Şuf'a Suyu:
Musannif şirb ve ahkâmım açıklamayı bitirince, şuf'a suyu ve ahkâmını açıklamaya başlayıp şöyle dedi: Şuf'a insanoğlunun ve hayvanların hissesidir. İnsanoğlu ve hayvanlardan her biri için şuf'a hakkı vardır. Kap ve mahfaza ile ele geçirilip ayrılmış olmayan suyun hepsinde insanlar yalnız, yâni şirbde ortaklıkları olmaksızın, şuî'ada ortak-dirlar. Çünkü onda asıl olan ResûlüIIah' (S.A.V.) İn :
«İnsanlar şu üç şeyde ortaktırlar: Suda, otta ve ateşte» kavli şerifidir.
Bu hadîs-i şerif, şirbi ve şuf'ayı içine alır. Ondan sonra icmâ-ı ümmet ile suyun, su taksim edilen yerlere (savaklara) girmesinden sonra şirb tahsîs olunup şuf a suyu bakî kalmıştır. Bir de; kuyu ve kuyu benzeri olanlar İhraz için konulmamıştır. Mubah olan ise ihrâzsız temellük olunmaz. Meselâ geyik denilen hayvanın bir kimsenin arazîsinde yerleşmesi gibi.
O kap içinde elde edilmemiş su ki onda insanlar yalnız şuf'ada ortaktırlar, o mülk olmuş nehirlerde, kuyuda, havuzda ve kanaldadır.
Şuf a hayvanların içtiği suya da şâmil olunca ve ortaklığı kabul, zikredilen sulardan hayvanların sulanması cevazım gerektirince musannif : «Lâkin,. eğer hayvanların çokluğundan dolayı nehrin tahribinden korkulursa, hayvanların sahibi hayvanlarını başkasının nehrinden sulayamaz.» sözüyle istidrâk eylemiştir.
Başkasının nehrinden arazîsini ve ağacını sulamak da caiz olmaz. Başkasının kanalından ve kuyusundan sulamak da caiz olmaz. Ancak sahibinin izni ile caiz olur. Esah olan kavilde, evinin avlusunda olan ağacını ve sebzesini, testileri (kova) ile taşıyarak sular. Belh İmamlarının bazıları: «Bu sulama ancak nehir sahibinin izni İle caiz olur,» demişlerdir.
Şuf ayı isteyen, eğer suyu bulamayıp ancak bir şahsın mülkünde bulursa o şahıs suyu tahliye eder, yani o talibe onu alması için izin verir veya o talibe suyu çıkarır. Yani kuyu veya pınar veya havuz veya nehir bir adamın mülkünde olduğu zaman, şayet bu suyun yakınında başka bir su bulursa şuf'ayı isteyen kimseyi mülküne girmekten menedebilir.
Eğer yakınında başka su yoksa, nehir sahibine: «Ya guf'ayı İsteyen kimseye verirsin yahut bırakırsın, kendi alır» denir.
Musannifin, «bir şahsın mülkünde» demesinin sebebi şudur: Çfin-fü kuyu sahibi kuyuyu boş ve sâhibsiz arazide (arz-i mevâtta) kazsa, o kimse suyu alanı menedemez. Çünkü arz-ı raevât müşterektir. Kazmak, müşterek hakkı ıhyâ içindir. Şu halde şuf'ada ortaklığı kesmez.
Eğer suyun sahibi suyu bırakmaktan ve onu çıkarmaktan kaçınırsa ve suyu isteyen kimse de, kendisinin ve hayvanının ölmesinden kor-karsa su sahibi ile silâhla çarpışır. Çünkü su sahibi, şuf ayı isteyenin hakkını menetmekle - ki o şut'adır - talibi telef etmeyi kasdetmiştir. Halbuki kuyudaki su mülk edinilmiş, olmayıp mubahtır.
Kap içinde veya kap benzeri olan eşyada elde edilip ayrılmış olan sudan menederse silâhsız kavga eder. Belki değnek ve değnek gibi eşya İle dövüşür. Çünkü su sahibi suç işlemiştir. Şu halde o dövüşmek su sahibi için cezalandırma (ta'zîr) yerine geçmiştir. Açlık sırasında yiyecek isteyen kimse gibi. Çünkü açlığım gidermek için yiyecek isteyen kimse silâhsız didişir. [47]
«İnsanlar şu üç şeyde ortaktırlar: Suda, otta ve ateşte» kavli şerifidir.
Bu hadîs-i şerif, şirbi ve şuf'ayı içine alır. Ondan sonra icmâ-ı ümmet ile suyun, su taksim edilen yerlere (savaklara) girmesinden sonra şirb tahsîs olunup şuf a suyu bakî kalmıştır. Bir de; kuyu ve kuyu benzeri olanlar İhraz için konulmamıştır. Mubah olan ise ihrâzsız temellük olunmaz. Meselâ geyik denilen hayvanın bir kimsenin arazîsinde yerleşmesi gibi.
O kap içinde elde edilmemiş su ki onda insanlar yalnız şuf'ada ortaktırlar, o mülk olmuş nehirlerde, kuyuda, havuzda ve kanaldadır.
Şuf a hayvanların içtiği suya da şâmil olunca ve ortaklığı kabul, zikredilen sulardan hayvanların sulanması cevazım gerektirince musannif : «Lâkin,. eğer hayvanların çokluğundan dolayı nehrin tahribinden korkulursa, hayvanların sahibi hayvanlarını başkasının nehrinden sulayamaz.» sözüyle istidrâk eylemiştir.
Başkasının nehrinden arazîsini ve ağacını sulamak da caiz olmaz. Başkasının kanalından ve kuyusundan sulamak da caiz olmaz. Ancak sahibinin izni ile caiz olur. Esah olan kavilde, evinin avlusunda olan ağacını ve sebzesini, testileri (kova) ile taşıyarak sular. Belh İmamlarının bazıları: «Bu sulama ancak nehir sahibinin izni İle caiz olur,» demişlerdir.
Şuf ayı isteyen, eğer suyu bulamayıp ancak bir şahsın mülkünde bulursa o şahıs suyu tahliye eder, yani o talibe onu alması için izin verir veya o talibe suyu çıkarır. Yani kuyu veya pınar veya havuz veya nehir bir adamın mülkünde olduğu zaman, şayet bu suyun yakınında başka bir su bulursa şuf'ayı isteyen kimseyi mülküne girmekten menedebilir.
Eğer yakınında başka su yoksa, nehir sahibine: «Ya guf'ayı İsteyen kimseye verirsin yahut bırakırsın, kendi alır» denir.
Musannifin, «bir şahsın mülkünde» demesinin sebebi şudur: Çfin-fü kuyu sahibi kuyuyu boş ve sâhibsiz arazide (arz-i mevâtta) kazsa, o kimse suyu alanı menedemez. Çünkü arz-ı raevât müşterektir. Kazmak, müşterek hakkı ıhyâ içindir. Şu halde şuf'ada ortaklığı kesmez.
Eğer suyun sahibi suyu bırakmaktan ve onu çıkarmaktan kaçınırsa ve suyu isteyen kimse de, kendisinin ve hayvanının ölmesinden kor-karsa su sahibi ile silâhla çarpışır. Çünkü su sahibi, şuf ayı isteyenin hakkını menetmekle - ki o şut'adır - talibi telef etmeyi kasdetmiştir. Halbuki kuyudaki su mülk edinilmiş, olmayıp mubahtır.
Kap içinde veya kap benzeri olan eşyada elde edilip ayrılmış olan sudan menederse silâhsız kavga eder. Belki değnek ve değnek gibi eşya İle dövüşür. Çünkü su sahibi suç işlemiştir. Şu halde o dövüşmek su sahibi için cezalandırma (ta'zîr) yerine geçmiştir. Açlık sırasında yiyecek isteyen kimse gibi. Çünkü açlığım gidermek için yiyecek isteyen kimse silâhsız didişir. [47]
Konular
- Boğazlanan Hayvânlar Bölümü
- Av Bölümü
- Cihâd Bölümü
- Ganimet Ve Paylaştırılması Babı
- Kâfirlerin İstilâsı Babı
- Müste'men Babı
- Dâr-I İslâm Ve Dâr-I Harb İle İlgili Bir Tamamlama
- Vazifeler Babı
- Cizye Hakkında Bir Fasıl
- Mürted Bâbı
- (İslâm Dînînden Dönen Kimse)
- Âsiler Babı
- Boş Ve Sâhibsiz Arazînin İhyası Bölümü
- Sular Hakkında Bir Fasıl
- Şirb Suyu:
- Şuf'a Suyu:
- Kerâhiyyet Ve İstihsân Bölümü
- Yemek, İçmek, Altın Ve Gümüş Kap Ve Eşya Kullanmak Ve Bazı Mahzurlu Şeyler Hakkında Bir Fasıl
- İpek Elbise Giymek, Altın Ve Gümüş İle Süslenmek Ve Yüzük Takmak Hakkında Bir Fasıl
- Kadın Ve Erkekde Bakılması, Dokunulması Caiz Olan Ve Olmayan Yerler Ve Azl Hakkında Bir Fasıl
- Çeşitli Konular Hakkında Bir Fasıl
- Küfür Sayılan Ve Sayılmayan Şeyler Hakkında Bir Fasıl
- Yahudi, Hıristiyan Ve Putperestin Müslüman Olmasi Hakkinda Bir Fasıl
- Nikâh Bölümü
- Velî Ve Küfüv Babı
- Velî'ntn Hükümleri :
- Küfüv'ün Hükümleri:
- Memr Babı
- Kölenin Ve Kâfirin Nikâhı Babı
- Kölenin Nikâhı: