124- KIRILMIŞ BAKIR DA'VÂSINDA SENEDİN REDDİ

Gâsıp, Merv'de olur; da'vâ ise Buhârâ'da yapılırsa; gasbolunan şey ya emsal sahibidir veya emsal sahibi değildir. Bunların her biri de iki çeşittir. Ya kolaylıkla taşınır veya bir çeşidi ise taşınmaz) ve gasbedîlen mal emsal sahibi değilse, (hayvanat, hizmetçi ve benzeri gibi...) kendi­sinden malı gasbedilen zat, başka bir belde de gasbedilen malına gasbe-denin yanında olarak raslarsa; eğer onun kıymeti, orda; gasbedildiği yerdeki kıymeti kadar veya daha fazla ise; malı gasbedilen şahıs aynı malını alır; gâsıbtan onun kıymetini isteyemez. Çünkü, tam hakkına ulaşmış oldu. Bir zarara uğramadı.

Eğer o beldede piyasa düşük ve o şeyin kıymeti, gasbedildiği yerden daha az ise, o zaman malı gasbedilen zat muhayyerdir: Dilerse, gasbo­lunan malını alır. Bu durumda başka bir şey gerekmez. Dilerse, gasbe­dilen yerdeki bedelini alır. Dilerse gâsıp, gasbolunan malı gasbeylediğı yere geri götürene kadar bekler ve onu, orada teslim alır. Bu, şunun içindir: Aynını aldığı zaman, aynı mülküne kavuşmuş olur. Zarar gâsıp tarafından ödenir. Çünkü, beldeler değişince, kıymetler de değişmiştir. Buna da gâsıp sebep olmuştur. Bunun için, onu gasbeylediği yere kadar götürür.

Gasp edilen şey, emsal sahibi ve taşınması kolay bir şey olur (bir kür buğday veya arpa; kırılmış bakır ve benzeri gibi...) ve o, gâsıbın elinde aynen durmakta bulunur; kendisinden gasbedilen şahıs da, ona başka bir beldede kavuşursa; -şayet piyasa orda da aynen gasbolduğu yer gibi veya daha fazla ise- kendisinden gasbedilen şahıs, malını aynen alır. Bu durumda başka bir şey gerekmez.

Eğer, fîat orada, gasbedildiği yerden daha düşük ise, o zaman, malı gasbedilen şahıs muhayyerdir. İsterse, gasbolunan şeyi alır; isterse, gas­bedildiği yerdeki kıymetini alır. Dilerse, aynı yere dönene kadar bekler ve orda teslim alır.

Gasbedilen şey, gâsıbın yanında zayi olmuş ve Hatlarda her iki yerde aynı ise, o zaman, gâsıp mislini redden beri olur. Malı gasbedilen şahıs da onun mislinin reddini talep eder. İkisine de zarar olmaz.

Şayet, o beldede piyasa daha yüksekse, malı gasbedilen şahıs muhayyerdir: jster, mislini; isterse, kıymetini talep eder. Dilerse, kendi yerine dönene kadar bekler.

Şayet, gasb mahalinde kıymet yüksekse, gâsıp muhayyerdir. Dilerse, onun mislini verir; dilerse, gasb mahallindeki kıymetini verir. Çünkü, mal sahibi -orada değil- ancak, gasbedilen yerde, onun iadesine hak sahibidir; orda hak sahibi değildir.

Burada anlatılan durumlarla da'yâlının cevabı meydana çıkmış oldu. Bakırın kıymeti, Buhârâ'da Merv'deki kıymetinin aynı olur ve bakırı gasbedilen şahıs, onun mislini da'vâ ederse; da'vâsı sahihdir; değilse sahih değildir.

Eğer bakırın kıymeti Merv'de, Buhârâ'dan daha fazla ise, bakırı gasbedilen şahıs muhayyerdir: Dilerse mislini; dilerse Merv'deki kıyme­tini talep eder.

Şayet, Merv'deki kıymetini iddia ederse; da'vâsı sahih olur.
Şayet, Buhârâ'duki kıymeti daha yüksek ise, hâkim gasıba: "Hangi kıymeti istersen onu Öde." der. [197]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..