Namaz Vakitleri:
Fıkıh usûlünde anlatılan sebeb mevcûd olduğundan, namaz özürlü olmayan kimse üzerine vaktin evvelinde vâcib olur. özürlünün üzerine vaktin sonunda vâcib olur : Baliğ olan çocuk, İslâm'a giren kâfir, deli ve bayılmaktan ayıları, hayz ve nifâsdan temizlenen kimseler gibi. Çünkü vaktin sonu özürlünün hakkında sebebdir.
Müsebbebin sebeb üzerine takaddümü olamıyacağmdan dolayı, vaktin sonundan önce caiz olmaz.
Sabah Namazının Vakti; subhu sânîden (ikinci sabah vaktinden) güneşin doğuşuna kadardır; Sabah namazının vakti, subhu sânî'nin tu-lûundan (doğuşundan) yâni ufukda yayılan beyaz ki subhu sâdık da denir, onun doğmasından- güneşin doğmasına kadardır.
Sabah namazının vaktini diğer vakitlerden önceye almaya sebeb, günün başlangıcı olduğu içindir. Öğle vaktini (zuhr'u) önce söyleyen, bu vakitte kılınan namazın, vâciblerin evveli olduğuna bakarak öne almıştır. Nitekim şöyle bir hadîs-i şerif rivayet edilmiştir :
«Cibril Aleyhisselâm, Resûlullah' (S.A.V.) e gelip Kâ'be'de, birinci günü fecrin tulûu vaktinde imâm oldu. İkinci günü, oldukça beyazlık görünüp güneş doğmaya yakın olduğu vakitte imâm oldu. Sonra Cibril Aleyhisselâm; bu iki vaktin arası senin için ve ümmetin için vakittir, dedi.» [6]
öğle Namazının Vakti; güneşin zevalinden gölgenin iki misline ulaştığı vakte kadardır. Öğle vaktinin evveline delîl Yüce Allah* (C.C.) in şu kavl-i şerifidir:
«Güneşin (zeval vaktinde) kayması ânından gecenin kararmasına kadar güzelce namaz kıl.» [7]
Âyetteki, «Dülûki'ş-Şems» ile murâd, güneşin zevalidir. Fukahânın çoğu bunu kabul" etmişlerdir.
Yine, Cibril Aleyhisselâm, birinci günü, zeval vaktinde imamet etmiştir. Bu husustaki ikinci vakit ise, Cibril Aleyhisselâm'ın ikinci gün o vakitte imameti sebebiyledir. '
İmâmeyn'e göre, Öğle Namazının sonu, fey'in zevalinden başka, her şeyin gölgesi kendisinin misli kadar olduğu vakittedir. Fey' lügat yönünden, geri dönmek (rücu') demektir. Örfen; gündüzün yan çizgisi üzerinde vâki olduğu vakitte batıdan doğuya rücû' eden (dönen) bir gölgedir.
Vaktin, zevale izafesi (isnadı), zeval sırasında hâsıl olduğundan ednâ mülâbeset içindir. Tesâmuh sayılmaz.
İkindi Namazının Vakti; gölgenin iki misline erişmesi vaktinden, güneşin batmasına kadardır. İkindi vaktinin evveli, İmâm A'zam' (Rh.A.) m burada zikredilen kavlidir. İmâmeyn'e göre, şayet gölge misli kadar olsa, İkindi Vakti girmiş olur. Bu, iki kavle göre de Öğle Vaktinin çıkmasıdır. İkindi Vaktinin sonuna delîl ise, Resûlullah' (S.A.V.) in şu kavlidir:
«Her kim güneş batmadan önce ikindiden bir rek'ate yetişirse, şüphesiz ikindiye yetişmiştir.»[8]
Akşam Namazının .Vakti; güneşin batmasından şafağın kaybolmasına kadardır. Ebû Hanîfe' (Rh.A.) ye göre, şafak, kızıllığı takib eden beyazdır. İmâmeyn'e göre kızıllıktır ve bununla fetva verilir. Çünkü ehl-i lisânın (lûgatçıların) onun üzerinde ittifakları vardır. Hattâ, İmâm A'zam (Rh.A.) Âmme-i Sahabenin [9] şafağı kızıllığa hamlettiklerini bildiği için bu görüşe dönmüştür. Mebsût'da; İmâmeyn'in kavli daha geniş ve İmâm A'zam' (Rh.A.) ınki ihtiyatlı (yeğrek) dir, diye zikredilmiştir.
Yatsı ve Vitir Namazının Vakti; şafağın kaybolmasından sabaha kadardır. Başlangıcına gelince; şüphesiz fukahâ icmâ eylediler ki: Yatsı namazının vaktinin başlangıcı, ihtilaf etmelerine rağmen, şafağın peşisıradır. Sonuna gelince; selef âlimlerinin [10] icmâı sebebiyle, şüphesiz Yatsı Namazının vaktinin sonu, fecrin tulûuna kadar devam eder.
Malum değilmidir ki; hayızh kadın, şayet fecrin tulûundan önce, gece temizlense, onun bil'ıcmâ Yatsı Namazını kaza etmesi gerekir. İmdi eğer vakit devam etmeseydi, onun üzerine Yatsı Namazının kazası nasıl gerekirdi? Bu kavi, İmânı A'zam' (Rh.A.) a göredir.
İmâmeyn'e göre, Vitrin vakti, Yatsı Namazından sonradır. Sonunda ihtilâf yoktur. Bu ihtilâfa sebeb; Vitr Namazının İmâm A'zam'-(Rh.A.) a göre farz ve İmâmeyn'e göre, sünnet olmasıdır. [11] Nitekim yakında açıklaması gelecektir.
İhtilâfın faydası iki yerde görülür.
Birisi şudur : Eğer bir kimse yatsı namazından önce Vitri unutarak kılsa veya ikisini de kılsa, Yatsı Namazının fâsid olduğu, Vitr namazı fâsid [12] olmadığı anlaşılsa, İmâm A'zam' (Rh.A.) a göre, Vitr sahîh olup yalnız Yatsı Namazını iade eder. Çünkü tertib bu gibi özürle sakıt olur. İmâmeyn'e göre, Yatsı Namazı gibi Vitri de iade eder. Çünkü Vitr Yatsı Namazına tâbidir. Yatsı Namazından önce sahîh olmaz.
İkincisi şudur: İmâm' A'zam' (Rh.A.) a göre, tertîb [13], Vitr ile diğer farzlar arasında vâcibdir. Hattâ Vitr kılmmadıkca Sabah Namazı caiz olmaz. İmâmeyn'e göre, Sabah Namazı caizdir. Çünkü f-arzla sünnetler arasında tertib yoktur.
Bu Yatsı Namazı ile Vitr, Yatsının vaktini yitiren kimse için vâcita değildir. Yâni bir kimse, güneş battığı gibi veya şafak kaybolmadan önce fecr tulü' eden bir ülkede bulunmasıyla, Yatsı Namazı ile Vitrin vaktini bulamasa, sebeb olan vaktin yokluğundan dolayı, Yatsı Namazı ile vitrin edası onun üzerine vâcib olmaz.
Teravih Namazının Vakti, Yatsı Namazından sonra fecrin tulûuna kadardır. Yâni vitrden önce ve Yatsı Namazından sonradır. Çünkü Teravih Namazı nafilelerdendir! [14] Yatsı Namazından sonra olan bir sünnettir. Esah kavi budur.
Bir kavle göre; «Teravih Namazı, Yatsı Namazı ile Vitr arasında kılınır. Hatta Yatsı Namazından önce veya Vitrden sonra kılınırsa, vaktinde edâ edilmemiş olur.»
Bu hususta; «Gecenin hepsi Teravihin vaktidir. Yatsı Namazından önce ve sonra, Vitr'den Önce ve sonra olur. Çünkü o, kıyâm'uMeyldir (Gece Namazıdır)» de. denmiştir. [15]
Müsebbebin sebeb üzerine takaddümü olamıyacağmdan dolayı, vaktin sonundan önce caiz olmaz.
Sabah Namazının Vakti; subhu sânîden (ikinci sabah vaktinden) güneşin doğuşuna kadardır; Sabah namazının vakti, subhu sânî'nin tu-lûundan (doğuşundan) yâni ufukda yayılan beyaz ki subhu sâdık da denir, onun doğmasından- güneşin doğmasına kadardır.
Sabah namazının vaktini diğer vakitlerden önceye almaya sebeb, günün başlangıcı olduğu içindir. Öğle vaktini (zuhr'u) önce söyleyen, bu vakitte kılınan namazın, vâciblerin evveli olduğuna bakarak öne almıştır. Nitekim şöyle bir hadîs-i şerif rivayet edilmiştir :
«Cibril Aleyhisselâm, Resûlullah' (S.A.V.) e gelip Kâ'be'de, birinci günü fecrin tulûu vaktinde imâm oldu. İkinci günü, oldukça beyazlık görünüp güneş doğmaya yakın olduğu vakitte imâm oldu. Sonra Cibril Aleyhisselâm; bu iki vaktin arası senin için ve ümmetin için vakittir, dedi.» [6]
öğle Namazının Vakti; güneşin zevalinden gölgenin iki misline ulaştığı vakte kadardır. Öğle vaktinin evveline delîl Yüce Allah* (C.C.) in şu kavl-i şerifidir:
«Güneşin (zeval vaktinde) kayması ânından gecenin kararmasına kadar güzelce namaz kıl.» [7]
Âyetteki, «Dülûki'ş-Şems» ile murâd, güneşin zevalidir. Fukahânın çoğu bunu kabul" etmişlerdir.
Yine, Cibril Aleyhisselâm, birinci günü, zeval vaktinde imamet etmiştir. Bu husustaki ikinci vakit ise, Cibril Aleyhisselâm'ın ikinci gün o vakitte imameti sebebiyledir. '
İmâmeyn'e göre, Öğle Namazının sonu, fey'in zevalinden başka, her şeyin gölgesi kendisinin misli kadar olduğu vakittedir. Fey' lügat yönünden, geri dönmek (rücu') demektir. Örfen; gündüzün yan çizgisi üzerinde vâki olduğu vakitte batıdan doğuya rücû' eden (dönen) bir gölgedir.
Vaktin, zevale izafesi (isnadı), zeval sırasında hâsıl olduğundan ednâ mülâbeset içindir. Tesâmuh sayılmaz.
İkindi Namazının Vakti; gölgenin iki misline erişmesi vaktinden, güneşin batmasına kadardır. İkindi vaktinin evveli, İmâm A'zam' (Rh.A.) m burada zikredilen kavlidir. İmâmeyn'e göre, şayet gölge misli kadar olsa, İkindi Vakti girmiş olur. Bu, iki kavle göre de Öğle Vaktinin çıkmasıdır. İkindi Vaktinin sonuna delîl ise, Resûlullah' (S.A.V.) in şu kavlidir:
«Her kim güneş batmadan önce ikindiden bir rek'ate yetişirse, şüphesiz ikindiye yetişmiştir.»[8]
Akşam Namazının .Vakti; güneşin batmasından şafağın kaybolmasına kadardır. Ebû Hanîfe' (Rh.A.) ye göre, şafak, kızıllığı takib eden beyazdır. İmâmeyn'e göre kızıllıktır ve bununla fetva verilir. Çünkü ehl-i lisânın (lûgatçıların) onun üzerinde ittifakları vardır. Hattâ, İmâm A'zam (Rh.A.) Âmme-i Sahabenin [9] şafağı kızıllığa hamlettiklerini bildiği için bu görüşe dönmüştür. Mebsût'da; İmâmeyn'in kavli daha geniş ve İmâm A'zam' (Rh.A.) ınki ihtiyatlı (yeğrek) dir, diye zikredilmiştir.
Yatsı ve Vitir Namazının Vakti; şafağın kaybolmasından sabaha kadardır. Başlangıcına gelince; şüphesiz fukahâ icmâ eylediler ki: Yatsı namazının vaktinin başlangıcı, ihtilaf etmelerine rağmen, şafağın peşisıradır. Sonuna gelince; selef âlimlerinin [10] icmâı sebebiyle, şüphesiz Yatsı Namazının vaktinin sonu, fecrin tulûuna kadar devam eder.
Malum değilmidir ki; hayızh kadın, şayet fecrin tulûundan önce, gece temizlense, onun bil'ıcmâ Yatsı Namazını kaza etmesi gerekir. İmdi eğer vakit devam etmeseydi, onun üzerine Yatsı Namazının kazası nasıl gerekirdi? Bu kavi, İmânı A'zam' (Rh.A.) a göredir.
İmâmeyn'e göre, Vitrin vakti, Yatsı Namazından sonradır. Sonunda ihtilâf yoktur. Bu ihtilâfa sebeb; Vitr Namazının İmâm A'zam'-(Rh.A.) a göre farz ve İmâmeyn'e göre, sünnet olmasıdır. [11] Nitekim yakında açıklaması gelecektir.
İhtilâfın faydası iki yerde görülür.
Birisi şudur : Eğer bir kimse yatsı namazından önce Vitri unutarak kılsa veya ikisini de kılsa, Yatsı Namazının fâsid olduğu, Vitr namazı fâsid [12] olmadığı anlaşılsa, İmâm A'zam' (Rh.A.) a göre, Vitr sahîh olup yalnız Yatsı Namazını iade eder. Çünkü tertib bu gibi özürle sakıt olur. İmâmeyn'e göre, Yatsı Namazı gibi Vitri de iade eder. Çünkü Vitr Yatsı Namazına tâbidir. Yatsı Namazından önce sahîh olmaz.
İkincisi şudur: İmâm' A'zam' (Rh.A.) a göre, tertîb [13], Vitr ile diğer farzlar arasında vâcibdir. Hattâ Vitr kılmmadıkca Sabah Namazı caiz olmaz. İmâmeyn'e göre, Sabah Namazı caizdir. Çünkü f-arzla sünnetler arasında tertib yoktur.
Bu Yatsı Namazı ile Vitr, Yatsının vaktini yitiren kimse için vâcita değildir. Yâni bir kimse, güneş battığı gibi veya şafak kaybolmadan önce fecr tulü' eden bir ülkede bulunmasıyla, Yatsı Namazı ile Vitrin vaktini bulamasa, sebeb olan vaktin yokluğundan dolayı, Yatsı Namazı ile vitrin edası onun üzerine vâcib olmaz.
Teravih Namazının Vakti, Yatsı Namazından sonra fecrin tulûuna kadardır. Yâni vitrden önce ve Yatsı Namazından sonradır. Çünkü Teravih Namazı nafilelerdendir! [14] Yatsı Namazından sonra olan bir sünnettir. Esah kavi budur.
Bir kavle göre; «Teravih Namazı, Yatsı Namazı ile Vitr arasında kılınır. Hatta Yatsı Namazından önce veya Vitrden sonra kılınırsa, vaktinde edâ edilmemiş olur.»
Bu hususta; «Gecenin hepsi Teravihin vaktidir. Yatsı Namazından önce ve sonra, Vitr'den Önce ve sonra olur. Çünkü o, kıyâm'uMeyldir (Gece Namazıdır)» de. denmiştir. [15]
Konular
- İki Mest Üzerine Mesh Babı
- Mest Üzerine Meshin Farziyyeti :
- Meshi Bozan Şeyler :
- Sargı Üzerine Mesh :
- Kadınlara Mahsûs Olan Kanlar (Demler) Babı
- Hayz Kanı:
- Nîfâs Kanı:
- İstihâza Kanı :
- İstihazanın Hükmü :
- Pislikleri Temizleme Babı
- İstincâ Ve Istibrâ Hakkında Bîr Fasıl
- Namaz Bölümü
- Namazın Farzıyyeti Ve Hukmu :
- Namaz Vakitleri:
- Müstehab Vakitler :
- Mekruh Vakitler :
- Ezan Babı
- Namazın Şartları Babı
- Necasetten Temizlenmek :
- Avreti Örtmek :
- Kıbleye Yönelmek :
- Niyet Etmek:
- Namazın Sıfatı Babı
- İlk Tekbir (Tahrîme) ;
- Kıyam :
- Kıraat :
- Rükû' :
- Secde :