logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

18- TAKSİMLE İLGİLİ YAZILARDA BULUNMASI ŞART OLAN HUSUSLAR

İmâm Muhammed (R.A.), Asi kitabında şöyle buyurmuştur:

Bir yeri aralarında taksim eden kimseler, bu taksimi yazmak is­terlerse, şöyle yazarlar: "Filan, filan ve filâne, filanın yapmış oldu­ğu birinci hududu şu, ikinci, üçüncü ve dördüncü hududu da şu şu ve şu olup bu hudutlar içinde olan evi kendi aralarında taksim eyle­diler."

Âlimler bu hususda ihtilaf eylediler:

Birincisi, başlangıçta, İmâm Ebû Hanîfe (R. A.) ve arkadaşları böyle başlarlardı.

Tahâvî: "Şâhidîer şehâdet ederler." diye başlardı ve "filan, fi­lan, filan sahih bir şekilde, kendileri, isimleri, nesebleri tanıtıp, ik­rarlarının, akılları, bedenleri yerinde ve bütün yönleriyle işlerinin caiz olduğu hâlde olduğunu yazardı.

İkincisi: İmâm Muhammed (R:A.): "Hududu şu şu olan evi, ar­şınla taksim eylediler; bu evden, filane şu kadar arşın yer; filane, şu kadar arşın yer; filana da şu kadar arşın yer (şu mevkide) isabet ey­ledi." diye yazar ve ev daha önce, ellerinde idi; mülkleri idi." diye yazmazdı. Ve şöyle yazardı: "Bunlar sıhhatli hallerinde akılları, vü­cutları yerinde ve her yönüyle işleri caiz iken, şöyle ikrar eylediler: "O ev, onların ellerinde mülkleridir ve her birinin hissesi şu kadar arşındır. Bu evin tamamı taksim edilmemiş muşadır. Ve o evdeki his­selerine her birisi razı olmuşlardır." Keza, her birinin, o evde, şu kadar arşın hudutlu yeri vardır: Filanın şu kadar; filanın şu kadar; filanın şu kadardır ve bu hudûduyle hakkıyla onundur.

Üçüncüsü: İmâm Muhammed (R.A.),taksimde tazminat yazmazdı.

Tahâvı ve ehli şurûtun tamamı: * 'Taksimde kime neresi isabet eder­se, orası ona verilecektir/' diye yazarlardır.

İmâm Muhemmed (R.A.), şöyle yazardı: Ortaklardan her birisi hu­dudu ve hakkı ile kendine isabet edeni alırlar, mâni ve nizadan fariğ olarak birbirinden ayrılırlar.

Müteahhirîn âlimleri şöyle yazarlardı:

Şahitler, şöyle şehâdette bulunurlar: Filan ve filan, filan evi bü­tün müştemilatı ile, yeri ile hududu ile hakları, murafıkları, arsası, binası az çok nesi varsa, hepsine aralarında müşterektirler ve elle­rindedir. Filanın şu kadar, filanın şu kadar, filanın da şu kadardır ve her birinin hissesi üçte birdir. Bunlar, bu taksime razı olmuşlar­dır. Filana isabet eden yer, kapıdan girişin sağ tarafıdır. Bu evin ka­pısı doğuya açılır. İçinde üç tane ev vardır; birine şu, birine şu, biri­ne de şu denir ve üzerinde iki oda, aralarında bir de sofa vardır. So­fanın uzunluğu şu kadar, genişliği şu kadar arşındır. Arşın da, bel­denin arşınıdır.
Onlardan birine isabet eden de, kapudan girince sol taraftadır." der; güzelce vasfını yapar. Üçüncüye isabet eden de giriş kapısının karşısında, evin sonundadır. Bu üç yerin hudutları belirlidir. Böyle­ce, her birine, o mahdut yerden hisseleri isabet eylemiştir; hadleri ve haklan kendilerine aittir. Evin giriş kısmı, dehlizi müşâ olarak terkedilmiştir; üçü de o yerden faydalanırlar. [196]

Konular