12- Boşanma Veya Ölümden Dolayı İddet Bekleyen Bir Kadının Çocuğunun Nesebi

Bir adam, karısını ric'î bir talâkla boşar ve bu kadın, iki sene geçmeden, iki çocuk doğurur ve iddetinin bittiğini de ikrar etmez; çocuklarda doğunca,  adam  onu  kabul  etmez;  sonra ikinci  çocuk doğurursa işte onların ikisi de onun oğullarıdır.

Bu durumda, bu adama had cezası uygulanmaz.

Lânetleşme de gerekmez. Eğer kadın, onları iki seneden fazla bir zamanda doğurursa; adam onları kabul etmez ve aralarında lânetleşme cerayan eder. Bu durumda, iki oğlanında nesebi, o adamdan kesilir.

Şayet o çocuklardan, öncekini kabul etmez, sonradan ikinciyi ikrar ederse; bu durumda, ikisi de oğlu olur. Ve bu adama had gerekir.

Eğer kadın, çocuğun birisini iki sene olmadan diğerini de iki senden sonra doğurursa; İmâm Ebû Hanîfe (R.A.) ve İmâm Ebû Yûsuf (R.A.)'ya göre, bu durum, önce zikredilenle aynıdır.

Eğer bain talakla veya üç talak üzere boşamış, kadın da iki sene olmadan iki çocuk doğurmuşsa; nefyetmesi halinde, bu adama had cezası verilir. Çocuklar da, onun çocuğudur.

Şayet kadın, iki seneden fazla bir zaman geçtikten sonra, doğurursa oğlanların nesebi o adamdan sabit olmaz. Onları kabul etmemesi halinde, bu adama had de uygulanmaz. Liân (- lânetleşme) de gerekmez.

Eğer bu kadın, çocuğun birini, iki seneden bir gün noksanda, diğerini de iki seneden bir gün fazlada doğurursa; İmâm Ebû Hanîfe (R.A.) ve İmâm Ebû Yûsuf (R.A.) göre, bu da öncekinin aynıdır. Meb-sût'ta da böyledir.

Bir adam, karısını bain bir talak ile boşar ve ona cima eder; sonra da onu ikinci defa nikahlar; kadın da, ikinci nikahdan sonra altı aydan daha  az bir zamanda bir çocuk doğurur; adam da onu kabul etmezse; aralarında lânetleşme yaparlar ve aralan ayrılır.

Çocuğun nesebi babadan sabit olur. Eğer altı ay veya daha fazla bir sürede doğum yaparsa, bu durumda o, lanetleşme yapar ve çocuğun nesebi kesilir. Muhıyt'te de böyledir.

İddetH bir kadın, bir başkasıyla evlenir; o şahıs cima yaptıktan sonra da araları tefrik edilir ve kadın bir çocuk doğurur ve bu çocuk onların ikisinden tasavvur olunursa, bu durumda o çocuk önceki koca­dandır.

Bu, İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'nin kavlidir.

İmâmeyn' e gelince, onlar: '' Nesep, ikinciden sabit olur.'' buyurmuşlardır.

Eğer, birinciden olduğu tasavvur edilmez ise, bu durumda çocuk, ikinci kocadandır.

Eğer ikisinden de olduğu tasavvur edilmez ise; nesep ikisine de yük­letilmez.

Şöyleki: "Bu kadın, önceki talaktan sonra, iki seneden fazla bir zaman geçince, ikinci adamın çımasından sonra da altı aydan noksan bir süre içinde bir çocuk doğurursa, bu çocuk, bu iki kocadan da, tasavvur edilmez.

İki sene veya daha fazla bir süre içinde doğum yapan ümm-ü veledin hükmü de, hür kadının hükmü gibidir.

Ölüm sebebiyle iddet beklemekte olan büyük kadın; iki seneye kadar doğum yaparsa, neseb sabit olur.

Ölümden iddet bekleyen küçük kadın, iddeti bittikten sonra, altı aya kadar doğum yaparsa, yine çocuğun nesebi sabit olur. Serahsî'nin Muhıytı'nde de böyledir.

Bir adam, bir cariyeyi nikahlayıp, boşadıktan sonra, onu satın alır ve bu cariye, satın alma vaktinden itibaren, altı ay olmadan bir çocuk, doğurursa, bu çocuk kocasına ilzam edilir.

Eğer altı ayda doğurursa, ilzam edilmez. Bu hüküm, boşanmanın bir talak olması halinde böyledir.
Eğer, iki talakla boşamış olursa; talak vaktinden itibaren, iki seneye kadar doğum yapınca, çocuk babaya nisbet edilir. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir. [56]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..