Gaibin Azadını İsbat Da'vâsının Tescili

Hâkim, bu hususta şöyle yazdırır:
Filan adam, Buhara mahkemesinde, benim huzuruma geldi. Filan adamı da yanında getirdi. O gelen adam, getirdiği adamı da'vâ eyledi. "O adam da şu kadar, şu nev'iden, şu sıfatta, dinarlarının sahih bir şekilde, lâzım olacak olarak bulunduğunu" söyledi ve ondan alınmasını istedi. Ben de, da'vâlıya sordum. O da inkâr eyledi. Bunun üzerine, da'vâcı iki şahit getirdi. O iki şahit, iddiacının söylediğini söylediler. Ve müddeî: "Şahitlerin, filan, filan olduğunu, o ikisinin filan oğlu filanı birlikte azâd eylediklerini, ikisinin de onun efendisi olduklarını ve benden, bu hususta, onların şehâdetlerini sormamı" istedi. Da'vadan sonra, cevap sonucu, kölenin ıtkına hüküm verildi. Hatta bundan sonra, efendi gelse de inkâr eylese; bu inkârına iltifat edilmez. Köle de, efendi­sine karşı, beyyine ibrazına muhtaç olmaz. Çünkü, şahitleri, onun lehine şehâdette bulunmuşlardır. Gerçekten, bu da'va sahihdir. Aslolan bir adam huzurda olana karşı, bir iddiada bulunursa; bu durumda da'va ancak isbatla vüsûl bulur. Amma ğâibe karşı yapılan da'vâda, huzurda olan şahıs, o gaip için, bir da'vâcı nasbeder ve üzerine şahitlik yapılana ikamesi gerekir. Aynen, gaip olan efendiye karşı, beyyinenin ikâmesi gibi... Mnhiyt'te de böyledir. [57]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..