logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

Hacb-i Mırman:

Hacb-i hırman hususunda vârisler iki fırkaya ayrılırlar: a-) —Bazan hacb-i noksan ile mahcûb olsalar bile hiç bir za­man hacb-i hırman ile mahcûb olmayan kimselerdir.

Bunların üçü erkek, üçü de kadındır.

Erkekler:
1-) Eb (= baba)
2-) İbn (= oğul)
3-) Zevç (= koca)

Kadınlar:
4-) Bint (= kız)-
5-) Üm (= anne)                                               ...
6-) Zevce (= karı)
7-) tkici fırka ise, bir duruma göre vâris olup, diğer bir hâle gö­re, hacb-i hırman ile mahcûb olan kimselerdir.

Bunlar da, yukarıda geçen altı vârisin dışında kalan ve asabe veya zevi'l-erhamdan olan diğer yakınlardır.

Meselâ: Bir ölünün, vâris olarak sadece amcası bulunursa, o, bu ölünün terikesinin tamamını alır.

Fakat, bu ölünün bir oğlu veya ana-baba bir yahut baba bir, bir kardeşi bulunursa, bu durumda amcası hiç bir şey alamaz. Bu durumda, ölen şahsın oğlu veya kardeşi, amcasını, hacb-i hırman ile hacbetmiş olur.

Bu ikinci sınıfta bulunan kimselerden ölüye yakın olanlar, uzak olanları hacbederler. Oğulun, oğulun oğlunu; baba-ana bir karde­şin, baba bir kardeşi hacbetmesi gibi...

Meselâ: Bir kadın ölür de; kocası, baba-ana bir kız kardeşi ve baba bir kız kardeşi kalırsa; bu durumda kocası terikenin yarısını alır. Yarısı da, ana-baba bir kız kardeşinin olur.
Baba bir kız kardeşin hissesi —sülüsanı (= 2/3 ü) tekmil için— südüs (= altıda bir)dir.

Mes'elenin aslı altı iken, yediye avleylemiştir. (= yükselmiştir.) Şayet, baba bir kız kardeşle beraber, onun bir erkek kardeşi bu­lunsaydı; bu kız kardeş asabe olurdu ve vâris olamazdı. Bu durum­ca bu erkek kardeş meş'um (= kız kardeşi için hayırsız-uğursuz) ol­muş olur.                                        
Bir kadın ölür ve onun kocası ile anası, babası, kızı ve oğlu­nun kızı kalırsa; mes'elenin aslı, on ikiden on beşe avledilir: Kocası­na dörtte biri olan üç hisse; ana ve babasına, iki tane südüs (= 1/6) olan dört hisse; kızına nısıf (= yarı) senim olan altı hisse; oğlunun kızma da altıda bir (= südüs) olan iki hisse verilir.

Şayet oğuiun kızı ile beraber, oğulun oğlu da olsaydı, kızın mîras hakkı sakıt olurdu. (= düşerdi.) O takdirde, mes'ele on üçe avlederdi. Ve bu kardeş de meş'um olmuş, yani kız kardeşini miras­tan mahrum etmiştir.

Ölen bir kimsenin, iki adet ana-baba bir kız kardeşi, bir adet de baba bir kız kardeşi olsa; bu durumda terekenin tamamı, farzan ve redden, ana-baba bir kız kardeşlerin olur; baba bir kız kardeşe mîras kalmaz.
Şayet, bu kız ile birlikte bir erkek kardeşi olmuş olsaydı; bu, o kızı asabe eylerdi ve terikeden baki kalan sülüsü (= 1/3 ü), ikili birli olarak bunlar alırlardı. Ve bu kardeş, bu kız için hayırlı olurdu.

Ölen bir şahsın yakınlarından bir kısmının, diğer bir kısmını hacb-i hırman ile hacbetmesi şu iki esasa dayanır:
1-) Bir kimse, ölen kimseye, bir şahsın vasıtasiyle intisap ettiği zaman, duruma bakılır: Eğer o şahıs, yalnız olduğu zaman, terike-. nin tamamına, asabelik, zevi'l-erhâmlık gibi bir cihetten hak sahibi oluyorsa; bu şahıs varken, vâris bir şey alamaz; hacb-i hırman ile mahcûb olur. Bu durumda, bunların veraset sebebinde müttehid olup olmamaları arasında da bir fark yoktur.

Meselâ: Baba varken, dede vâris olamaz. Halbuki bunlar, ve­raset sebebinde müttehittirler yani her ikisi de usulden olmak üzere vâris olurlar.

Keza, baba varken, erkek ve kız kardeşler vâris olamazlar. Bun­ların sebeb-i veraseti ise muhteliftir. Çünkü, baba usulden olmak; kardeşler ise, cüz'ü eb (= babanın cüz'ü) olmak sebebiyle vâris olurlar.

Eğer, vasıta olan o şahıs, terikenin tamamına, bir cihetten hak sahibi değilse, bu durumda-şu iki ihtimal bulunabilir:

a-) Eğer o şahıs ile o varis, irs sebebinde müttehit iseler; vasıta olan şahıs, o vârisi, hacb-ı hırman ile hacbeder. Anne ile annenin annesi gibi... Çünkü, bu ikisinin vâris olmasının sebebi de annelik­tir. Dolayısiyle anne, annelik sebebiyle ve ölen şahsa daha yakın ol­ması itibariyle nasibini alınca, annenin annesi için, bu sebeple hak sahibi olacağı bir şey kalmaz.

b-) Eğer bu şahıslar, irs sebebinde müttehit olmazlarsa, vasıta olan şahıs, o vârisi hacbedemez. Anne ile evlâd-ı üm (=' annenin ço­cukları) gibi... Çünkü, anne, terikenin tamamına müstahik değildir. Vakıa anne, yalnız bulunduğu zaman, terikenin tamamına hak sahi­bi olur; fakat bu istihkak bir cihetten değildir; önce sahib-i farz, sonra da kendisine reddedilen kimse olmak cihetindendir.

Bununla beraber anne, evlâd-ı ümle irs sebebinde de müttehit değildir. Bundan dolayı üm (- anne), vâlidelik sebebiyle hissesini alır; evlâd-ı üm de, diğer bir sebeple hisse alırlar; mahcup olmazlar.

Misal:-
3                                        2                                1

nısıf                                   sülüs                        südüs
M_____________:___________________________________ eşele:  6

zevç                                      üm                   -     ah liüm

(= koca)                            (= anne)     (= ana bir erkek kardeş)
2-) Kurbî derece ve kuvvet-i karabet kaidelerine bakılır: Asabe-lerde önce kurbî dereceye itibar edilir. Dereceleri müsâvî olanlar için de, kuvvet-i karabete itibar olunur.

Ölen şahsa iki cihetten yakın olan, —kuvvet-i karabeti hâiz olacağından— bir cihetten yakın olana tercih edilir. Ve her iki tak­dirde de, diğer asabe mahcub olur. Bu durumda, veraset sebepleri­nin bir (baba ile dede gibi...) veya ayrı (oğul ile ana-baba bir erkek kardeş veya oğulun oğlu ile ana-baba bir amca gibi...) olması ara­sında da bir fark yoktur.

Asabelerin dışındaki vârislerin de durumlarına bakılır:

a-) Eğer varislik sebepleri bir ise, önce kurbî derece ile tercih olunur. (Anne ile beraber bulunan büyük anneler; iki kız ile beraber bulunan oğulun kızı... gibi.)

b-) Dereceleri eşit olursa, kuvvet-i karabet itibariyle tercih ya­pılır. (İki adet ana-baba bir kız kardeşle beraber bulunan, baba bir kız kardeş gibi... Bu durumda,,uht lieb (= baba bir kız kardeş) asla vâris olamaz.
Fakat, veraset sebepleri aynı değilse, hiç biri, diğerini hacbede­mez. Eb (= baba) ile, ümmü'1-üm (= annenin anesi) gibi;...

Misal:
3                                 2       '                            1

nısıf                            baki                              südüs
M_______________________________________________ eşele:  6'
zevç                     ibnü'1-ah lehümâ                  ah liüm

(= koca)              (ana-baba bir erkek             (- ana bir

kardeşin oğlu)                erkek kardeş)
Bu misalde görüldüğü gibi, ana bir erkek kardeş derece itibarı ile daha yakın olduğu hâlde, irs sebepleri bir olmadığından, ana-baba bir erkek kardeşin oğlunu hacbedememiştir. [57]