logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

6) İlim Ve Âlimlerle İlgili Küfür Lafızları

Nisâb'da şöyle denilmiştir:

Bir kimse, bir âlime, sebepsiz yere, buğzederse; küfründen kor­kulur.

Salih bir kimse hakkında:  "Bunun yüzüne bakmak, benim yanımda, domuzun yüzüne bakmak gibidir." diyen kimsenin, küfrün­den korkulur. Hulâsa'da da böyledir.

Bir âlime veya bir fakıyhe, sebepsiz yere söven kimsenin, küfrün­den korkulur.

Bir kimse, din ilmini kasdederek, bir âlime: "Senin ilmin, eşeğin zekeridir." dese; küfründen korkulur. Bahnı'r-Râik'ta da böyledir.

Câhil bir kimse, ilim ve âlimler hakkında: "Öğrendikleri bilgiler, hikâyeden ibarettir." dese; veya, "Bu söyledikleri, hevâ (= boş şey)'dir." dese; veya, "Bunlar, yalan şeylerdir." dese; veyahut da,

"Ben, hîle (= çâre) ilmini inkâr ediyorum." dese; bunların tamamı, küfürdür. Muhıyt'te de böyledir.

Bir kimse, yüksek bir yere otursa da, kendisinden istihza (= alay) yollu mes'eleler sorulsa; o da, yastıkla vursa ve soranlar da gülüşseler; hepsi de kâfir olurlar.

Bu şahıs, yüksek yere oturmuş olmasa da, böyledir.

İlim meclisinden dönmüş olan bir şahsa: "Kiliseden geldin." diyen kimse, kâfir olur.  .

Keza, bir kimse:

"Benim, ilim meclisinde ne işim var." veya,

"Onların söylediklerini yapmaya, kimin gücü yeter." dese; kâfir olur. Hulâsa'da da böyledir.

Bir kisme: "timi, kaba (veya kâseye) koymak mümkün değil."veya

"Ben, ilimle ne yapayım; benim cebime, para lâzım." dese; kâfir"olur. Itâbiyye'de de böyledir.

Bir kimse: "İndimde, kadının ve çocuğun meşguliyeti var; bunlar, beni, ilim meclisine gitmekten men ediyor." dese; ve bu sözü ile de, ilme ihaneti kasdetse; bu, büyük bir hatadır.

Mecmuu'n-Nevâdl*de şöyle denilmiştir:

Bir âlime: "Götür de, ilmini   bir kaba bırak." diyen kimse, kâfir olur.

Fakıyh bir kimse, ilimden bir şey düşündüğü veya sahih bir hadis rivayet ettiği zaman, başka   bir şahıs ona: "Bu, bu köyde mevcut değildir." veya "Bu sözden, ne fayda çıkar;- insanların haşmeti olan dirhemler lâzım." dese; işte, bu söz, küfürdür.

Bir kimse: "Fesâd, ilimden daha güzeldir." dese; bu söz de, kü­fürdür.

Bir kadın, âlim olan kocasına, lanet etse, kâfir olur.

Bir kimse: "Âlimlerin işi, kâfirlerin işi gibidir." dese kâfir olur. Ancak: "Bununla, âlimlerin bütün işlerini murad etse; hak ve bâtıl, hepsini müsâvî tutsa; o zaman, kâfir olur." denilmiştir.

Bir kimse, bir hadise sebebiyle, şer'î bir mes'elede, bir âlimle, muhâseme bulunsa ve ona: "Bilginlik yapma. Gerçekten, onda bir fayda yok.' dese; küfründen korkulur.

Bir kimse, bir âlime: "Ey âlimcik!" dese; bu sözü ile, dinde hafif­lik murad etmiyorsa; kâfir olmaz.

Anlatıldığına göre:

Bir âlim, kitabım, bir şahsın dükkanına koydu ve gitti. Sonradan, o dükkana uğrayınca,  dükkan  sahibi  ona:   "Mincelini  (=   tırpanını) unuttun." dedi. Âlim de, dükkan sahibine: "Dükkanında, mincelin değil, kitabım kalmış." dedi.

Bunun üzerine, dükkan sahibi, âlime: "Hasad, tırpanla biçilir. Siz de, insanların boynunu, kitapla biçiyorsunuz." dedi.
O âlim, bunu, Şeyhu'1-İmâm Ebû Bekir Muhammet! bin FadPa şikâyet edince; der akep, o adamın katlini (= ölümünü) emretti. Muhıyt'te de^böyledir.

Abdu'l-kerîm ve Ebû Ali es-Sağdî'den sorulmuş:

—  Bir kimse, karısını, Allaha ibadete ve yasakladığı şeyleri de yapmamaya  çağırsa;   kadın  da:   "Allahı  nereden   öğreneyim?   İlmi nereden öğreneyim? Nefsimi ateşe attım." dese; ne olur?

Onlar, şu cevabı vermişler:

— Kâfir olur. Füsûlü'l-Imâdiyye'de de böyledir.

Bir kimseye: "İlim talipleri meleklerin kanatları üzerinde yü­rürler." denilince; o da: "Bu yalandır." dese; kâfir olur.

Bir kimse: "Ebû Hanîfe'nin kıyâsı, hak .değildir." dese; kâfir olur. Tatarhâniyye'de de böyledir.

Bir kimse: "Bir kap çorba,ilimden hayırlıdır." dese; kâfir olur. Füsûlü'l-Imâdiyye'de de böyledir.

Bir adam, hasmına: "Şer'i şerîfe gidelim." deyince, o "Benim gitmem için, şer'in resulünü (= elçisini) getir; ben, cebr olmayınca gitmem." dese; kâfir olur. Çünkü, bu durumda, o, şer'in inadcısı, olmuş oluyor.

Bir kimse: "Şeriat menfaat vermiyor. Yanımda olan şer'î çareler de menfaat vermiyor.' * veya

"Şeriat, bir işi bitirmiyor." yahut,

"Ben, şeriati ne yapayım." demiş olsa; bu sözlerin hepsi de, kü­fürdür.

Bir   kimse:    "Şeriat   ve   hâkim   nerde   varsa,   dirhemlerini alamadım." dese kâfir olur.

Müteahhırîn: "Bu kimse, "ben o sözümle, beldenin hâkimini kas-dettim." derse; kâfir olmaz." demişlerdir.

Bir kimse, başkasına: "Bu hâdisede, şer'î hüküm, budur." der; diğeri de: "Ben, işimi resiyetle yaparım; şeriatle değil." derse; bazı âlimlere göre, kâfir olur.

Bir kimse, hasmına, imamların fetvalarını arzeylese; o da, redde­derek:   "Getirdiğin   fetva,   bu   nasl   ferman?"   dese;   kâfir   olur."    . denilmiştir. Çünkü, bu, şer'î hükmü reddir.

keza, bu şahıs, bir şey söylemese; fakat, fetvayı yere atsa ve: "Bu, nasıl şeriat?" dese; kâfir olur.

Karısının talâkı hususunda, bîr âlimden, fetva isteyen bir şahsa; o âlim; durum ne ise, ona göre fetva verince; fetva isteyen: "Ben, talâk-malak bilmem. Bana, çocuklarımın anasının, evde olması lâzım, "dese; Hâkim   İmâm   Ali   es-Sağdî,   bu   şahsın,    küfrüne   fetva   verdi. Füsûlü'l-Imâdiyye'de de böyledir.
îki hasımdan birisi, diğerine, imamların fetvalarından bir fetva getirse; diğeri de: "Fetvaları gibi değildir." veya "Biz, bununla amel etmeyiz." dese; bu şahsa, ta'zir gerekir. Zemyre'de de böyledir. [143]