Zimmînin   Vasıyyetleri Hakkında   Bir   Fasıl


ZImmînin [2] vasiyyetleri dört şekilde olur: Çünkü zimmînin va-slyyetleri, bize ve onlara göre, ya ma'siyettir (günâhtır). Nitekim şar­kıcılar ve çalgıcılar için yapılan vasiyyet böyledir.

Eğer belli bir topluluk için olursa, sülüsden temlik etmek yönün­den sahîh olur. Çünkü o topluluk belirli olunca, onlara temlik caiz olur. Belli olmazsa, asla sahîh olmaz. Temlik cihetiylc sahih olmaması; bilinmemezlikden dolayı temlik sahîh olmadığı içindir.

Kurbet (hayr ve ibâdetin veya Allah (C.C.)'a yaklaşma) cihetin­den sahîh olmaması; hepsine göre ma'siyet olduğu içindir. Şu hâlde, kurbet olarak nasıl sahîh olur?

Yâhûd, zimmînin vasiyyeti onlara göre ma'siyet; bize göre kurbet olur. Meselâ zimmînin, hanesini mescid yapması veya Müslümanların mescidlerinde kandil yakması böyledir. Şu hâlde, onların i'tikâdianna i'tibâr bakımından her iki tarafın ittifakı ile sahîh olmaz. Çünkü biz, onlara kendi diyanetlerine göre muamele yaparız. Ancak vasiyyet, on­lardan muayyen bir kavme olursa, bu takdirde onlara temlik olması ba­kımından sahîh olur. Cihet zikredilmesi meşverettir.
Ya da, bize ve onlara göre, kurbettir. Meselâ malının üçtebirini fa­kirlere veya köle âzâd etmeye yâhûd Beyt-i Makdis'de [3]   (Mescid-i Aksâ'da) kandit-yakmaya vasiyyet etmesi böyledir. Bu vasiyyet, ittifak­la sahih oîur. Çünkü diyanette hepsi ittifak etmişlerdir.

Yâhûd vasiyyet onlara göre, kurbet; bize göre, ma'siyettir. Meselâ; hanesini Yahudiler için havra, Hıristiyanlar İçin kilise, veya Mecûsî-ler için âteşgede yapması böyledir. Bu vasiyyet mutlaka sahih olur. Yâni gerek kendileri için vasiyyet ettiği topluluğu belirtsin, gerekse belirtmesin fark etmez. İmâmeyn (Rh. Aleyhimâ)'e göre; ancak belli kimseler için vasiyyet ederse,  sahîh oıur.

îmâmeyn'in delili şudur: Bu, ma'siyeti vasiyyet etmektir ve bunun yerine getirilmesinde ma'siyeti' kabul vardır. Ma'siyette yapılacak iş, onu redd etmektir. Yoksa, ma'siyetin yerine getirilmesi değildir.

îmâm A'zam (Rh.A.)'ın delili şudur: Mu'teber olan, onların hak­kında diyanetleridir. Çünkü biz, onları diyanetleri ile başbaşa bırak­makla enir olunduk. Bu vasiyyet, onlara göre kurbettir. Şu hâlde sa­hîh olur.

Eğer sıhhat hâlinde yapıldı ise, havra, kilise ve âteşgede nıîrâs olur.

Yânî bir Yahudi sıhhat hâlinde havra veya bir Hıristiyan kilise yâhûd bir Mecusî âteşgede yapsa da; sonra ölse; yapılanlar mirâsdır. Çünkü bu İmâm A'zam (Rh.A.) 'a göre, vakf menzilesin dedir. Vakf, İmâm A'zam (Rh.A.)'a göre; nıîrâs olur. Yalnız, tescil edilmedikçe lâzım olmaz. Bu da, öyledir.
İmâmeyn (Rh. Aleyhimâ) 'e göre, vakf mîrâs kalmaz. Çünkü hav­ra, kilise ve âteşgede ma'siyettir. Vasiyyet edilmesi sahîh olmaz. Bid'atîere meyledip nefsin nevasına tâbi olan kimsenin .eğer küfrüne hükme-dilirse — meselâ Hz. Ali (R.A.) 'ye «En büyük ilâh» diyen bir taife gi­bi- [4] olursa, — mürted gibidir. Bu durumda, o kimse îmâm A'zam (Rh.A ) ile İmâmeyn (Rh. Aleyhimâ) (İmâm Ebû Yûsuf ve îmâm Muham-med) arasında, mürtedin tasarrufları hakkında ma'ruf olan ihtilaf üze­redir.
.Mürted olan (İslâm Dîninden çıkan) kadın hakkında esalı olan kavi, vasiyyetlerinin sahih olmasıdır. Çünkü kadın, ilciden üzere kalır. öidürülnıez.İsIâm Dîninden dönen erkek ise, bunun aksinedir, Zîrâ o, va öldürülür veya İslâm Dînine girer. Eğer hevâ sahibi (yânî nefsinin isteklerine kapılmış günahkâr ve fâsık kimse) kâfir sayılmazsa (tekfir olunmazsa), vasiyetlerinde Müslüman gibidir. Çünkü biz, hükümleri zahire göre vermekle me'mûruz. [5]


Eser: Dürer

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Dürer

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..