logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

19- HİBE VE SADAKALARLA İLGİLİ YAZILARDA BULUNMASI ŞART OLAN HUSUSLAR

Şurût ehli hîbe ve sadakanın başlangıcında ihtilaf ettiler.

İmâm Ebû Hanîfe (R.A.) ve arkadaşları:

"Filan oğlu filanın yazısıdır." diye yazarlardı.

Semtî de: "Bu, filan oğlu filanın hîbe yazısıdır." diye yazardı.

Tahâvî ise: "Bu, filan oğlu filandır." diye yazardı. Müteahhi-rînden olan şürût ehli, ise, Tahâvî'nin yazdığı gibi yazarlar ve yazının sonuna, şahitlerin şehâdetlerini de eklerler ve keza: "filan oğlu fi­lan, filana bağış yaptığını ikrar eyledi." diye yazarlardı.

İmâm Muhammed (R.A.) hîbe ve sadakada "hibe ve sadaka' 'diye yazmazdı.

Şurût ehlinin tamamı, "hîbe" diye yazarlardı. Çünkü hîbe, ka­bul edilmeden caiz olmaz.

Bu, bize göre böyledir. Hatta hîbe, müşâ olur ve taksim ihtima­li bulunursa; bize göre, yine caiz olmaz. İmâm Şafiî (R.A.) buna muhaliftir,

. Hibenin sahih olmasının şartı, onu alıp kabul eylemekdir.

Sadaka da bizim umûmi âlimlerimize göre böyledir.

İmâm İbrahim en-Nâhaî buna muhaliftir. O, şöyle buyururdu:

Sadaka olduğunu bilirse; teslim almasa bile caiz olur.

Hibenin sahih ve caiz olduğu da yazılır.

Bundan Sonra bakılır; eğer bağış, vâhib (= hîbe eden) tarafın­dan dönüşü olmayan bir hîbe ise (kan-kocadan birinin, diğerine ya­pılan hîbe ve mahremlerin birbirine hibesi, meselâ: babanın, büyük oğluna veya büyük kızına hîbesi yahut anasına hibesi veya kardeşi­ne, kızkardeşine hîbesi yahut kardeşinin oğluna veya kız kardeşinin oğluna veya dedesine, büyük annesine, amcasına, amesine, dayısı­na, teyzesine hîbesi gibi..,) bu hîbe sahih ve caizdir. Bağışlayan için dönüş yoktur." diye yazılır.

Şayet hîbe, dönüşlü olursa, "kat olunmuş (= kesilmiş)" diye yazılır.

Şurût Şerhi'nde: "Aslolan, bu surette kesilmiş (= kat olunmuş) diye yazmamaktır." denilmiştir. Müteahhirîn âlimler, bu hususta, şu yazı suretini ihtiyar etmişlerdir:

"Filan, filana, yurdun tamamını, müştemilatı olan evlerle bir­likte bağış yapmıştır. Yeri surdadır ve huduları şu yerlerdir. Hudûduyla, haklarıyla, arsasıyla, binalarıyla, altıyla, üstüyle, yoluyla; bü­tünüyle, çoğuyla, azıyla, dâhiliyle, hariciyle sahih, nafiz, caiz, tak­sim olunmuş, kendinde fesad bulunmayan, şart, ıvaz-bedel olmayan ve ikrah yolu bulunmayan bir hibedir. Ve hîbe edilen şeyi, kendisine bağış yapılan şahıs, hîbe meclisinde yüzyüze kabul eylemiştir. Ba­ğışlanan şey; bağış meclisinde, bağışlayan tarafından, her türlü meş­galeden, mâniden ve nizadan hâli olarak teslim edilmişdir. Bağışla­nan bu şey, kendisine bağış yapılan şahsın elinde, hîbe hakkıyla bulunuyor."

Hîbe ve sadaka yazısında, "sözleşme meclisinden birbirinden be­denen ayrıldılar." diye yazılmaz.
En doğrusunu bilen Allahu Teâlâ'dır. [203]

Konular