5- KESİLMESİ GEREKEN VEYA GEREKMEYEN AV HAYVANLARI
Eğer, bir ava köpeğini gönderen avcı, avına sağ olarak yetişirse; onun, o av hayvanını boğazlaması vacip olur.
Şayet boğazlamaz da, bu hayvan öîürse, yenmesi haram olur.
Avcıl kuşun yakaladığı ve okun isabet eylediği de böyledir. Çünkü avcı, avı boğazlamaya gücü yettiği hâlde, kendi ihtiyariyle boazlamayı terk eylemiştir. KM'de de böyledir.
Fetva bunun üzerinedir. Tebyîn'de de böyledir.
İmâm Ebü Hanîfe (R.A.) ve İmâm Ebû Yûsuf (R.A.): "Helâl olur." buyurmuşlardır.
Bazı âlimler de: Boğazlama âletinin olmaması sebebiyle, boğazlanmaz ise, o av yenmez." buyurmuşlardır.
Bize göre, vaktin dar olması sebebiyle de boğazlanmazsa, o avın eti de yenmez.
Hasan bin Ziyâd ve Mufaammed bin Mu katil: "Bu istihsânen helâl olur.' buyurmuşlardır.
Kadı Fahruddin'de, istihsâm kabul etmiştir.
Bu, Şafiînin de kavlidir.
Bu hâl, o avın aldığı yara ile yaşamasının tevehhüm edildiği zaman böyledir.
Fakat, böyle bir vehim olmazsa, (Meselâ: Karnının yarılmış olması ve karnından olanın çıkmış olması gibi..) avcmın elinden sağ olarak yere düşer ve ölüverirse, onun yenilmesi helâl olur. Çünkü, onda düşmeden Önce boğazlama kararlaşmıştır.
"Bu, îmâmeyn'in kavlidir." denilmiştir.
İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'ye gelince, ona göre, bu hâlde av helal olmaz. Bu kıyâsdır. Çünkü av, avcının elinden sağ olarak düşmüştür. Boğazlama olmadığı için helâl olmaz. Bu bizim söylediğimiz boğazlamayı terk ederse böyledir.
Eğer boğazlarsa helâldir.
Bu İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'ye göre böyledir.
İmame} n 'e göre ise, boğazlamadan da helâl olur. Bir yerden düşerek ölen, natîha, mevkûze, kurdun karnını yarıp da, daha ölmeden bo-ğazlananlar da böyledir. Boğazlandıkları zaman, bunlar helâldirler. Fetva da bunun üzerinedir. Kâfi'd e de böyledir.
Avcı, ava yetişir ve onu almaz ve, şayet alsaydı, onu boğazlayacak kadar zaman vardı denilirse; o av yenilmez.
Eğer boğazlayacak kadar zaman vardı denilirse; o av yenilmez. Eğer boğazlayacak kadar zaman olmaz ise, o yenir. Hidâye'de de böyledir.
Boğazlanmış bir hayvandaki kadar hayatının kalması hâlinde hasta bir koyun İmâmeyn'e göre zekâtı (= boğazlanmayı) kabul etmez.
Burda âlimler, İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'nin kavli üzerine ihtilaf eylediler: Kadı İmam Tahavî, Şerhı'nde; nassan şöyle buyurdu: O koyunu boğazlamak makbuldür.
Fetva da bunun Üzerinedir. Zahîriyye'de de böyledir.
Bir adam, ava okunu attığında, o ok, ava isabet etmeden önce, başka bir sebeble, bu avın bir yeri kırılır; sonra da ok isabet ederse; bu av helâl olur. Çünkü ok atılır iken, o hayvan av idi. itibar ise, okun atıldığı zamanadır.
Yalnız burda bir mes'ele vardır ve onu İmam Muhammed, Av kitabının sonunda zikreylemistir: Helâl olmasının şekli: Av da avcı da hıllde olacaktır. Eğer av Hareme girer; ok da, onu takîben Harem de, ona isabet eder ve av ölürse; o avın eti yenmez.
İşte burda itibar, okun atıldığı zamana değil de isabet zamanına Fakat bu mes'elenin dışında, itibar okun atıldığı zamanadır. Mu-yt'te de böyledir.
îhramsız bir avcı, okunu ava atar ve o ok, bu ava, avlanması he-*al olan yerde isabet ettiği hâlde, bu av avlanması haram olan yerde ölürse; veya avcı, okunu avlanması haram olan yerden atar ve bu ok, ava, avlanması helâl olan yerde isabet eder; av da avlanması helâl olan yerde ölürse; bu av, helâl olmaz. Çünkü, Önceki hâlde, tamamı haremde olmuş; ikinci hâlde ise başlangıç haremde olmuştur.
İkinci hâlde, bu avcıya ceza vardır. Birinci de ceza yoktur.
Keza avcı, köpeğini haremden yolladığı zaman, o köpek, avını HiO'de öldürürse; bu av da helal olmaz. Ve bu avcıya ceza vardır. Gıyâsiyye*de de böyledir.
Bir avcı okunu atar; ok ava isabet eder ve o av bir mecûsinin yanına düşüp onu boğazlayacak kadar bir zaman orada durur ve ölürse, onu yemek helâl olmaz. Çünkü, onu kesme gücü yetiyordu.
Bu av uyuyan birkimsenîn yanına düşer ve uyuyan şahıs uyanmazsa; şayet av, o uyanmış olsa onu boğazlayacak kadar bir müddeta bekler sonra da ölürse, İmâm EJ>û Hanîfe (R.A.)'ye göre, o av helâl olmaz. Çünkü, İmâm'a göre, uyuyan kişi uyanık hükmündedir. Bir çok mes'ele bu cümledendir.
İmâm Muhammed (R.A.): "O av, yenir." buyurmuştur.
Bir av, boğazlamayı bilmeyen, bir sabînin yanında ölürse; helâl olur. Boğazlamayı bilen sabînin yanında ölen av ise helâl olmaz. Muhıyi'te de böyledir. [8]
Şayet boğazlamaz da, bu hayvan öîürse, yenmesi haram olur.
Avcıl kuşun yakaladığı ve okun isabet eylediği de böyledir. Çünkü avcı, avı boğazlamaya gücü yettiği hâlde, kendi ihtiyariyle boazlamayı terk eylemiştir. KM'de de böyledir.
Fetva bunun üzerinedir. Tebyîn'de de böyledir.
İmâm Ebü Hanîfe (R.A.) ve İmâm Ebû Yûsuf (R.A.): "Helâl olur." buyurmuşlardır.
Bazı âlimler de: Boğazlama âletinin olmaması sebebiyle, boğazlanmaz ise, o av yenmez." buyurmuşlardır.
Bize göre, vaktin dar olması sebebiyle de boğazlanmazsa, o avın eti de yenmez.
Hasan bin Ziyâd ve Mufaammed bin Mu katil: "Bu istihsânen helâl olur.' buyurmuşlardır.
Kadı Fahruddin'de, istihsâm kabul etmiştir.
Bu, Şafiînin de kavlidir.
Bu hâl, o avın aldığı yara ile yaşamasının tevehhüm edildiği zaman böyledir.
Fakat, böyle bir vehim olmazsa, (Meselâ: Karnının yarılmış olması ve karnından olanın çıkmış olması gibi..) avcmın elinden sağ olarak yere düşer ve ölüverirse, onun yenilmesi helâl olur. Çünkü, onda düşmeden Önce boğazlama kararlaşmıştır.
"Bu, îmâmeyn'in kavlidir." denilmiştir.
İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'ye gelince, ona göre, bu hâlde av helal olmaz. Bu kıyâsdır. Çünkü av, avcının elinden sağ olarak düşmüştür. Boğazlama olmadığı için helâl olmaz. Bu bizim söylediğimiz boğazlamayı terk ederse böyledir.
Eğer boğazlarsa helâldir.
Bu İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'ye göre böyledir.
İmame} n 'e göre ise, boğazlamadan da helâl olur. Bir yerden düşerek ölen, natîha, mevkûze, kurdun karnını yarıp da, daha ölmeden bo-ğazlananlar da böyledir. Boğazlandıkları zaman, bunlar helâldirler. Fetva da bunun üzerinedir. Kâfi'd e de böyledir.
Avcı, ava yetişir ve onu almaz ve, şayet alsaydı, onu boğazlayacak kadar zaman vardı denilirse; o av yenilmez.
Eğer boğazlayacak kadar zaman vardı denilirse; o av yenilmez. Eğer boğazlayacak kadar zaman olmaz ise, o yenir. Hidâye'de de böyledir.
Boğazlanmış bir hayvandaki kadar hayatının kalması hâlinde hasta bir koyun İmâmeyn'e göre zekâtı (= boğazlanmayı) kabul etmez.
Burda âlimler, İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'nin kavli üzerine ihtilaf eylediler: Kadı İmam Tahavî, Şerhı'nde; nassan şöyle buyurdu: O koyunu boğazlamak makbuldür.
Fetva da bunun Üzerinedir. Zahîriyye'de de böyledir.
Bir adam, ava okunu attığında, o ok, ava isabet etmeden önce, başka bir sebeble, bu avın bir yeri kırılır; sonra da ok isabet ederse; bu av helâl olur. Çünkü ok atılır iken, o hayvan av idi. itibar ise, okun atıldığı zamanadır.
Yalnız burda bir mes'ele vardır ve onu İmam Muhammed, Av kitabının sonunda zikreylemistir: Helâl olmasının şekli: Av da avcı da hıllde olacaktır. Eğer av Hareme girer; ok da, onu takîben Harem de, ona isabet eder ve av ölürse; o avın eti yenmez.
İşte burda itibar, okun atıldığı zamana değil de isabet zamanına Fakat bu mes'elenin dışında, itibar okun atıldığı zamanadır. Mu-yt'te de böyledir.
îhramsız bir avcı, okunu ava atar ve o ok, bu ava, avlanması he-*al olan yerde isabet ettiği hâlde, bu av avlanması haram olan yerde ölürse; veya avcı, okunu avlanması haram olan yerden atar ve bu ok, ava, avlanması helâl olan yerde isabet eder; av da avlanması helâl olan yerde ölürse; bu av, helâl olmaz. Çünkü, Önceki hâlde, tamamı haremde olmuş; ikinci hâlde ise başlangıç haremde olmuştur.
İkinci hâlde, bu avcıya ceza vardır. Birinci de ceza yoktur.
Keza avcı, köpeğini haremden yolladığı zaman, o köpek, avını HiO'de öldürürse; bu av da helal olmaz. Ve bu avcıya ceza vardır. Gıyâsiyye*de de böyledir.
Bir avcı okunu atar; ok ava isabet eder ve o av bir mecûsinin yanına düşüp onu boğazlayacak kadar bir zaman orada durur ve ölürse, onu yemek helâl olmaz. Çünkü, onu kesme gücü yetiyordu.
Bu av uyuyan birkimsenîn yanına düşer ve uyuyan şahıs uyanmazsa; şayet av, o uyanmış olsa onu boğazlayacak kadar bir müddeta bekler sonra da ölürse, İmâm EJ>û Hanîfe (R.A.)'ye göre, o av helâl olmaz. Çünkü, İmâm'a göre, uyuyan kişi uyanık hükmündedir. Bir çok mes'ele bu cümledendir.
İmâm Muhammed (R.A.): "O av, yenir." buyurmuştur.
Bir av, boğazlamayı bilmeyen, bir sabînin yanında ölürse; helâl olur. Boğazlamayı bilen sabînin yanında ölen av ise helâl olmaz. Muhıyi'te de böyledir. [8]
Konular
- Hâkimin, Bir Kadının Nafakasını Takdir Etmesi
- Hâkimin, Kayyım Seçip Tayin Etmesi
- Vasî Veya Kayyım Üzerine Bir Murakıp Tâyin Edilmesi
- 28- YAZIŞMALARLA İLGİLİ ÇEŞİTLİ MESELELER
- Vakıf Senedi Örnekleri
- KÎTÂBÜ'S-SAYD
- (AV VE AVCILIK)
- 1- AV NE0İR? AVIN HÜKMÜ VE HİKMETİ
- Av Nedir:
- Avîn'rüknü:
- Avın Hükmü:
- Avcılığın Şartları:
- 2- AVLANAN ŞEYE MÂLİK OLMAK
- 3- AVLAMANIN ŞARTLARI
- 4- AVIN ŞARTLARI
- 5- KESİLMESİ GEREKEN VEYA GEREKMEYEN AV HAYVANLARI
- 6- BALIK AVI
- 7- AVLA İLGİLİ ÇEŞİTLİ MESELELER
- KİTÂBÜ'L-HİBE
- (BAĞIŞLAR)
- 1- HİBENİN MANÂSI, RÜKNÜ, ŞARTLARI, NEVİLERİ, HÜKMÜ HİBE MANÂSINA GELEN SÖZLER VE HİBE LAFZI YERİNE
- Hibe Nedir
- Hibe'nin Şer'î Manası
- Hibe'nin Rüknü
- Hibe'nin Şartları
- Hibe'nin Rüknüne Raci Olan Şartlar
- Vâhibe (= Bağışlayan Şahsa) Raci Şartlar
- Mevhûb (= Bağışlanan Şeye) Râci Şartlar
- Hibe'nin Hükmü
- Hibe İfade Eden Lafızlar