6- BALIK AVI
Balık ve çekirge yenilir. Çekirge, ister illetli ölsün; isterse illetsiz ölsün yenilir.
Balık ise, illetsiz ölürse yenmez Zahîriyye'de de böyledir.
Bir adam, bir bahk tutar; onun da karnında başka bir balık bulursa; onu yemekte bir sakınca yoktur.
Bir balığı, köpek yakalayıp, karnım yarsa; o balığın karnından da başka bir balık çıksa bu balık bozulmamışsa yenir; bozulmuşsa, yenilmez.
Bir kimse, bir balığa vurur ve o bahk iki parça olur; bir parçasını da yakalarsa, o yenir. Sonra da diğer parçasını bulsa, o da yenir.
Balıkta aslolan, balık bir sebeple ölürse, onu yemekte bir sakınca yoktur.
Keza, balıklar bir havuzda toplansalar, ordan çıkmaları da mümkün olmasa ve orda ölseler; bunların da yenilmelerinde bir beis yoktur.
Şayet o yer, avlanmadan yakalanmayacak bir yerse, onu yemekte hayır yoktur.
Bir adam, bir balığı, bir kısmı suda, bir kısmı karada ve ölmüş olarak bulursa; İmim Mohammcd (R.A.)'e göre, eğer başı karada ise, onu yemekte bir beis yoktur. Çünkü o bir âfet sebebiyle ölmüştür.
Şayet başı suda ise duruma bakılır: Eğer balığın yarıdan azı veya yarısı karada ise, yenilmez. Çünkü, nefes alma yeri sudadır. Onun ölümü bir âfet sebebiyle olmamıştır.
Eğer yarıdan çoğu karada ise, yenilir. Çünkü çok bütün hükmündedir, ve tamamı yerde olan gibi olur. FeUvâyi Kİdthftı'da da böyledir.
Bir kimse, balığı yakalayıp, onu suya bırakır; bahk da orda Ölürse; yenilir. Çünkü o bir âfet sebebiyle ölmüştür. O âfet de yerin dar olmasıdır.
Keza, balık, balık ağının içinde ölünce, eğer çıkma imkânı varsa, helâl olmaz. Çünkü o suda Ölmüş menzilinde olur. Ağ çıkacak gibi olmaz ise, âfet sebebiyle ölmüş olur ve yenilir. Serahsî'nin Mohiytı'nde de böyledir.
Bir su, buz tutar ve balıklar da o buzun içinde ölürse, uygun olan, onları yemektir. Bu alimlerimizin tamamının bu görüşüdür.
Bir adam, suyun içinde bağlı bir filede bulunan bir balığı satın alır; sonra da o fileyi satıcıya vererek: "Bunu koru." der; başka bir balık da gelerek o satılmış balığı yutarsa; İmâm Mnhammed (R.A.) şöyle buyurmuştur: Yutulan balık, satıcıya aittir. Çünkü o fîle, satıcının elindedir. Ve bu durumda balık elinde imiş gibi olur ve bu sebeple onun olur.
Sonradan, satılan o balık, yutan balığın karnından çıkarılarak müşteriye teslim edilse; bu durumda müşteri için muhayyerlik yoktur; Her ne kadar yutulmak sebebiyle balığı noksanlaşmiş olsa bile bu böyledir.
Satın alınan balık, başka bir balığı yutarsa; ikisi de müşterinin olur. Zira onu, müşterinin malı avlamıştır. Ve o, müşterinin olmuştur.
Bir balığı, suda bir yılan sokarak öldürse; o balık yenir. Feiâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Suyun sıcaklığından veya soğukluğundan yahut bulanıklığından dolayı Ölen balık hakkında iki rivayet vardır: İmâm Ebû Hanîfe (R.A.) ve İmâm Ebû Yûsuf (R.A.)'tan gelen bir rivayete göre, o balık yenmez. Çünkü balık, suyun sıcaklaşması ve soğumasıyla ölmez. Afetsiz ölünce de yenilmez; bu açıkdır.
İmâm Mnhammed (R.A.)'dan rivayette ise: "O balık yenir. Çünkü o bir âfet sebebiyle ölmüştür. Suyun soğuması ve bulanması bir âfettir ve ölümü o yüzden olmuştur.
Fetvada buna göredir. Serahsî'nin Muhıyü'nde ve CeyâhiraM-Ahlâlî'de böyledir.
İmâm Muhammed (R.A.) şöyle buyurmuştur: Suda ölen balık, bozulup kokmamışsa yenir.
Keza, herhangi bir sebeble öldürülen bahk yenir.
Meselâ: Bir kimse, balığa odunla veya benzeri bir şeyle vursa yahut bir balığı, başka bir balık parçalasa, o balık yenir. Gıyâsiyye'de de böyledir.
Bir adam, suda yarım balık bulsa; o yenir. Çünkü o bir âfet sebebiyle ölmüştür.
Bu onun sopa veya taşla bölündüğü bilindiği zaman böyledir.
Onu, bir adamın kılıçla veya benzeri şeylerle kesmiş olduğu bilinirse, o zaman yenilmez. Çünkü o, onu kesenin malı olmuştur. Serahsî'nin Muhıytı'nde de böyledir.
Bir kimse denizden veya Ceyhun nehrinden bir sandık çıkarır, o sandıkda da, su ile birlikte, balık bulunur; ve sonra o balık ölse, yenir mi diye soruldu.
Bu soru, kendisine sorulan âlim: "Evet yenir.'* buyurdu. Yine soruldu:
Denizin üzerindeki buzun üstünde tuz olur; sonra buz erir ve tuzlu su, denizin suyuna karışır; birçok bahk ölürse; bunlar yenir mi? İmâm:
Evet; buyurdu. Tatarhâniyye'de de böyledir. En doğrusunu bilen Allahu Teâlâ'dır. [9]
Balık ise, illetsiz ölürse yenmez Zahîriyye'de de böyledir.
Bir adam, bir bahk tutar; onun da karnında başka bir balık bulursa; onu yemekte bir sakınca yoktur.
Bir balığı, köpek yakalayıp, karnım yarsa; o balığın karnından da başka bir balık çıksa bu balık bozulmamışsa yenir; bozulmuşsa, yenilmez.
Bir kimse, bir balığa vurur ve o bahk iki parça olur; bir parçasını da yakalarsa, o yenir. Sonra da diğer parçasını bulsa, o da yenir.
Balıkta aslolan, balık bir sebeple ölürse, onu yemekte bir sakınca yoktur.
Keza, balıklar bir havuzda toplansalar, ordan çıkmaları da mümkün olmasa ve orda ölseler; bunların da yenilmelerinde bir beis yoktur.
Şayet o yer, avlanmadan yakalanmayacak bir yerse, onu yemekte hayır yoktur.
Bir adam, bir balığı, bir kısmı suda, bir kısmı karada ve ölmüş olarak bulursa; İmim Mohammcd (R.A.)'e göre, eğer başı karada ise, onu yemekte bir beis yoktur. Çünkü o bir âfet sebebiyle ölmüştür.
Şayet başı suda ise duruma bakılır: Eğer balığın yarıdan azı veya yarısı karada ise, yenilmez. Çünkü, nefes alma yeri sudadır. Onun ölümü bir âfet sebebiyle olmamıştır.
Eğer yarıdan çoğu karada ise, yenilir. Çünkü çok bütün hükmündedir, ve tamamı yerde olan gibi olur. FeUvâyi Kİdthftı'da da böyledir.
Bir kimse, balığı yakalayıp, onu suya bırakır; bahk da orda Ölürse; yenilir. Çünkü o bir âfet sebebiyle ölmüştür. O âfet de yerin dar olmasıdır.
Keza, balık, balık ağının içinde ölünce, eğer çıkma imkânı varsa, helâl olmaz. Çünkü o suda Ölmüş menzilinde olur. Ağ çıkacak gibi olmaz ise, âfet sebebiyle ölmüş olur ve yenilir. Serahsî'nin Mohiytı'nde de böyledir.
Bir su, buz tutar ve balıklar da o buzun içinde ölürse, uygun olan, onları yemektir. Bu alimlerimizin tamamının bu görüşüdür.
Bir adam, suyun içinde bağlı bir filede bulunan bir balığı satın alır; sonra da o fileyi satıcıya vererek: "Bunu koru." der; başka bir balık da gelerek o satılmış balığı yutarsa; İmâm Mnhammed (R.A.) şöyle buyurmuştur: Yutulan balık, satıcıya aittir. Çünkü o fîle, satıcının elindedir. Ve bu durumda balık elinde imiş gibi olur ve bu sebeple onun olur.
Sonradan, satılan o balık, yutan balığın karnından çıkarılarak müşteriye teslim edilse; bu durumda müşteri için muhayyerlik yoktur; Her ne kadar yutulmak sebebiyle balığı noksanlaşmiş olsa bile bu böyledir.
Satın alınan balık, başka bir balığı yutarsa; ikisi de müşterinin olur. Zira onu, müşterinin malı avlamıştır. Ve o, müşterinin olmuştur.
Bir balığı, suda bir yılan sokarak öldürse; o balık yenir. Feiâvâyi Kâdîhân'da da böyledir.
Suyun sıcaklığından veya soğukluğundan yahut bulanıklığından dolayı Ölen balık hakkında iki rivayet vardır: İmâm Ebû Hanîfe (R.A.) ve İmâm Ebû Yûsuf (R.A.)'tan gelen bir rivayete göre, o balık yenmez. Çünkü balık, suyun sıcaklaşması ve soğumasıyla ölmez. Afetsiz ölünce de yenilmez; bu açıkdır.
İmâm Mnhammed (R.A.)'dan rivayette ise: "O balık yenir. Çünkü o bir âfet sebebiyle ölmüştür. Suyun soğuması ve bulanması bir âfettir ve ölümü o yüzden olmuştur.
Fetvada buna göredir. Serahsî'nin Muhıyü'nde ve CeyâhiraM-Ahlâlî'de böyledir.
İmâm Muhammed (R.A.) şöyle buyurmuştur: Suda ölen balık, bozulup kokmamışsa yenir.
Keza, herhangi bir sebeble öldürülen bahk yenir.
Meselâ: Bir kimse, balığa odunla veya benzeri bir şeyle vursa yahut bir balığı, başka bir balık parçalasa, o balık yenir. Gıyâsiyye'de de böyledir.
Bir adam, suda yarım balık bulsa; o yenir. Çünkü o bir âfet sebebiyle ölmüştür.
Bu onun sopa veya taşla bölündüğü bilindiği zaman böyledir.
Onu, bir adamın kılıçla veya benzeri şeylerle kesmiş olduğu bilinirse, o zaman yenilmez. Çünkü o, onu kesenin malı olmuştur. Serahsî'nin Muhıytı'nde de böyledir.
Bir kimse denizden veya Ceyhun nehrinden bir sandık çıkarır, o sandıkda da, su ile birlikte, balık bulunur; ve sonra o balık ölse, yenir mi diye soruldu.
Bu soru, kendisine sorulan âlim: "Evet yenir.'* buyurdu. Yine soruldu:
Denizin üzerindeki buzun üstünde tuz olur; sonra buz erir ve tuzlu su, denizin suyuna karışır; birçok bahk ölürse; bunlar yenir mi? İmâm:
Evet; buyurdu. Tatarhâniyye'de de böyledir. En doğrusunu bilen Allahu Teâlâ'dır. [9]
Konular
- Hâkimin, Kayyım Seçip Tayin Etmesi
- Vasî Veya Kayyım Üzerine Bir Murakıp Tâyin Edilmesi
- 28- YAZIŞMALARLA İLGİLİ ÇEŞİTLİ MESELELER
- Vakıf Senedi Örnekleri
- KÎTÂBÜ'S-SAYD
- (AV VE AVCILIK)
- 1- AV NE0İR? AVIN HÜKMÜ VE HİKMETİ
- Av Nedir:
- Avîn'rüknü:
- Avın Hükmü:
- Avcılığın Şartları:
- 2- AVLANAN ŞEYE MÂLİK OLMAK
- 3- AVLAMANIN ŞARTLARI
- 4- AVIN ŞARTLARI
- 5- KESİLMESİ GEREKEN VEYA GEREKMEYEN AV HAYVANLARI
- 6- BALIK AVI
- 7- AVLA İLGİLİ ÇEŞİTLİ MESELELER
- KİTÂBÜ'L-HİBE
- (BAĞIŞLAR)
- 1- HİBENİN MANÂSI, RÜKNÜ, ŞARTLARI, NEVİLERİ, HÜKMÜ HİBE MANÂSINA GELEN SÖZLER VE HİBE LAFZI YERİNE
- Hibe Nedir
- Hibe'nin Şer'î Manası
- Hibe'nin Rüknü
- Hibe'nin Şartları
- Hibe'nin Rüknüne Raci Olan Şartlar
- Vâhibe (= Bağışlayan Şahsa) Raci Şartlar
- Mevhûb (= Bağışlanan Şeye) Râci Şartlar
- Hibe'nin Hükmü
- Hibe İfade Eden Lafızlar
- Vaz'an Hibe Yerine Vaki Olan Lafızlar