Mekruh Satış :
Bundan sonra musannif, mevkuf satışı ve hükümlerini bitirince, mekruh satışı açıklamaya başlayıp şöyle demiştir: Cıım'anın birinci ezanında alun-satim (bey') mekrûhdur. Çünkü bunda, vâcib olan sa'yi terk vardır. Şayet satan ile satın alan otursalar veya ayakta durup alışveriş yapsalar sa'yi [78] terk etmiş olurlar. Fakat yürürlerken ahş-ve-rlş yaparlarsa bunda kerahet yoktur.
Necş de mekrûhdur. Necş; kendisi satın almak istemeyip, başkasını istek tendi rm ek için, semende artırma yapmaktır. Çünkü, Resûlüllah (S.A.V.) :
»Satın almak istemediğiniz hâlde semende artırma yapmayınız!» buyurmuştur.
Satan kiınse ile satm alan kimse belli bir semene razı oldukdan sonra, başkasının pazarlığı üzerine pazarlık etmek mekrûhdur. Çünkü, Resûlüllah (S.A.V.) :
«Kimse kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık etmesin ve-kardeşinin evlenmek için istediği kızı istemesin.» buyurmuştur.
Resûlüllah (S.A.V.); bunu yapmayı olumsuzluk kipi (nefy sigası) ile menetmiştir. Çünkü olumsuzluk kipi ile yasaklamak eblağdır (daha beliğdir.)
Fakat müşteri bir şeyi satın almak için pazarlık etse ve satıcı ile müşterinin ikisinden biri arkadaşına meyi etmese, başka kimse için o şeyi pazarlık edip satın almakda mahzur yoktur. Çünkü o satış, fiatı artıran kimseye satmaktır. Bundan dolayı musannif, «Artıran kimseye satmak) yâni artırma ile ahm-satım bunun aksinedir.» demiştir. Çünkü bu, caizdir. Zîrâ, hakkında eser vâriddir. O eser; «Artıran kimseye satmak» kaidesinde olduğu gibi, lııtbe (dünürlük) mes'elesinde de nehy bununla yorumlanmıştır.
Mal getirenlere karşı gidip celb eylemek de mekrûhdur. Yâni şehir halkından ba'zısı, şehirin dışından şehre getirilen yiyeceğe karşı çıkıp almak, eğer şehir halkına Karar verirse mekrûhdur. Bunu yapmak yasak edildiği ve bunda hâzır olanlara sıkıntı ve zarar olduğu için mekruh olmuştur. Eğer şehir, halkına zararlı olmazsa, bunda mahzur yoktur. Ancak karşılayan kimse, gelenlerden fiatı gizleyip kıymetinden daha azı ile satın alırsa mekruh olur.
Şehirde oturan kimsenin ,Bedevinin malını kıtlık zamanında satması mekrûhdur. Çünkü, Resûlüllah (S.A.V.) :
«Şehirde oturan kimse, Bedevi (nin malını onun) için satmasın.» buyurmuştur. Bu, şehir halkı kıtlık zamanında olursa, mekruh olur.
Bu satış, mukîmin, Bedevilere yüksek fiat sağlamak amaciyle onların mallarını satmasıdır ve mekrûhdur. Çünkü bunu yapmak, halka zarar vermektir. Eğer kıtlık zamanında değil ise, zarar vermek bulunmadığı için mahzur yoktur. Ba'zı Fukahâ' demişlerdir iki: Bu mes'elenin sureti, Bedevinin şehre yiyecek getirmesi, şehirde oturan kimsenin de ona vekil olup yiyecekleri yüksek fiatla satmasıdır. Bu satış yasaklanmıştır. Çünkü mukîm şayet onu toıraksa, Bedevi kendisi satar ve fiat ucuz olur.
Küçük çocuğu, O'nım zî-rahm-i mahreminden ayırıp satmak da mekrûhdur. Çünkü, Resûlüllah (S.A.V.) :
«Bir kimse, anayı çocuğundan ayırırsa, Allah onu kıyamet gününde sevdiği kimselerden ayırır.» buyurmuştur.
Resûlüllah (S.A.V.), Hz. Ali' (R.A.) ye iki küçük oğlan köle (gu-lâm) hîbe etmiş; sonra Hz. Ali' (R.A.) ye; «O oğlanları ne yaptın?» diye sormuş. O da; «Birini sattım!» demiş. Bunun üzerine Resûlüllah (S.A.V.); «Yetiş, yetiş!» Bir rivayette; «Geri al, geri al!» buyurmuştur. Bir de: Küçük çocuk, küçük çocuğa ve büyüğe alışmış olduğu için ayırıp satmak mekrûhdur. Büyük, 'küçüğe infâk eder ve karabet yakınlığından meydana gelen şefkat i'tibâriyle büyük, küçüğün ihtiyâçlarını giderdiği için bunları birbirinden ayırıp satmak mekruh sayılmıştır. İkisinden birinin satılmasında alışıklığı (isti'nâsı) kesmek ve ona bakiiş-görüşten menetmek vardır. Yine bunda, küçük çocuklara karşı merhameti terletmek vardır. Merhametin terki üzerine. Resûlüllah' (S.A.V.) in:
«Küçüklerimize acımayan kimse, bizden değildir.», hadisiyle teh-dîd (vaîd) [79] vârid olmuştur.
Kölelerin ikisi de büyük okluğu takdirde, hüküm küçüğün aksinedir. Çünkü burada onlar için merhameti terk yoktur. Karı-koca da bunun aksinedir. Çünkü nass, nikâh için mahrem olan karabetle ma1-lûldür. Hattâ onda, (süt 'kardeşi ve süt annesi gibi) yakın olmayan mahrem ve mahkem olmayan yakını dâhil olmaz.
Satıcının mülkünde, İkisinin bir arada bulunması gerekir. Hattâ iki küçüğün biri satıcının ve biri başkasının olsa, ikisinden birini sat-m&kda mahzur yoktur. Şayet ayırma müstehıkkın hakkiyle olursa, onu satmakda mahzur yoktur. İkisinden birini cinayet sebebiyle vermek veya borç sebebiyle satmak veya kusur sebebiyle geri vermek gibi. Çünkü dikkat edilecek cihet, başkasından zararı defetmektir. Başkasına zarar vermek değildir.
Mekruh satışın hükmüne gelince: Mekruh satış, fâsid olmaa;. Çünkü neîiy, satışa mücavir olan ma'nâ i'tibâriyledir. Yoksa satışın men'i hususunda değildir. Şartlarının sıhhatinde de değildir. Böyle nehy, fesadı gerektirmez, belki kerahet gerektirir.
Mekruh satışın feshi de vâcib olmaz. Çünkü feshin, fâsid satışda vâcib olması hürmeti savmak içindir. Mekruh satışda ise, hürmet yoktur.
Müşteri, satılan şeyi (mebî'i) teslim almazdan Önce mâlik olur. Nitekim daha, önce geçti ki, fâsid satışda teslîmlden önce mülkün sabit olmaması mücavir olan fesadın yerleşmesinden sakınmak içindir. Burada ise, fesâd yoktur. Şu hâlde, teslimden önce mebî'a müşteri mâlik olur..Şayet teslim alman niebî', müşteri elinde helak olursa; semen vâcib olur,.kıymet vâcib olmaz. Çünkü mislin veya kıymetin, fâsid satışda vâcib olması, gasb hükmünde olduğu içindir. Bu ise, öyle değildir. [80]
Konular
- Kayıp (Mefkûd) Bölümü
- Terk Edilmiş Çocuk (Lakît) Babı
- Kayıp Mal (Lükata) Bölümü
- Vakıf Bölümü
- Vakfın Kiraya Verilmesinde Vâkıfın Şartına Uyulacağına Dâir Bir Fasıl
- Evlâda Vakf İle İlgili Şeylere Dâir Bir Fasıl
- Alış - Verişler (Büyü) Bölümü
- Alım Satımla İlgili Ba'zı Asıllar Hakkında Bir Fasıl
- Şartın Muhayyerliği Ve Ta'yin Bâbı
- Görme Muhayyerliği Babı
- Ayb (Kusur) Muhayyerliği Babı
- Fasid Satış Bâbı
- Fâsid Satış :
- Fâsid Satışın Hükmü :
- Mevkuf Satış :
- Mekruh Satış :
- Satışı Bozmak (İkâle) Babı
- Murabaha, Tevliye Ve Vadîa Babı
- Akâr'in Satılması Hakkında Bir Fasıl
- Ribâ (Fâîz) Babı
- İstihkak Babı
- Selem Babı (Peşîn Para İle Veresiye Mal Almak)
- İstisna' :
- Çeşitli Mes'eleler
- Fâsid Şart İle Bâtıl Olan Ve Şarta Bağlanması Sahîh Olmayan Şeyler :
- Sarf (Sarraflık) Bâbı
- Alım Satım Bölümüne Ek
- Şufa Bölümü
- Kendisinde Şuf'a Olan Veya Olmayan Şey Babı
- Hibe Bölümü