Teravih Namazı

Teravih; tervîha'nın çoğuludur. Tervîha, oturma «celse» mâ­nâsında isimdir. Bu namazda her dört rek'attan sonra insanlar oturup dinlendikleri için, bu ad ile sıfatlandırılmıştır. Aynca, her dört rek'ata da, mecazen tervîha adı verilmiştir. Çünkü, sonunda istirahat yardır.
Teravih, Resûlullâh' (S.A.V.) in sünnetidir. [15] Çünkü Resûlullâh'-(S.A.V.)   in, Ramazanın bazı gecelerinde teravihi kıldığı sahîhdir. Bu namaza devamı bırakmada beyân ettiği özür, teravihin bizim üzerimi­ze farz olmasından korkmasıdır.

Bundan sonra, Teravihe, Hulefâ-i Râşidîn (Rıdvânullâhi Teâlâ aleyhim ecmaîn) devam ettiler. Resûlullâh (S.A.V.) :
«SAze, benim sünnetime ve benden sonra râşid halîfelerin sünnetine sarılmanızı tavsiye ederim.» [16] buyurmuştur.
Teravih namazı, erkeklere ve kadınlara sünnettir. Râfizîlerden [17] bazıları; bu namaz yalnız erkeklere sünnettir, demişlerdir..

Terâvihde cemâatin, kâfi miktarda olması sünnettir. Hattâ ehl-i mescid, (cami cemâati) bu namazı terketse, günahkâr olurlar. Bazısı teravihi kılsa, kılmayıp geri kalanlar Teravihin faziletini terketmiş olurlar ve günahkâr olmazlar. Çünkü bazı Ashâb bu namazı zaman za­man terk etmiştir. -

İmâm Ebû Yûsuf (Rh.A.) dan rivayet edilmiştir ki; bir kimse teravihi, imâmla kıldığı gibi, evinde cemâat ile kılmaya kadir olsa, evinde kıldığı namazı efdaldir.

Sahîh olan şudur ki: Şüphesiz evde olan cemâat için fazilet var­dır. Mescidde kılan cemâat için de başka bir fazilet vardır. Öyleyse, Te-râvîhi cemâat ile evinde kılan musallî, iki faziletin birini alıp fazla olanını terketmiş olur. Kâfî'de böyle zikredilmiştir.
Bir kimse gerek cemâatle ve gerekse münferiden Teravihi kaçırsa vakti geçeni asla kaza etmez. Çünkü kaza; farzın ve farza tâbi olan mü-ekkedlerin özelliklerindendir. [18]

Teravihi, gecenin üçte birinin sonuna kadar te'hir etmek müste-habdir.

Teravih Namazı, beş tervîha'dir. Her tervîha için iki selâm vardır. Böylece selâmlar on adet olur. İmâm ve cemâat her iftitâh tekbirinde «Sübhânekeyi» okur. İki tervîha'nın arasında bir tervîha kadar oturur­lar. Yine böylece; beşinci tervîha ile Vitr Namazı arasında da bir ter-, viha kadar oturulur. Çünkü (o ikisi arasında bir tervîha kadar otur­mak) Ashâb (R.Anhüm) zamanından bizim zamanımıza gelinceye ka­dar, bu şekilde devam edegelmiştir.

İmâm, teşehhüd (ettehıyyâtü lillâhi...) den sonra salevât dualarını okur. Ancak, îmâm cemâate bıkkınlık verirse, bu takdirde, salevât dua­larını terkedebilir.
Terâvihde, (Ramazan boyunca) bir kere hatm-i şerif sünnettir [19] ve yirmiyedinci gecede hatmi tamamlamak efdaldir. [20] Çünkü Ra­mazanın yirmiyedinci gecesinin Kadir Gecesi olduğuna dâir pek çok ha­berler vardır. Hafız olan imânı, cemâatin tenbelliğinden dolayı bu na­mazda yapacağı hatm-i şerifi terketmez.

«El-İhtiyâr» sahibi demiştir ki; «Bizim zamanımızda efdal olan, cemâate ağır gelmiyecek kadar okumaktır.»

Bîr kimsenin, Yatsı Namazını yalnız edâ edip Teravihi imâm ile kılması caizdir. Eğer bir kimse farzda cemâati terk ederek kumaşa, Te-râvîhi cemâat ile kılması caiz olmaz. Eğer cemâat Teravihi imâmla kıl-masa bile, Vitr Namazını imâmla kılabilirler.
Ramazanın dışında, Vitr Namazı cemâat ile kılınmaz. BU'icmâ ca­iz değildir. [21] Ramazanda kılınan Terâvîhden başka, cemâat ile tatav-vu' (nafile) da kılınmaz [22] Şemsü'I-Eimme el Kerderî (Rh.A.) den rivayet edilmiştir ki, cemâat ile tatavvu' namazı, şayet cemâat birbirle­rini da'vet ederlerse mekruhtur. [23] Fakat bir kimse bir kimseye iktidâ eder veya iki kimse bir kimseye uyarsa, mekruh olmaz. Eğer bir kim­seye üç kişi uyarsa, onda ihtilâf vardır. Eğer dört kişi bir kimseye uyar­sa, ittifakla mekruh olur. Kâfide böyle zikredilmiştir. [24]


Eser: Dürer

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Dürer

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..