6- REHİN VEREN ŞAHSIN, VERDİĞİ REHNİ ARTIRMASI
İmamlarımızın üçüne göre de, istihsânen, sözleşme zamanı, ziyâdeyi bildirmek gereklidir.
Bunun sureti: Bir adam, bin dirheme karşılık, bir köleyi rehin bıraktıktan sonra, rehin veren, rehin bıraktığı kölenin yanına bir elbise daha ziyâde ederse; bu ziyâde istihsânen sahih olur. Ve, aslına ilâve edilmiş olur. Ziyâdede aslına reddedilmiş olur. Hatta, bu elbise de köle ile beraber tazmin olunacak bir rehn olur. Mahiyt'te de böyledir.
Bir adam, başka birine yüz dirhemine karşılık kıymeti yüz dirhem olan bir köleyi rehin bıraktıktan sonra, kıymeti yüz dirhem olan bir köleyi ziyadeleştirse; o kölelerden de birisi Ölse; işte o zaman ölen köle sebebiyle borcun yarısı düşer; geri kalan yan ise emânettir. Yenâbi'de de böyledir.
Bir adam, ikibin dirheme karşılık, kıymeti bin dirhem olan, bir cariyeyi rehin bıraktıktan sonra, onun bedeninde artım yapsa (ona bilezik küpe gibi şeyler verse) da kıymeti iki bin dirheme ulaşsa; eğer efendisi, onu fakir olduğu hâlde, azad ederse; bin dirhem hakkında genişlik vardır; borcun tamamı hakkında yoktur.
Şayet cariyenin kıymetini artırmazda, câriye bin dirhem kıymetinde bir çocuk doğurur; sonra da efendisi, fakir olduğu hâlde o cariyeyi azâd ederse; bin dirhem hakkında vüs*at vardır; kıymeti kadar değildir.
Eğer artım yapmaz; câriye de doğurmaz; fakat, onu, kıymeti iki bin dirhem olan bir köle öldürür ve o köle de onun yerine verilirse; efedişide onu azad ederse; yine bin dirhem hakkında genişlik vardır. Zahi-riyye'de de böyledir.
Bir kimse, bir cariyeyi, bin dirheme karşılık rehin bırakır; bu câriye de doğum yapar ve ölür; sonra da rehne bir köleyi ziyâde eder; bunların tamamının kıymeti-, ananın yavrusunun ve ziyâde kılanan kölenin kıymeti, bin dirhem olursa; önce, borç ikiye bölünür; (anası ve yavrusuna karşılık) ve onun zayi olması sebebiyle; borcun yarsı düşer. Borcun yansı, çocuk hakkında baki kalır. Köle de ona tâbi olur. Geride kalan borç, onlara taksim edilir.
Eğer, çocuk hür olmadan Önce ölürse; o çocuk, borçtan bir şey eksiltmez; anası bütün borca karşılık helak olmuş olur. Ziyâde kılman ise, sahih olmaz.
Hatta köle, ister o çocuk Ölmeden önce, isterse sonra, helak olursa; emânet olarak ölmüş olur.
Şayet, o çocuk ölmez de kıymeti bin dirheme yükselirse; azâd olduğu zaman, onun kıymeti iki bin dirhem olur. Artık borç önce anaya karşı üçte bir olarak bölünür; ve onun ölümüyle, üçte biri düşer. Sonra da, geride kalan borç, çocukla fazlalık arasında üçte birli olarak taksim edilir; üçte ikisi çocuğa, üçte biri de fazlalığa ait olur.
Noksanlaşınca beşyüz dirhem olur ve borç, çocukla anası arasında taksim edilir. Üçte iki anaya, Üçte bir çocuğa isabet eder.
Sonra da çocuğa isabet eden çocukla, o ziyâdeye taksim edilir; üçte ikisi çocuğa üçte biri de ziyadeye isabet eder. Kâfide de böyledir.
Bir adam, kıymeti bin dirhem olan bir köleyi, iki bin dirhem olan borcuna karşılık rehin koyar; onun değeri de iki bin dirhem olacak kadar artar; sonra da efendisi, onu müdebbere kılarsa; bu kölenin, bütün borca karşılık rehin olma genişliği vardır.
Borç hakkında artırma, İmim Ebû Hatife (R.A.) ve İmim Muhamin ed (R.A.)'e göre sahih değildir.
İmim Ebû Yûıuf (R.A.), buna muhalifdir.
Hatta, bir adam, üzerinde bulunan borç için, bir köleyi rehin bıraktıktan sonra, rehin alandan, rehin veren borç alma veya bir şey satın alma veya başka bir sebeble borcu artırsa; Önceki rehin, önceki borç İçindir.
Bu rehin sonradan yapılan borç için, İmâm Ebû Hanife (R.A.) ve İmâm Muhammed (R.A.)'e göre, rehin olmaz.
Şayet, o köle zayi olsa; eski borç için zayi olmuş olur. Sonraki borç için zayi olmaz. İmâm Ebü Yûsuf (R.A.)'a göre önceki rehin, sonraki borç için de rehin olur ve cümlesi için rehin olmuş olur. Zayi olursa hepsi için zayi olur.
Sonra, rehin hakkında fazlalık sahih olunca, önceki borç içinde rehin olmuş olur. Bu durumda borç, aslına ve ziyâde kılınana ikisinin kıymetine göre taksim edilir. Aslın kıymetinde itibar, teslim alındığı zamanki kıymetinedir; ziyâde edilende itibar ise, teslim alındığı zamanki kıymetinedir. Hangisi zayi olursa, karşılığı olduğu borca karşılık, helak olmuş olur. Geride kalan, rehin olarak kalır. [16]
Bunun sureti: Bir adam, bin dirheme karşılık, bir köleyi rehin bıraktıktan sonra, rehin veren, rehin bıraktığı kölenin yanına bir elbise daha ziyâde ederse; bu ziyâde istihsânen sahih olur. Ve, aslına ilâve edilmiş olur. Ziyâdede aslına reddedilmiş olur. Hatta, bu elbise de köle ile beraber tazmin olunacak bir rehn olur. Mahiyt'te de böyledir.
Bir adam, başka birine yüz dirhemine karşılık kıymeti yüz dirhem olan bir köleyi rehin bıraktıktan sonra, kıymeti yüz dirhem olan bir köleyi ziyadeleştirse; o kölelerden de birisi Ölse; işte o zaman ölen köle sebebiyle borcun yarısı düşer; geri kalan yan ise emânettir. Yenâbi'de de böyledir.
Bir adam, ikibin dirheme karşılık, kıymeti bin dirhem olan, bir cariyeyi rehin bıraktıktan sonra, onun bedeninde artım yapsa (ona bilezik küpe gibi şeyler verse) da kıymeti iki bin dirheme ulaşsa; eğer efendisi, onu fakir olduğu hâlde, azad ederse; bin dirhem hakkında genişlik vardır; borcun tamamı hakkında yoktur.
Şayet cariyenin kıymetini artırmazda, câriye bin dirhem kıymetinde bir çocuk doğurur; sonra da efendisi, fakir olduğu hâlde o cariyeyi azâd ederse; bin dirhem hakkında vüs*at vardır; kıymeti kadar değildir.
Eğer artım yapmaz; câriye de doğurmaz; fakat, onu, kıymeti iki bin dirhem olan bir köle öldürür ve o köle de onun yerine verilirse; efedişide onu azad ederse; yine bin dirhem hakkında genişlik vardır. Zahi-riyye'de de böyledir.
Bir kimse, bir cariyeyi, bin dirheme karşılık rehin bırakır; bu câriye de doğum yapar ve ölür; sonra da rehne bir köleyi ziyâde eder; bunların tamamının kıymeti-, ananın yavrusunun ve ziyâde kılanan kölenin kıymeti, bin dirhem olursa; önce, borç ikiye bölünür; (anası ve yavrusuna karşılık) ve onun zayi olması sebebiyle; borcun yarsı düşer. Borcun yansı, çocuk hakkında baki kalır. Köle de ona tâbi olur. Geride kalan borç, onlara taksim edilir.
Eğer, çocuk hür olmadan Önce ölürse; o çocuk, borçtan bir şey eksiltmez; anası bütün borca karşılık helak olmuş olur. Ziyâde kılman ise, sahih olmaz.
Hatta köle, ister o çocuk Ölmeden önce, isterse sonra, helak olursa; emânet olarak ölmüş olur.
Şayet, o çocuk ölmez de kıymeti bin dirheme yükselirse; azâd olduğu zaman, onun kıymeti iki bin dirhem olur. Artık borç önce anaya karşı üçte bir olarak bölünür; ve onun ölümüyle, üçte biri düşer. Sonra da, geride kalan borç, çocukla fazlalık arasında üçte birli olarak taksim edilir; üçte ikisi çocuğa, üçte biri de fazlalığa ait olur.
Noksanlaşınca beşyüz dirhem olur ve borç, çocukla anası arasında taksim edilir. Üçte iki anaya, Üçte bir çocuğa isabet eder.
Sonra da çocuğa isabet eden çocukla, o ziyâdeye taksim edilir; üçte ikisi çocuğa üçte biri de ziyadeye isabet eder. Kâfide de böyledir.
Bir adam, kıymeti bin dirhem olan bir köleyi, iki bin dirhem olan borcuna karşılık rehin koyar; onun değeri de iki bin dirhem olacak kadar artar; sonra da efendisi, onu müdebbere kılarsa; bu kölenin, bütün borca karşılık rehin olma genişliği vardır.
Borç hakkında artırma, İmim Ebû Hatife (R.A.) ve İmim Muhamin ed (R.A.)'e göre sahih değildir.
İmim Ebû Yûıuf (R.A.), buna muhalifdir.
Hatta, bir adam, üzerinde bulunan borç için, bir köleyi rehin bıraktıktan sonra, rehin alandan, rehin veren borç alma veya bir şey satın alma veya başka bir sebeble borcu artırsa; Önceki rehin, önceki borç İçindir.
Bu rehin sonradan yapılan borç için, İmâm Ebû Hanife (R.A.) ve İmâm Muhammed (R.A.)'e göre, rehin olmaz.
Şayet, o köle zayi olsa; eski borç için zayi olmuş olur. Sonraki borç için zayi olmaz. İmâm Ebü Yûsuf (R.A.)'a göre önceki rehin, sonraki borç için de rehin olur ve cümlesi için rehin olmuş olur. Zayi olursa hepsi için zayi olur.
Sonra, rehin hakkında fazlalık sahih olunca, önceki borç içinde rehin olmuş olur. Bu durumda borç, aslına ve ziyâde kılınana ikisinin kıymetine göre taksim edilir. Aslın kıymetinde itibar, teslim alındığı zamanki kıymetinedir; ziyâde edilende itibar ise, teslim alındığı zamanki kıymetinedir. Hangisi zayi olursa, karşılığı olduğu borca karşılık, helak olmuş olur. Geride kalan, rehin olarak kalır. [16]
Konular
- Rehin Ne Demektir:
- Rehnin Rüknü:
- Rehnin Caiz Olmasının Şartları
- Teslim Almanın Sıhhatinin Şartı
- Teslim Almanın Nevileri
- Rehnin Hükmü:
- 2- Rehin Olan Veya Rehin Olmayan Şeyler
- 3- Hangi Hallerde Rehin Bırakılır? Hangi Hallerde Rehin Bırakılmaz?
- 4- Rehin Bırakılması Caiz Olan Ve Caiz Olmayan Şeyler
- 5- Babanın Ve Vasinin Rehin Bırakması
- 2- BÎR ŞEYİ ÂDİL BİR KİMSENİN YANINA REHİN BIRAKMAK
- Rehin Hakkında, Adalete Elverişli Olan Ve Olmayan Kimseler
- 3- REHİN BIRAKILAN ŞEYİN ZAYİ OLMASI HÂLİNDE, TAZMİN EDİLİP EDİLMEYECEĞİ
- 4- REHİN BIRAKILAN ŞEYE YAPILAN MASRAFLAR
- 5- REHİN ALAN KİMSE İLE REHİN ARASINDAKİ MÜNASEBET
- 6- REHİN VEREN ŞAHSIN, VERDİĞİ REHNİ ARTIRMASI
- Rehnin Artırılmasının Çeşitleri
- 7- BORÇ ÖDENİNCE, REHNİN TESÜM EDİLMESİ
- 8- RÂHİN VEYA MÜRTEHİNİN, REHİN BIRAKILAN ŞEYDE TASARRUFU
- 9- REHİN HAKKINDA İHTİLAF VE BU HUSUSTAKİ ŞEHADET
- 10- ALTINI, ALTIN VEYA GÜMÜŞÜ, GÜMÜŞ KARŞILIĞINDA REHİN BIRAKMAK
- 11- REHİNLE İLGİLİ ÇEŞİTLİ MESELELER
- Kâhinden Başka Birinin, Rehne Karşı Cinayet O Suç İşlemesi
- Kâhinin Değil Merhûnun (= Rehin Edilen Şeyin) Cinayet İşlemesi
- Bir Rehnin, Diğer Bir Rehne Karşı Cinayeti:
- 12- REHİNLE İLGİLİ DA'VALAR VE HUSÛMETLER
- KİTÂBÜ'Ş-ŞEHÂDÂT
- (ŞÂHİDLİKLER)
- 1- ŞEHÂDETİN TARİFİ, RÜKNÜ, EDASININ SEBEBİ, HÜKMÜ, ŞARTLARI VE KISIMLARI ŞEHÂDETİN TARİFİ
- Şehâdetin Rüknü