Hamamla İlgili Lafızlar
Hammam, hamîm'den, fe'al vezni üzerine bir kelimedir, "frtchammar-recül.'' denir.
Bir adam hamama girince, onun hakikati, sıcak su ile yıkanmasıdır.
Siyakü vâzeh: Hamamın birinci evi (odası-bölümü) demektir. Buna eriah da derler.
Sanbur: Oluk demektir. Fincan ât, fincan'in cem'id ir, ar ab çadır.
Atİdedü'I-raereh: Hamam kabları demektir.
Evari (ârinin cem'idir): Hamamın havuzu demektir.
Et-tûn: Ateş ocağı; kiri al e: Ateş ocağı veya külhan demektir. Hanbeo ve mellâha (lamın şeddesiyle): Tuzla demektir. Avanz (ânza'nın cem'idir): Tahtaların üzerine bağlanmış odunlar demektir.
Kals: Kalın urgan demektir.
Tarraz; Taze bez dokunan yer.
Vehdet: Bez dokuyan kimsenin ayaklarını içine koyduğu çukur.
Tastı müennese: (Acemce bir isimdir. Çünkü ti ile te harfleri, arabçada bir kelimede cem olmaz): Tas demektir. Tasın cem'i tısas gelir. İsmi tasğîri tuseysete'dir. Tas'in cem'i, etsas ve tusûs da gelir.
Fetâvâyi Hindiyye
Rukak: Yufka ekmek demektir. Bunun müfredi (= tekili) rukaka'dır.
Rağîf 'in cem*i ruğfan gelir. Bu kelime, yufka, pide manâsına gelir.
Minsefe: Elek demektir.
Mahver: Koyun ağılı.
Maâlik (mı'lak'ın cem*idir): Et asılan yer demektir.
Gadâir (gadâra'nın cem'idir): Ağaçtan yapılmış büyük tekne.
Dancîr de denir.
Mihras: Dibek dedikleri ve içinde buğday dövdükleri taşdan veya ağaçtan yapılmış şey.
Minhâzü'l-haven: Havan döveceği.
UJayye: Kırk dirhemlik bir ağırlık ölçüsü birimi.
Ukıyye rubaıyye: On dirhem.
Ukıyye msfiyye: Yirmi dirhem.
Kânun: Ocak; ateş yakılan yer.
Tennur: içinde ekmek pişirilen yer; fırın.
Hüdbed: Yoğurt olan süt.
Memahıd (Memhada'nın cem'idir): Sütün, içinde yoğurt olduğu kap.
Mirken: îçinde elbise boyanan kap.
tcâne: İçinde elbise yıkanan kap.
Medâk veya salaye: Üzerinde bir şey ezilen yassı ve düz bir taş. [7]
Bir adam hamama girince, onun hakikati, sıcak su ile yıkanmasıdır.
Siyakü vâzeh: Hamamın birinci evi (odası-bölümü) demektir. Buna eriah da derler.
Sanbur: Oluk demektir. Fincan ât, fincan'in cem'id ir, ar ab çadır.
Atİdedü'I-raereh: Hamam kabları demektir.
Evari (ârinin cem'idir): Hamamın havuzu demektir.
Et-tûn: Ateş ocağı; kiri al e: Ateş ocağı veya külhan demektir. Hanbeo ve mellâha (lamın şeddesiyle): Tuzla demektir. Avanz (ânza'nın cem'idir): Tahtaların üzerine bağlanmış odunlar demektir.
Kals: Kalın urgan demektir.
Tarraz; Taze bez dokunan yer.
Vehdet: Bez dokuyan kimsenin ayaklarını içine koyduğu çukur.
Tastı müennese: (Acemce bir isimdir. Çünkü ti ile te harfleri, arabçada bir kelimede cem olmaz): Tas demektir. Tasın cem'i tısas gelir. İsmi tasğîri tuseysete'dir. Tas'in cem'i, etsas ve tusûs da gelir.
Fetâvâyi Hindiyye
Rukak: Yufka ekmek demektir. Bunun müfredi (= tekili) rukaka'dır.
Rağîf 'in cem*i ruğfan gelir. Bu kelime, yufka, pide manâsına gelir.
Minsefe: Elek demektir.
Mahver: Koyun ağılı.
Maâlik (mı'lak'ın cem*idir): Et asılan yer demektir.
Gadâir (gadâra'nın cem'idir): Ağaçtan yapılmış büyük tekne.
Dancîr de denir.
Mihras: Dibek dedikleri ve içinde buğday dövdükleri taşdan veya ağaçtan yapılmış şey.
Minhâzü'l-haven: Havan döveceği.
UJayye: Kırk dirhemlik bir ağırlık ölçüsü birimi.
Ukıyye rubaıyye: On dirhem.
Ukıyye msfiyye: Yirmi dirhem.
Kânun: Ocak; ateş yakılan yer.
Tennur: içinde ekmek pişirilen yer; fırın.
Hüdbed: Yoğurt olan süt.
Memahıd (Memhada'nın cem'idir): Sütün, içinde yoğurt olduğu kap.
Mirken: îçinde elbise boyanan kap.
tcâne: İçinde elbise yıkanan kap.
Medâk veya salaye: Üzerinde bir şey ezilen yassı ve düz bir taş. [7]
Konular
- Ölüm Hastalığında Âzâd Bâbı
- Akrabaya Ve Başkalarına Vasıyyet Bâbı
- Hizmeti, Meskeni Ve Ağacın Meyvesini Vasiyyet Babı
- Zimmînin Vasıyyetleri Hakkında Bir Fasıl
- Tenbih Vasiyyet İle İlgili Bir Uyarma
- Başkasını Vasi Kılmak (Îsâ) Hakkındadır
- Ba'zı Önemli Meseleler :
- KİTÂBÜ'Ş-ŞÜRÛT
- (BAZI AKİDLERLE İLGİLİ YAZIŞMALARDA BULUNMASI ŞART OLAN HUSUSLAR VE BU YAZILARA ÖRNEKLER)
- 1- HILY VE ŞİYÂT (= İNSAN VE HAYVANLARIN ŞEKİL VE SIFATLARI)
- İnsana, Muhtelif Safhalarda Verilen İsimler:
- İnsan Başının Şekilleri:
- Atların Şekilleri
- Deve, Sığır Ve Davarların Yaşları
- Değirmenle İlgili Lafızlar
- Hamamla İlgili Lafızlar
- Demircilikte Kullanılan Bazı Âletler
- 2- NİKÂHLA İLGİLİ YAZIŞMALARDA BULUNMASI ŞART OLAN HUSUSLAR
- Bulûğa Ermiş Bir Kızı Evlendirirken Yazılacak Hususlar
- Bir Babanın, Küçük Bir Kızını, Bulûğa Ermiş Bir Kocaya Nikahlaması
- Bir Kızı, Dedesinin Nikahlaması
- Bir Kızı, Kardeşinin Evlendirmesi
- Köleyi Evlendirmek
- Cariyenin Evlendirilmesi
- Talâkla İlgili Diğer Bir Yazı Örneği
- Talak Hususunda Koca İçin Yazılan Bir Vesika Örneği
- Bir Kimsenin, Dâhil Olmadığı Karısını Hal Etmesi
- Mühâlaada Kadın İçin Yazılacak Yazı
- Kadına Duhûlden Önce Yapılan Mühâlaa
- Mühâlaada Vekâlet