8- ALIM - SATIM, EVLENME VE BENZERLERİ HAKKINA YAPILAN YEMİN

Satın almamaya veya satmamaya veya icarlamanıaya yemin eden kimse; bu işler için   vekil tâyin ederse; yemini bo­zulmaz. Ancak, başkasına da, emretmemeye niyyet eylemişse-, o takdirde, yemini bozulur. Kâfide de böyledir.

Bir kimse, «evini satmamaya» yemin eylese de., onu, ka­rısının mehrine karşılık verse; yemini bozulur.

«Şu kısrağı satmam» diye yemin eden bir adamın kısra­ğım, birisi, alır bedelini kısrak sahibim verir; o da razı olursa; ye­mini bozulmaz Cevahur'l - Ahlatî'de de böyledir.

Bir kimse : Şunu, bir kişiden almam,» diye yemin etse ve «almam» dediği şeyi, iki kişiden alsa, yemini bozulur.

Bir kimse : «Elbise almam,» diye yemin etse, fakat bir şeye de niyyet eylemese; kürk, veya palto veya entari alsa, ye­mini bozulur. Eğer mesh veya sergi veya baş beresi veya halı, hasır alırsa; yemini bozulmaz.

Namaz caiz olacak kadar, - örtünebileceği - elbise alırsa; ye­mini bozulur. Kerderî'nin Vecîzi'nde de böyledir.

Kadına elbise almamaya yemin   eden kimse; ona, bir baş Örtüsü alsa, yemini bozulmaz.

Bir kimse : «Filan   adamdan, birşey satın almam» diye yemin etse-, yemin olunan da, ona bir elbise teslim eylese; yemi­ni bozulur. Zahiri yy e'dede böyledir.

Hizmetçisi kıza, «taze elbise almamaya» yemin eden bir kimse, (yeni, örfde yıkanmamış   olan   elbisedir) onu   alamaz. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.

«Yiyecek almam,» diye yemin eden bir kimse; buğday satın alsa; âlimlerimize göre, yemini bozulur. Hâvfde de böy­ledir.

«Şu dirhemlerle, ekmek satın almam, »diye yemin eden kimse; önce o dirhemleri, ekmekçiye vermezse; yemini bozul­maz.

Cami' Kitabında ise : «Yemin, o dirhemlere izafe edildiğin­den dolayı ister önce ekmeği alsın; ister önce dirhemleri versin-yemini bozulur.» denilmiştir. Kerderî'nin Vecîzi'nde de böyledir.

«Arpa satın e nam,» diye yemin eden kimse; buğday satın aldığı halde, onun içinde arpa dâneleri de bulunsa; yemini bozulmaz. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.

«Küp almam,» «Odun almam,» «Kamış almam.» diye yemin eden kimse; bir ev satın alsa da; o evde, bunlar da, bu­lunsa; yemini bozulmaz.

«Hurma meyvesi almam,» diye yemin eden kimse; bir yer al­sa da; o yerin içinde, hurma ağacı ve o ağaçta da hurma bu­lunsa; müşterinin şartı hurma meyvesi olduğundan, yemini bo­zulur.

Keza : «Baklasatm almam,» diye yemin eden kimse; bir yer alsa da, içinde bakla bulunsa; yemini bozulur. Satışa baklada dahil olduğu için böyledir.

«Et satın almam,» diye yemin eden kimse; sağ bir koyun satın alsa; yemini bozulmaz. Keza «Zeytin yağı satın almam,» diye yemin eden kimse- zeytin satın alsa; yemini bozulmaz.

«Kamış satın almam,» diye yemin eden kimse; kamıştan yâ-i pılmış sepet satın alsa yemini bozulmaz.

«Kuzu satm almam,» diye yemin eden kimse; bir koyun al­sa da, oda kuzulasa; yemini bozulmaz.

«Küçük köle satın almamaya» yemin eylese de; aldığı Câri­ye doğursa; yemini bozulmaz. Bedâi'de de böyledir.

«Ağaç satm almam,» diye yemin eden kimse; bir yer satın alsa da, crdada ağaç bulunsa; yemini bozulmaz. Zahîriy-ye'de de böyledir.

 «Duvar, satm almam,» diye yemin eden bir kimse; ya­pılmış bir ev satın alsa; istihsanen, yemini bozulur.

Hurma ağacı, satm almamaya,» diye yemin edan   bir kimse; bir duvar satın alsa da, onun içinde hurma ağacı bulun­sa yemini bozulur.

«Yün satm almamaya» yemin eden kimse; bir koyun satm alsa da, onun üzerinde, yün bulunsa; yemini bozulmaz. Fetâvâ­yi kâdîhân'da da böyledir.

«Yün satın almamaya» yemin eden kimse yünlü deri satm alsa; yemini bozulmaz. İmâm Muhammed (R.A.)'e göre ise, bozulur. Itâbiyye'de   böyledir.

Bir kimse, süt satın almamaya yemin etmiş olduğu hal­de, memesinde süt bulunan, bir koyunu satm alsa; yemini bo­zulmaz.

Koyun kuyruğu, satın almamaya yemin eden kimse; kesilmiş bir koyun satın alsa; yemini bozulur. Fetâvâyi Kâdî­hân'da da bğyledir

Bu meselelerde aslolan : Yemin olunan, yemin olun­mayana, tâbi olarak satm almıyorsa; yemin bozulmaz.

Eğer, kasdinde dahil ise, yemin bozulur. Zehıyre'de de böy­ledir.

«Et satın almam» diye yemin eden kimse; bir baş satın alsa; yemini bozulmaz. Hulâsa'da da böyledir.

«Baş satın almam,» diye yemin eden kimse, İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'ye göre sığır ve davar basma yemin etmiş olur. İmâmeyn'e göre, yalnız, davar başına yemin etmiş sayılır. Bu ih­tilaf, o, asrın ve zamanın ihtilafdır.

«İç yağı satın almam,» diye yemin eden kimse; karın yağı satm alsa, yemini bozulur.

Şayet, sırt yağı satm alsa, (o yağın eti bitişiktir. Şemsü'l -Eimme Serahsî'ye göre yemini bozulmaz. Muhıyt'te de böyledir.

Bir adam : «Vallahi ben bu paralarla etten başkasını sa­tın almam,» dediği halde, o paraların bir kısmı ile et; bir kısmı ile de, başka şey satm alsa ; — hepsine etten başka şey almadık­ça— yemini bozulmaz.

Bir kimse : «Vallahi, bu paralara etten başka şey satıh almam» desede, paraların bir kısmı ile etten başka şey satın al­sa; kıyasta yemini bozulmaz; istihsânda ise bozulur.

Bir kimse, yün veya kıl almamaya yemin eylese; bu kimse, mamul olmayan üzerine yemin etmiş sayılır. Yünden ve­ya kıldan yapılmış heybe, çuval satın almakla, yemini bozul­maz. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.

«Yağ satın almam,» diye yemin eden kimse; insanlarca, yağ, denilmesi âdet olan şeye yemin   etmiş sayılır. Bu   kimse, sütleğen otundan çıkarılan yağı satın alsa; yemini bozulmaz.

Bu kimse kaynamış zeytin yağı satın alırsa; yemin ey­lerken niyyeti olmasa bile yemini bozulur. Bedâi'de de böyledir.

Benefseç denilen veya hatmi denilen şeyleri satın alma­maya yemin eden kimse; bunların yağım satın alsa; bizim örfü­müze göre, yemini bozulmaz.   Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.

«Filan adamı satın almam,»    diye yemin eden kimse; onun emiriyle, onun küçük oğlunu  veya izinli kölesini satın al­sa; yemini bozulmaz. Itâbiyye'de de böyledir.

Bir kimse : «Şu şeyi, senin için alacağım,» diye   yemin edip, onun   için alsa; sonra da, onu satıcıya geri verse;   yemini yerine    gelmiş olur. Kerderî'nin Vecîzi'nde de böyledir.

Bir kimse : «Filan adamı satın alırsam; işte, o hürdür,» dese ve onu bir başkası için satın  alsa; yemini yerine gelir mi?

İmâm Muhammed  (R.A.)'den. Fakıyh Ebû  Bekir Belhî'nin rı'vâyet ettiğine göre, o : «Yemini yerine gelmiş olmaz. Doğru­su da budur.» buyurmuştur. Zehıyre'de de böyledir.

«Filan adamın, kölesini satın almam,» diye yemin eden kimse, o şahsın evini kölesi ile birlikte kiralasa; yemini bozul­maz. Zahîriyye'de de böyledir.

Bir kimse : «Şu köleyi, satın almam,» diye yemin eder; o köleyi olmak için kimseye de emir vermez; yemin eden, başka bir köle satın alıp ona, ticâret yapması için izin verir, o da,  yemin olunan köleyi satın alır ve o köle de yemin edenin olursa; yeminin şartı bulunmadığı için, yemin bozulmaz. Hulâsa'da da böyledir.

«Kadın satın almam,» diye yemin eden bir kimse; kü­çük bir cariye satın alsa; yemini bozulmaz, Zahîriyye'de de böy­ledir.

Bir kimse, on adet cariyeye, baksa da : «Eğer ben, bun­lardan bir câriye satın alırsam; işte o hürdür.» der ve onlardan, bir cariyeyi başka birisi için satın aldıktan sonra; onu kendisi için alsa; ıtk olunmuş   olmaz.                

Şayet, iki cariye alır da, birisi başkası için; birisi de kendisi için olursa; bunların birisi de ıtk olmuş ( = âzad edilmiş) ol. maz. Zahîriyye'de de böyledir.

«Câriye satın almam,» diye yemin eden bir kimse; yaşlı birisini veya süt emzirtmek için birisini satın alsa; yemini bozu­lur.

«Filan yerli, köleleri satın almam,» diye yemin eden kimse; yemini üzere, oralı köleleri alamaz.

Bir-kimse : «Horasanlı olanı almam,» diye yemin ettiği halde;  Horasan şehrinden değil de, Horasana mensup olanı sa­tın alsa; yemini bozulmaz. Hulâsa'da da böyledir

Bir adam yüzbeş   dirheme, üç hayvan satın   aldıktan sonra «birisini,- otuz beş dirheme aldım,» diye yemin etse; yemi­ni bozulmuş olur.

İki kişinin, ortak seksen koyunu olsa ve onlardan birisi: Ben, kırk tanesine sahip değilim,» diye yemin etse yemini bo­zulmuştur ve ona zekât gerekir. Kerderî'nin Vecîzi'nde de böy­ledir.

Bir adam, erkek bir köleyi bin dirheme satın almak iste­se; ve o kölenin sahibine bin dirhemi verse-, sonrada yemin edip : «Eğer, ben bu köleyi, bu bin dirheme satm alırsam.; işte, bu bin dirhem, fakirlere sadaka olsun.» der; kölenin sahibi de:  «Eğer, ben bu köleyi, bu bin dirheme, satarsam; işte o bin dirhem fa­kirlere sadaka olsun,» dedikten sonra; kölenin sahibi, o köleyi, obin dirheme satarsa, işte, o bin dirhemi, alıcı değilde, satıcının fakirlere tasadduk etmesi gerekir. Tatarhâniyye'de de böyledir.

«Eğer, bir köleye sahip olursam, işte o hürdür,» diyen kimse; yarım köle satın alsa; sonra onu satsa; sonrada geri ka­lan yansını satın alsa; kendinin olan yansı azad olmuş olmaz.

«Eğer bir köle satın alırsam,» demiş olsaydı; mes'ele aynısı olsaydı, kölenin yansı azad edilmiş olurdu. Bu, muayyen olma-, dığı zamandadır. Eğer, köle muayyen olursa; (mesela : Şu köle­ye sahip olursam demiş olsa.) İşte o satın alma gibidir. Yarısı azad olmuş olur. Dirhemler de, böyledir.

Şayet : «İkiyüz dirheme sahip olursam; onu, Allah için ta­sadduk etmek üzerime vacip olsun,» der; yüz dirheme sahip ol­duktan sonra; bir yüz dirheme daha sahip olursa; gayrı muay­yende tasadduk gerekmez; muayyende ise, gerekir.

Satın alma mes'elesinde : «Ben tamamını kasdeyledim.»' derse; bu sözü hükmen geçerli olmaz; diyâneten sözüne inanı­lır. Hulâsa'da da böyledir.

İki adam : «Eğer satm alırsak, veya sahip olursak; kö­lelerimizden birisi hür olsun,» derler ve ikisi ortaklaşa bir köle­ye sahip olurlar veya onlardan birisi satın alır; diğeri de, satar­sa,- satın alanm yemini bozulur,

«Elli dirhem hariç, paraya sahip olsam...» dese de; an­cak yirmi dirheme sahip olsa; yemini bozulmaz. Eğer olli dirhe­me; ve on dinara sahip olursa; veya otlakta otlayan hayvanları veya ticâret eşyaları bulunursa; yemini bozulur.

Eğer elli dirhemle birlikte, ticaret için olmayan arsaya ve­ya eve sahip olursa; yine yemini bozulmaz. Çünkü, onun mura­dı örfte zekâtı verilecek olan maldır, Kerderî'nin Vecîzi'nde de böyledir,

Bir kimse, altın veya gümüş almamaya yemin edince; bunların içine, altın parçası, dirhemler ve dinarlar da girer, Ebû Yûsuf (R.A.)'e göre; İmâm Muhammed (R.A) ise : «Dirhemler ve dinarlar girmez,» demiztir.

Altm yüzük satın alırsa; yemini bozulur.

Keza, gümüşle tezyin edilmiş kılıç alsa da, yemini bozulur. Kılıçta veya kemerde bulunan, altın veya gümüşü bunlarla birlikte satın alırsa; bedeli altın veya gümüş yahut buğday ve­ya başka şey olursa yemini bozulmaz.

Bir kimse; «demir satın almamaya» yemin ederse; ma­mul olsun olmasın demirlerle silahlar bu yemine dahil olurlar.
İmâm Muhammed (R.A.)'e göre, demircinin sattığı dâhil o-lur. Kılıç gibi, biçak gibi zırh gibi silahlar dahil olmaz. Bazı âlim7 îer : «Bizim örfümüze göre, çiviler ve anahtarlar satın almakla., yemini bozulmaz.» demişlerdir.

Bakır ve benzerleri de, demir menzilindedirler.

«Bakır satın almam,» diye yemin   eden kimse; bakırdan mamul olanları da alamaz.

Bakır paralara gelince İmâm Ebû Yûsuf yi.A.)'a göre, bun­lar da, yemine dâhildir. İmâm Muhammed (R.A.)'e göre, bu ye­mine dahil değildir.

«Demir almamaya yemin eden kimse; bir demir kapı satın alsa; onda da demir az bulunsa; Nevâdir Kitâbı'nda : «Alması caiz değildir; eğer, alırsa, bey'i caiz olur. Yemini bozulur.» de­nilmiştir.

Yüzük kaşı satın almamaya yemin eden kimse; kaşlı bir yüzük satın alsa; —bu kaşın bedeli, halkanın bedelinden ek­sik olursa, —yemini bozulur.

«Yakut almamaya» yemin eden kimse; kaşı yakut olan bir yüzük satm alsa;   yemini bozulur.

«Cam almamaya» yemin eden kimse; kaşı cam olan bir yü­zük aîsa; eğer, kaşın bedeli, halkanın bedelinden eksik olursa; yemini bozulmaz; fazla olursa; yemini bozulur. Fetâvâyi Kâdî-hân'da da böyledir.
«Saç kap almamaya» yemin eden kimse bir ev satın alır; onun kapusu da saç olursa; yemini bozulur.' Hulasâ'da da böyle­dir. [18]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..