34- KISASI İSBÂT DA'VÂSININ KAYDI
Da'vâcı, yanında getirdiği da'vâlı hakkında iddiada bulunarak: "Bu, filan oğlu filanın babasını kasden öldürdü; haksız yere bıçakladı; yaraladı ve o bıçak yarasından, hemen o satte öldü; bunun üzerine, şer'an kısas vacip oldu." dediğinde; "o satte öldü.", diye yazıîmayıp, "ölene kadar, yataktan kalkamadı." dense; bu da kâfi gelir.
Keza, "o vuruştan öldü." diye yazıîmayıp "öldü." denilse; bu da kâfi gelir.
Sonra: "Ölen şahıs, geride kendi sulbünden bir oğul bıraktı; işte o burdadir. Başka vârisi de yoktur." denilirse; bu durumda kısasın ifasını talep etmek şer'an onun hakkıdır.
Onun da temkinli davranması gerekir. Ondan mes'ele sorulur ve o da cevap verir.
Keza, kılıçla veya süngüyle vurunca kısas gerekir.
İşfa (= biz dedikleri âlet) veya iğne ile vurmak da böyledir.
Ok ile vurmak da böyledir.
Hulâsa olarak, kısasın vacip olması, demirden olan bir şeyle öldürmekten dolayıdır.
O demirin silah olması'ile olmaması müsavidir.
Kesici olmasıyla olmaması da müsavidir. Demir direk veya terazi demiri (okkası, kilosu) ve benzeri gibi...
Bu, el-Asl kitabının rivayetidir.
Tabâvî, İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'nin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Kesici olmadığından, -bir kimse, demir direkle veya terazi aletleriyle vurularak öldürülürse, kısas vacip olmaz.
İmâmeyn'in kavline göre ise, hükm-ü galip, ondan öldüğü ise, kısas gerekir. Eğer, bu hüküm galib olmaz ise, kısas gerekmez.
Bu, İmâmeyn'in rivayetidir. Asi kitabındadır.
Sopa ile öldürmenin cevabında, tafsilat gerekir: Ölümün o sebepten olduğuna zann-i galip varsa, kısas gerekir; yoksa, gerekmez.
Eğer öldürülen şahıs, geride baba, ana, oğul veya kan, baba bir kardeş bırakırsa, -bize göre- kısas cereyan eder. Ona vâris olanların tamamının, kısasın ifasını isteme hakkı vardır. Oğul hakkında, söylediğimiz gibi yazılır.
Öldürülen adam, bir kaç vâris bırakırsa, onlardan her birisi için kısası isbat hakkı vardır.
Ona vâris olanların tamamı kısası, ifa hakkı isteyebilir.
Şayet, hepsi de baliğ iseler, yazılır. Bazısı küçük, bazısıda büyük iseler, ma'rufun hilâfına, ifâ hakkı istemek büyüklerindir.
Şayet hâkim, o büyükler için ifaya velayet görürse, onların büyüklerinin ismini yazdırır.
Sonra da bütün vârislerin ismini yazdırıp, kayda geçirir. Ve orda "öldürülen zat, vâris olarak şunu şunu bırakmıştır." denilerek, büyük-küçük hepsi yazılır. Sonra da "şu büyük için kısası ifa hakkı tanınmıştır." der ve kayd tamam olur. [81]
Keza, "o vuruştan öldü." diye yazıîmayıp "öldü." denilse; bu da kâfi gelir.
Sonra: "Ölen şahıs, geride kendi sulbünden bir oğul bıraktı; işte o burdadir. Başka vârisi de yoktur." denilirse; bu durumda kısasın ifasını talep etmek şer'an onun hakkıdır.
Onun da temkinli davranması gerekir. Ondan mes'ele sorulur ve o da cevap verir.
Keza, kılıçla veya süngüyle vurunca kısas gerekir.
İşfa (= biz dedikleri âlet) veya iğne ile vurmak da böyledir.
Ok ile vurmak da böyledir.
Hulâsa olarak, kısasın vacip olması, demirden olan bir şeyle öldürmekten dolayıdır.
O demirin silah olması'ile olmaması müsavidir.
Kesici olmasıyla olmaması da müsavidir. Demir direk veya terazi demiri (okkası, kilosu) ve benzeri gibi...
Bu, el-Asl kitabının rivayetidir.
Tabâvî, İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'nin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Kesici olmadığından, -bir kimse, demir direkle veya terazi aletleriyle vurularak öldürülürse, kısas vacip olmaz.
İmâmeyn'in kavline göre ise, hükm-ü galip, ondan öldüğü ise, kısas gerekir. Eğer, bu hüküm galib olmaz ise, kısas gerekmez.
Bu, İmâmeyn'in rivayetidir. Asi kitabındadır.
Sopa ile öldürmenin cevabında, tafsilat gerekir: Ölümün o sebepten olduğuna zann-i galip varsa, kısas gerekir; yoksa, gerekmez.
Eğer öldürülen şahıs, geride baba, ana, oğul veya kan, baba bir kardeş bırakırsa, -bize göre- kısas cereyan eder. Ona vâris olanların tamamının, kısasın ifasını isteme hakkı vardır. Oğul hakkında, söylediğimiz gibi yazılır.
Öldürülen adam, bir kaç vâris bırakırsa, onlardan her birisi için kısası isbat hakkı vardır.
Ona vâris olanların tamamı kısası, ifa hakkı isteyebilir.
Şayet, hepsi de baliğ iseler, yazılır. Bazısı küçük, bazısıda büyük iseler, ma'rufun hilâfına, ifâ hakkı istemek büyüklerindir.
Şayet hâkim, o büyükler için ifaya velayet görürse, onların büyüklerinin ismini yazdırır.
Sonra da bütün vârislerin ismini yazdırıp, kayda geçirir. Ve orda "öldürülen zat, vâris olarak şunu şunu bırakmıştır." denilerek, büyük-küçük hepsi yazılır. Sonra da "şu büyük için kısası ifa hakkı tanınmıştır." der ve kayd tamam olur. [81]
Konular
- Hudutlu Mülk Da'vâsının Defi Da'vâsının Kaydı
- Hudutlu Mülk Da'vâsinin Definin Tescili
- 30- BABADAN MÎRAS KALAN BİR EVİN İSBATI DA'VÂSININ KAYDI
- Babadan Mîras Kalan Ev Da'vâsının Tescili
- Babadan Kalan Ev Da'vâsının Defi Da'vâsında Kayededilecek Şeyler
- Babadan Kalan Ev Da'vâsının Def'i Da'vâsının Tescili
- 31- BİR MENKÛLÜN, MUTLAK MÜLK OLDUĞU DA'VÂSINDA KAYIT
- Menkûlün, Mutlak Mülk Olduğu Da'vâsının Tescili
- Menkûl Bir Malın, Mutlak Mülk Olduğu Da'vâsının Defi Da'vâsında Kayıt
- Menkûl Bir Malın, Mutlak Mülk Olduğu Da'vâsının Def'i Da'vâsının Tescili
- 32- SAHİBİNDEN SATIN ALINAN BİR AKARIN MÜLK OLMASI BA'VÂSINDA KAYIT
- 33- BAŞKA BİR YERDEN GELİP, HAKKI OLAN, YÜK HAYVANININ BEDELİNİ ALMAK İÇİN MÜRACAAT EDEN ŞAHSIN TESC
- Başka Bir Yerden Gelip, Hakkı Olan, Yük Hayvanının Bedelini Almak İçin Müracaat Eden Şahsın Tescil İ
- Bu Da'vânın Tescili İçin Başka Bir Örnek
- Bu Da'vânın Tescili İçin Diğer Bir Örnek
- 34- KISASI İSBÂT DA'VÂSININ KAYDI
- 35- DİYETİN İSBATI DA'VÂSININ KAYDI
- 36- KAZF'İN İSBATI DA'VÂSINDA KAYIT
- 37- BİR ŞAHSIN VEFATI VE MÜNÂSAHA İLE VERASETİN İSABTI DA'VÂSININ KAYDI
- Münâsaha Da'vâsının Kaydı Îçîn Başka Bir Örnek
- 38- BABADAN MÎRAS KALAN EV DAVASİNİN KAYDI
- Babadan Mîras Kalan Ev Da'vâsının Tescili
- 39- VASİYETLERİN ÎSBATÎ DA'VÂSINDA TUTULMASI GEREKEN KAYIT
- Vasiyetin İsbati Da'vâsı İçin, Başka Bir Kayıt Örneği
- 40- YETİMİN BULÛĞA ERDİĞİNİN ÎSBATS
- 41- YOKSULLUĞA DÜŞÜP İFLÂS EDEN BİR ŞAHSIN, BUNU İSBAT ETMESİ DA'VÂSININ KAYDI
- İflas Da'vâsının Tescili
- 42- RAMAZAN HİLÂLİNİ İSBAT DA'VÂSINDA TUTULMASI GEREKEN KAYIT
- 43- HÜKÜM MECLİSİNDE, DIŞARI ÇIKMAYAN ÖRTÜLÜ BİR KADINI DA'VÂ EDEN BİR KİMSENİN TALEBİNİ, BU KADININ
- 44- KİTÂBÜ'L-KÂDÎ İLE'L-KÂDÎ (= KİTÂB-I HÜKMÎ) YOLUYLA, GAİBE KARŞI ALACAK DA'VÂSINDA KAYDA GEÇİRİLM