45- KİTÂB-I HÜKMÎ İLE, HUDUTLU BİR MÜLKÜN TESBİT DA'VÂSINDA KAYIT
Hâkim şöyle yazar:
Filan da'vâcı, mahkememde hazır bulundu. Kendisiyle birlikte, da'vâlı filân da geldi. Bu da'vâcı, da'vâh hakkında, şu iddiada bulundu: Filân yerde bulunan, filan hudutlu yer, benim mülküm ve hakkımdır.
Şimdi ise, haksız olarak da'vahnm yanındadır. Bana teslim etmesi gerekir." deyip, o yeri ta'lep etti. Onun iddiası da'vâlıya sorulunca, o, şu cevabı verdi: "Bu da'vâcımn iddia eylediği yer, benim mülküm ve hakkımdır. O, benim elimde bir haktır."
Hâkim, yazıya şöyle devam eder:
Ben, iddiacıdan da'vâsına karşı hüccet ikame etmesini istedim. O da, bana, bu kitab-ı hükmîyi arz etti. O nüshada, evvelinden ahirine kadar, kitab-ı hükmî yazılmıştır.
Sonra, yazıyı bana arz ederek: "Bu yazıyı, filan beldenin hâkimi sana yazmıştır." dedi ve yazıyı bana verdi. O hâkim: "Bu hudutlarıyla, bu evin mülküyeti ve hukuku filana sabit olmuştur." diye yazmış işaret mevkii mühürlenmiştir.
Ben de, bu günde, şu şehirde hâkimim. Şehâdet ederim ki, o yazının muhteviyatı ve mühür onundur ve o beyyine talep ediyor ve benden şahitleri dinlememi istiyor. Ben de onu kabul ediyorum."
Bunun üzerine şahitler şehâdette bulunurlar ve yazıya işaret ederek: "Filan beldenin hâkimi, bu yazıyı size yazdı. O, bu gün filan beldenin hâkimidir. Hududları belirli olan bu yerin, bu da'vâcıya âit olduğunu, bu yazıda beyan eyledi. Ve yazıyı mühürledi.
Yazının muhteviyatı şöyledir:
Şahitleri dinledim. Bulundukları mahalden onların hallerini öğrenmeye yöneldim. İkisinin de kimliğini ve tezkiyelerini; şehâdetle-rinin kabul edilir olduğunu ve onların filân oğlu filan olduğunu" yazmış. Ben de, bu yazının filan beldenin hâkimi tarafından, bana yazıldığını kabul eyledim. Ve o mahdut yerin, da'vâcıya âit olduğu sabit olmuştur. Filan da'vâlmm elinde haksız olarak bulunmaktadır. Bu şahitler de aynı şekilde şehâdette bulunmuşlardır. Bana, bu da'vanın sahih olduğu sabit oldu. Ben de bu da'vâhya bildirdim ve o yeri sahibine vermesini emreyledim. Sonra da, da'vâcı da'vâlıya karşı olan hükmü istedi. Onu da kabul edip hudutları belli olan o yerin, da'vâlıdan alınıp, mülkiyet olarak da'vâcıya hükmeyledim." der. Ve da'vâ böylece sona erer. [97]
Filan da'vâcı, mahkememde hazır bulundu. Kendisiyle birlikte, da'vâlı filân da geldi. Bu da'vâcı, da'vâh hakkında, şu iddiada bulundu: Filân yerde bulunan, filan hudutlu yer, benim mülküm ve hakkımdır.
Şimdi ise, haksız olarak da'vahnm yanındadır. Bana teslim etmesi gerekir." deyip, o yeri ta'lep etti. Onun iddiası da'vâlıya sorulunca, o, şu cevabı verdi: "Bu da'vâcımn iddia eylediği yer, benim mülküm ve hakkımdır. O, benim elimde bir haktır."
Hâkim, yazıya şöyle devam eder:
Ben, iddiacıdan da'vâsına karşı hüccet ikame etmesini istedim. O da, bana, bu kitab-ı hükmîyi arz etti. O nüshada, evvelinden ahirine kadar, kitab-ı hükmî yazılmıştır.
Sonra, yazıyı bana arz ederek: "Bu yazıyı, filan beldenin hâkimi sana yazmıştır." dedi ve yazıyı bana verdi. O hâkim: "Bu hudutlarıyla, bu evin mülküyeti ve hukuku filana sabit olmuştur." diye yazmış işaret mevkii mühürlenmiştir.
Ben de, bu günde, şu şehirde hâkimim. Şehâdet ederim ki, o yazının muhteviyatı ve mühür onundur ve o beyyine talep ediyor ve benden şahitleri dinlememi istiyor. Ben de onu kabul ediyorum."
Bunun üzerine şahitler şehâdette bulunurlar ve yazıya işaret ederek: "Filan beldenin hâkimi, bu yazıyı size yazdı. O, bu gün filan beldenin hâkimidir. Hududları belirli olan bu yerin, bu da'vâcıya âit olduğunu, bu yazıda beyan eyledi. Ve yazıyı mühürledi.
Yazının muhteviyatı şöyledir:
Şahitleri dinledim. Bulundukları mahalden onların hallerini öğrenmeye yöneldim. İkisinin de kimliğini ve tezkiyelerini; şehâdetle-rinin kabul edilir olduğunu ve onların filân oğlu filan olduğunu" yazmış. Ben de, bu yazının filan beldenin hâkimi tarafından, bana yazıldığını kabul eyledim. Ve o mahdut yerin, da'vâcıya âit olduğu sabit olmuştur. Filan da'vâlmm elinde haksız olarak bulunmaktadır. Bu şahitler de aynı şekilde şehâdette bulunmuşlardır. Bana, bu da'vanın sahih olduğu sabit oldu. Ben de bu da'vâhya bildirdim ve o yeri sahibine vermesini emreyledim. Sonra da, da'vâcı da'vâlıya karşı olan hükmü istedi. Onu da kabul edip hudutları belli olan o yerin, da'vâlıdan alınıp, mülkiyet olarak da'vâcıya hükmeyledim." der. Ve da'vâ böylece sona erer. [97]
Konular
- 35- DİYETİN İSBATI DA'VÂSININ KAYDI
- 36- KAZF'İN İSBATI DA'VÂSINDA KAYIT
- 37- BİR ŞAHSIN VEFATI VE MÜNÂSAHA İLE VERASETİN İSABTI DA'VÂSININ KAYDI
- Münâsaha Da'vâsının Kaydı Îçîn Başka Bir Örnek
- 38- BABADAN MÎRAS KALAN EV DAVASİNİN KAYDI
- Babadan Mîras Kalan Ev Da'vâsının Tescili
- 39- VASİYETLERİN ÎSBATÎ DA'VÂSINDA TUTULMASI GEREKEN KAYIT
- Vasiyetin İsbati Da'vâsı İçin, Başka Bir Kayıt Örneği
- 40- YETİMİN BULÛĞA ERDİĞİNİN ÎSBATS
- 41- YOKSULLUĞA DÜŞÜP İFLÂS EDEN BİR ŞAHSIN, BUNU İSBAT ETMESİ DA'VÂSININ KAYDI
- İflas Da'vâsının Tescili
- 42- RAMAZAN HİLÂLİNİ İSBAT DA'VÂSINDA TUTULMASI GEREKEN KAYIT
- 43- HÜKÜM MECLİSİNDE, DIŞARI ÇIKMAYAN ÖRTÜLÜ BİR KADINI DA'VÂ EDEN BİR KİMSENİN TALEBİNİ, BU KADININ
- 44- KİTÂBÜ'L-KÂDÎ İLE'L-KÂDÎ (= KİTÂB-I HÜKMÎ) YOLUYLA, GAİBE KARŞI ALACAK DA'VÂSINDA KAYDA GEÇİRİLM
- Kitâb-ı Hükmî'nin Cevabında Bulunması Gereken Hususlarla İlgili Bir Örnek
- 45- KİTÂB-I HÜKMÎ İLE, HUDUTLU BİR MÜLKÜN TESBİT DA'VÂSINDA KAYIT
- 46- SERMAYE VE MÜDÂRABE DA'VÂSINDA KİTÂB-I HÜKMÎ İLE BEYYİNE İKÂMESİNİN KAYDI
- 47- VÂRİSE KARŞI MÜDÂRABE MALI DA'VÂSININ KAYDI
- 48- HAYVAN ALIM SATIMINDA İNAN ORTAKLIĞINI KİTÂB-I HÜKMÎ İLE İSBAT HUSUSUNDA KAYIT
- 49- BİR DA'VÂNIN KİTÂB-I HÜKMÎ İLE İSBATT
- Kitâb-ı Hükmî've Başka Bir Örnek
- 50- BİR HÜKMÜN, HÂKİMİN KÂTİBİ TARAFINDAN TESCİL EDİLMESİ
- Hükmün, Hâkimin Kâtibi Tarafından Tescil Edilmesine Diğer Bir Örnek
- Hükmün, Hâkimin Kâtibi Tarafından Tesciline Başka Bir Örnek
- 51- ŞUFA DA'VÂSININ KAYDI
- Şuf'a Da'vâsının Tescili
- 52- MÜZÂRAA DA'VÂSININ KAYDI
- Müzâraa Davasının Tescili
- 53- İCÂREYİ ÎSBAT DA'VÂSININ KAYDI
- İcâreyi İsbat Da'vâsının Tescili