Meshi Bozan Şeyler :
Abdesti bozan şeyler, meshi de bozar. Çünkü mesh abdestin parçasıdır.
Mestin ayaktan çıkması da meshi bozar. Çünkü hadesin ayağa sirayetini önleyen engel ortadan "kalkmıştır. O halde mestin bir ayaktan çıktıkdan sonra diğerinin çıkarılması vâcib olur. Zira bir vazifede, yıkamak ile mçsh etmek bir araya getirilemez.
Mestin çıkmış sayılması, ayağın çoğu kısmının mestin sakına (koncuna) kadar çıkmasıyla^ olur. Çünkü mesh mahalli, mekânından ayrılmış ve sanki ayağı görünmüş gibi olmuştur. Sahîh kavi budur. Çünkü ekser için küllün hükmü vardır. Kâfî'de böyle zikredilmiştir. Ayağın azının-çıkmasından sakınmak ise imkânsızdır. Çünkü bazan bu kasıtsız, hâsıl olur. Şu halde bunda güçlük vardır.
Bu hususta «Ayak ökçesinin çoğunun çıkmasıyla mesh bozulur» denmiştir. Bu söz, Ebû Yûsuf (Rh.A.) un sözüdür. İmâm Muhammed' (Rh.A.) den rivayet edilmiştir ki: Mesh yerinde, ayağın üstünde üç parmak miktarı bakî kalırsa, meshi bozmaz. Ulemânın çoğu dahî bu kanaattedirler. Eğer ayak yerinde durup ökçe çıkıp girerse mesh bozulmaz. Kâfî'de böyle zikredilmiştir.
Müddetin çıkması da meshi bozar. Bir kimse yolcu olduğu halde, mesh müddeti bitip, o vakit mestlerini çıkardığı takdirde ayağının soğuktan teîef olmasından korkmazsa mesh bozulur. Mestlerini çıkardığı takdirde soğuktan ayaklarının telef olacağından korkarsa mesh caiz olur. Kâfî'de ve Uyûnu'l-Mezâhib'de böyle zikredilmiştir.
Mestlerini çıkarıp, müddet bittikden sonra, hades-i sabıkın (geçen abdestsizliğin) ayaklara sirayetinden dolayı o kimse sadece ayaklarım yıkar.
Bir kavle göre «Suyun topuğa ulaşması meshi bozar.» Bu hususta, «Suyun ayağın çoğuna isabet etmesi meshi bozar» diyen de vardır.
Fetâvâyı Tatarhâniyye'de denmiştir ki: Şayet iki mestlerin üzerine meshden sonra meste su girip iki ayaklarından üçer parmak miktarı veya üç parmakdan daha az miktarını ıslatsa, onun meshi bozulmaz. Eğer ayağın hepsini ıslatıp, su topuğuna ulaşsa, mesh bozulur. Bu İmâm Ebû Hanîfe' (Rh.A.) den rivayet edilmiştir. Öbür ayağını yıkamak vâ-cib olur. Bu, Zahîret'ül-Fukahâ'da zikredilmiştir..
Şeyh tmâm Ebû Ca'fer' (Rh.A.) den rivayet edilmiştir ki: Şayet iki ayaktan birinin çoğuna su değse, meshi bozar. Ve bu yıkamak makamında olur. Bazı âlimlerimiz bunu kabul etmişlerdir. Zahîre'de «Esah kavi budur» denmiştir. Âlimlerimizden bazısı: «Ne suretle olursa olsun meshi bozmaz» demişlerdir. Meşhur fıkh kitaplarında, meshi bozucu mezkûr üç âmil kâfî görülmüştür. Bu durumda Ulemâ Zahîre'nin görüşünü kabul etmiş olmaktadırlar.
Şayet meshedici, iki cürmûkunu çıkarsa, iki mestleri üzerine mesh eder. Çünkü, cürmûklar mestlerden ayrı oldukları için, iki cürmûk üzerine mesh, iki mestler üzerine mesh değildir. İki tâklı (iki katlı, kemerli) mest üzerine mesh bunun aksinedir ki iki katın biri çıkarılsa veya mestler dışındaki deri soyulsa, o vakit, o çıkan katın ve soyulan derinin altına mesh iade edilmez. Çünkü bitişik oldukları için hepsi bir tek şeydir. Meshden sonra tıraş olunduğu zaman başa mesh iade edilmediği gibi.
Eğer iki cürmûkun biri çıkarılsa, ikisinin de meshi bozulur. Bu takdirde, diğer cürmûkun meshi" iade edilir.
Üzerinden cürmûk çıkan mestin meshi iade edilir. Çünkü bir vazife de bozulma, bölünme kabul etmez. Bu duruma göre ikisinden birinde bozulsa, diğerinde dahî.bozulur. Bazıları, cürmûkun biri çıkarılsa, diğer cürmûk dahî çıkarılır, demiştir. Çünkü ikisinden birinin çıkarılması, bölünme olmadığı için, ikisinin çıkarılması gibidir. Esah olan kavi birincisidir.
Bir mukîm kimse, mestleri üzerine mesh edip mesh müddetinin tamam olmasından önce yolcu olsa, yolculuk müddetini tamamlar. Yâni mukîmin meshi yolcunun meshine dönüşür. Şöyleki, toplamı üç gün üç gece olur.
Eğer bir gün bir geceden sonra müsâfir olsa, mestleri çıkarır. Çünkü hades ayağa sirayet etmiştir. Sefer, o hadesi kaldırmaz.
Bir müsâfir de, bir gün bir geceden sonra mukîm olsa, mestleri çıkarır. Bir gün bir geceden Önce mukîm olsa, bir gün bir geceyi tamam eder. Çünkü yolculuk ruhsatı, sefersiz devam etmez. Sözün kısası şudur ki: Ya mukîm yolcu olur veya yolcu mukîm olur. Ve ikisinden her biri, ya bir gün bir gece tamam olmazdan önce (mukîm veya müsâfir) ya da bir gün bir geceden sonra (mukîm veya müsâfir) olur. [126]
Mestin ayaktan çıkması da meshi bozar. Çünkü hadesin ayağa sirayetini önleyen engel ortadan "kalkmıştır. O halde mestin bir ayaktan çıktıkdan sonra diğerinin çıkarılması vâcib olur. Zira bir vazifede, yıkamak ile mçsh etmek bir araya getirilemez.
Mestin çıkmış sayılması, ayağın çoğu kısmının mestin sakına (koncuna) kadar çıkmasıyla^ olur. Çünkü mesh mahalli, mekânından ayrılmış ve sanki ayağı görünmüş gibi olmuştur. Sahîh kavi budur. Çünkü ekser için küllün hükmü vardır. Kâfî'de böyle zikredilmiştir. Ayağın azının-çıkmasından sakınmak ise imkânsızdır. Çünkü bazan bu kasıtsız, hâsıl olur. Şu halde bunda güçlük vardır.
Bu hususta «Ayak ökçesinin çoğunun çıkmasıyla mesh bozulur» denmiştir. Bu söz, Ebû Yûsuf (Rh.A.) un sözüdür. İmâm Muhammed' (Rh.A.) den rivayet edilmiştir ki: Mesh yerinde, ayağın üstünde üç parmak miktarı bakî kalırsa, meshi bozmaz. Ulemânın çoğu dahî bu kanaattedirler. Eğer ayak yerinde durup ökçe çıkıp girerse mesh bozulmaz. Kâfî'de böyle zikredilmiştir.
Müddetin çıkması da meshi bozar. Bir kimse yolcu olduğu halde, mesh müddeti bitip, o vakit mestlerini çıkardığı takdirde ayağının soğuktan teîef olmasından korkmazsa mesh bozulur. Mestlerini çıkardığı takdirde soğuktan ayaklarının telef olacağından korkarsa mesh caiz olur. Kâfî'de ve Uyûnu'l-Mezâhib'de böyle zikredilmiştir.
Mestlerini çıkarıp, müddet bittikden sonra, hades-i sabıkın (geçen abdestsizliğin) ayaklara sirayetinden dolayı o kimse sadece ayaklarım yıkar.
Bir kavle göre «Suyun topuğa ulaşması meshi bozar.» Bu hususta, «Suyun ayağın çoğuna isabet etmesi meshi bozar» diyen de vardır.
Fetâvâyı Tatarhâniyye'de denmiştir ki: Şayet iki mestlerin üzerine meshden sonra meste su girip iki ayaklarından üçer parmak miktarı veya üç parmakdan daha az miktarını ıslatsa, onun meshi bozulmaz. Eğer ayağın hepsini ıslatıp, su topuğuna ulaşsa, mesh bozulur. Bu İmâm Ebû Hanîfe' (Rh.A.) den rivayet edilmiştir. Öbür ayağını yıkamak vâ-cib olur. Bu, Zahîret'ül-Fukahâ'da zikredilmiştir..
Şeyh tmâm Ebû Ca'fer' (Rh.A.) den rivayet edilmiştir ki: Şayet iki ayaktan birinin çoğuna su değse, meshi bozar. Ve bu yıkamak makamında olur. Bazı âlimlerimiz bunu kabul etmişlerdir. Zahîre'de «Esah kavi budur» denmiştir. Âlimlerimizden bazısı: «Ne suretle olursa olsun meshi bozmaz» demişlerdir. Meşhur fıkh kitaplarında, meshi bozucu mezkûr üç âmil kâfî görülmüştür. Bu durumda Ulemâ Zahîre'nin görüşünü kabul etmiş olmaktadırlar.
Şayet meshedici, iki cürmûkunu çıkarsa, iki mestleri üzerine mesh eder. Çünkü, cürmûklar mestlerden ayrı oldukları için, iki cürmûk üzerine mesh, iki mestler üzerine mesh değildir. İki tâklı (iki katlı, kemerli) mest üzerine mesh bunun aksinedir ki iki katın biri çıkarılsa veya mestler dışındaki deri soyulsa, o vakit, o çıkan katın ve soyulan derinin altına mesh iade edilmez. Çünkü bitişik oldukları için hepsi bir tek şeydir. Meshden sonra tıraş olunduğu zaman başa mesh iade edilmediği gibi.
Eğer iki cürmûkun biri çıkarılsa, ikisinin de meshi bozulur. Bu takdirde, diğer cürmûkun meshi" iade edilir.
Üzerinden cürmûk çıkan mestin meshi iade edilir. Çünkü bir vazife de bozulma, bölünme kabul etmez. Bu duruma göre ikisinden birinde bozulsa, diğerinde dahî.bozulur. Bazıları, cürmûkun biri çıkarılsa, diğer cürmûk dahî çıkarılır, demiştir. Çünkü ikisinden birinin çıkarılması, bölünme olmadığı için, ikisinin çıkarılması gibidir. Esah olan kavi birincisidir.
Bir mukîm kimse, mestleri üzerine mesh edip mesh müddetinin tamam olmasından önce yolcu olsa, yolculuk müddetini tamamlar. Yâni mukîmin meshi yolcunun meshine dönüşür. Şöyleki, toplamı üç gün üç gece olur.
Eğer bir gün bir geceden sonra müsâfir olsa, mestleri çıkarır. Çünkü hades ayağa sirayet etmiştir. Sefer, o hadesi kaldırmaz.
Bir müsâfir de, bir gün bir geceden sonra mukîm olsa, mestleri çıkarır. Bir gün bir geceden Önce mukîm olsa, bir gün bir geceyi tamam eder. Çünkü yolculuk ruhsatı, sefersiz devam etmez. Sözün kısası şudur ki: Ya mukîm yolcu olur veya yolcu mukîm olur. Ve ikisinden her biri, ya bir gün bir gece tamam olmazdan önce (mukîm veya müsâfir) ya da bir gün bir geceden sonra (mukîm veya müsâfir) olur. [126]
Konular
- Guslün Farzları
- Guslün Sünnetleri :
- Guslü Gerektiren Durumlar :
- Vâcib Olan Gusl:
- Sünnet Olan Gusl:
- Mendûb Olan Gusl :
- Cünub Ve Hayızlıya Haram Olan İşler :
- Kendileriyle Abdest Ve Gusl Caiz Olan Sular :
- Kuyular Faslı
- Teyemmüm Babı
- Teyemmümün Farzları:
- Teyemmüm Caiz Olan Maddeler :
- Teyemmümü Bozan Şeyler :
- İki Mest Üzerine Mesh Babı
- Mest Üzerine Meshin Farziyyeti :
- Meshi Bozan Şeyler :
- Sargı Üzerine Mesh :
- Kadınlara Mahsûs Olan Kanlar (Demler) Babı
- Hayz Kanı:
- Nîfâs Kanı:
- İstihâza Kanı :
- İstihazanın Hükmü :
- Pislikleri Temizleme Babı
- İstincâ Ve Istibrâ Hakkında Bîr Fasıl
- Namaz Bölümü
- Namazın Farzıyyeti Ve Hukmu :
- Namaz Vakitleri:
- Müstehab Vakitler :