Hibe'nin Rüknüne Raci Olan Şartlar

a) Hibenin, vücut ve ademi (= varlığı ve yokluğu; olması ve olma­ması) müteredded (= muhataralı) olan bir şeye muallak (= taalluk etmiş, bağlanmış) olmaması şarttır.

Bir kimsenin: "...Zeyd girerse...", "...Âmr çıkarsa bağışladım." demesi gibi...

b) Hibe'nin —müstakbel— bir zamana izafe edilmemesi de şarttır. Meselâ: Bir kimsenin, diğerine: "Bu şeyi, sana yarın bağışladım." veya  "...ay başı  gelince bağışladım."  demesi gibi...  Bedâİ de de böyledir.

c) Rukba (=murakabe,intizar) yoluyla hibede (İmâm Ebû Hanîfe Bağışlar (R.A.) ile İmâm Muhammed (R.A.)'e göre) sahih değildir; batıldır.

Şöyle ki: Bir kimse, başka bir şahsa hitaben: "Bu malım, ben senden evvel ölürsem, senin olsun; sen, benden evvel ölürsen, benim olsun." derse, bu durumda, bir rukbada bulunmuş olur.

Jvlüftâbih olan kavle göre, bu durumda hibe sahih olmaz.

Bu durumda, İmâm-ı A'zam (R.A.) ile İmâm Muhamed (R.A.)'e göre, mevhûb, mevhûbün lehin elinde ariyet olmuş olur.

Mevhûbüri leh, kendisine hibe edilen şeyden intifaa mezun bulunur. Bu şeyi, hibe eden şahıs veya onun vefatından sonra varisi istirdad ede­bilir. (- geri alabilir.)

İmâm Ebu Yûsuf (R.A.)'a göre ise, rukba sahihtir.

d) Hibe'nin muvakkat bir zaman için yapılmış olmaması da şarttır.

Binâenaleyh, bir kimsenin, bir malım, bir şahsa, bir müddet için hibe etmesi sahih olmaz.

Bundan, umra mes'elesi müstesnadır.

Şöyle ki: Bir kimse, başka bir şahsa hitaben; "Şu akarımı (veya "Şu menkul malımı) hayatta olduğum müddetçe —vefatımdan sonra bana geri verilmek üzere— sana verdim." yahut: "Şu evimi, ben hayatta olduğum müddetçe,— vefatımdan sonra, varislerime geri verilmek üzere— sana verdim." dediği zaman, umra suretiyle bir hibe meydana gelmiş olur.                                                               
Bu şekildeki hibe ve temlik caiz; şart ise batıldır. [5]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..