetten Temizlenmek :
- Avreti Örtmek :
- Kıbleye Yönelmek :
- Niyet Etmek:
- Namazın Sıfatı Babı
- İlk Tekbir (Tahrîme) ;
- Kıyam :
- Kıraat :
- Rükû' :
- Secde :
- Ka'de Ve Teşehhüd :
- Ka'de-İ Ahire:
- Namazda Tertib :
- Namazdan Kendi Sunu (Fiili) İle Çıkmak :
- Namazın Diğer Vâcibleri :
- Namazın Edebleri :