logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

C. Haklarındaki Tahdidler


399. Mes’ele Zeyd-i zimmî, zevcesi Hind-i zimmiyenin mütevef­fa zevci Amr-i müslimden olan evlâd-i sigarına-vasî caiz olur mu?

Elcevap: Olmaz. [430]
400. Mes’ele "Zimmîler kul ve câriye kullanmasınlar" deyu emr-i şerif var iken, kullananlara şer'an ne lâzım olur?

Elcevap: Ta'zîr-i şedîd ve habs-i medîd lâzımdır. [431]
401. Mes’ele: Duvarında mermer üzerinde Kur'an-ı azîm yazılı vakıf evde, ücretle yahudi sakin olmak caiz olur mu?

Elcevap: Olmaz. [432]
402. Mes’ele: Ehl-i İslâm içinde olan zimmîleri, yüksek müzeyyen evler yapmaktan ve şehir içinde ata binmekten ve fâhir kıymetli libas giymekten ve yakalı kaftanlar giymekten ve ince tülbendler ve kürkler ve sarıklar sarınmaktan, velhâsıl ehl-i İslama ihâneten kendilerini ta'zîmi müş'ir ef'âlden men' eden hâkim-'indallah-müsâb ve me'cûr olur mu?

Elcevap: [433]
403. Mes’ele: Zeyd-i yahudi mahalle-i müslimînde vâki olan mülk darını yahudiye bey' etmek istedikte, müslümanlar yahudiye bey' ettirmeyip "elbette müslime bey' eyle" demeğe kadir olurlar mı?

Elcevap: Olurlar, bey' etmek ile cemâ'at az kalmak lâzım olursa. Amma bahası ile bey' ettirilir. [434]
404. Mes’ele: Zeyd bir câmi'-i şerife onbeş zira' yerde kurbunda yahudi-hâneler bina edip, taklîl-i cemâat olduğundan gayri tâife-i yahudi taş attıklarında bî-huzûr olup, tâife-i mezbûreyi evden çıkmasına hükm edicek, müslümanlar şer'an çıkarmağa kadir olur­lar mı?

Elcevap: Olurlar, elbette çıkarmak lâzımdır. Taş attıkları için tâife-i mezbûre tâ'zîr-i şedîd ve habs olunmak dahi lâzımdır. [435]

Bu Surette: Zeyd bina eylediği evlerden tâife-i mezbûreyi çıkarmasa, Zeyde ne lâzım olur?

Elcevap: Çıkarmadığı, yahudilere meyli olmağın ise, yâhud câmi'-i şerife bu'zu olmağın ise kâfirdir, katli vâcibdir. Eğer mahzâ onların ziyâde kirasına meyi için ise ta'zîr ile iktifa olunur. Bilâ te'hîr tâife-i mezbûreyi döğe (döke) çıkarmak lâzımdır. Ehl-i İslâm mahallesinde kefere süknâsının cevazı taklîl-i cemâ'ate müeddî olmayıcaktır, müeddî olucak asla cevaz yoktur. Mülk evleri dahi bey' ettirilmek vâcibdir. Fekeyfe ki kira ile olucak [436]
405. Su'al: Bir mescidin etrafında asla müslüman evi olmayıp-kefere ihata eylese, imam müezzin mahzâ vazifeleri için, varıp mescide imamet edip ve müezzin ezan okuyup namaz kılsalar, şer'an aldıkları vazife kendilerine helâl olur mu?

Cevap: Ol evleri bahaları ile, cebr ile, müslümanlar alıp, elbette asla te'hîr etmeyip mübaşeret etmek lâzımdır. [437]
408. Su'al: Bir kilise müslümanlar mahallesinde vâki' olup, kâfirler nâkûs yerine bir yufka tahtayı nice yerlerden delip ibâdet­leri zamanında ol tahtanın orta yerine tokmak ile darb edip, bir savt-ı acîb peyda olup, müslümanlar müte'ezzî olsalar, şer'an ref olunmaz caiz olur mu?

Cevap: Vâcibdir. [438]
407. Mes’ele: Bir kâfir karyesinde iki müslüman olup, kefere kili­selerinde tahta çaldıklarında mezbûrân kimseler şer'an men'a ka­dir olurlar mı?

Elcevap: Re'y-i hâkimle olurlar, sâlih kimseler ise. [439]
408. Mes’ele: Bilâd-i İslâmiyyede olan zimmîler gurb-i hamrdan ve birbirine hufyeten bey' etmekten zecr olunmak ile, mâbeynlerinde bey' ü şirâların izhâr ve i'lân ettiklerinden sonra,...ehl-i İslâma dahi bey' eder olup, envâ'-i fesâd ve fücur şayi' olup, nice defa "evlerinde kendilere kifayet miktarından ziyade hamr tutmayalar" deyu tenbîh ve te'kîd ve tehdîd olunduktan sonra dahi, fesâddan halî olmayıp, umûmen hamrları dökülmeyince feseka ile mu'âmeleleri münkatı' olmasa, nefisleri için alıkodukları hamrları dahi küllen dökülüp, kendiler şurb-i hamrdan men' olunsalar şer'an hükkâm âsim olurlar mı?

Elcevap: Şurb-i hamr, ehl-i zimmetin dinlerinin vâcibâtından değildir ki nehy etmek ile ism lâzım ola. Mazanne-i ism hamrları faidesiz dökülmektedir. Zahir rivayette zımân lâzım olmak dahi ana mebnîdir. Lâkin müslim zimmînin hamrını hasbeten lil-lâh dökse zımân lâzım gelmemek "Hülâsat-ül-Fetâvâda, Kitâb-i İstihsân"da mesturdur. "Fetâvâ-i Hâniye"de dahi nakl olunmuş­tur. Zımân lâzım olmayıcak ism lâzım olmamak zahirdir. Bunca tehdidden sonra fesadları münhalı' olmadığı takdirde dökmek ile zımân ve ism lâzım olmamakdığı mahall-i istibah olmaz. [440]
409. Mes’ele: Bir şehirde "min ba'din kefere hamr bey' eyleme­sin" deyu emr-i şerif vârid olup, kâdî nida ettirip, kefereye defe'-atle tenbih olunduktan sonra, mel'unlar mütenebbih olmayıp, âdet­leri üzerine gîr ü meyhanelerine şarab kurup zalemeye bey' eder­ler iken, cemâ'at-i muslinimden nice kimse meyhanelerine girip, fıçıların paralayıp hamrların dökseler, zımân lâzım olur mu?

Elcevap: İhtisâben etmişler, lâzım olmaz. Fıçılarının dahi zımânı lâzım değildir. [441]
410. Mes’ele: Bir kasabada nasâra taifesi, yılda üç gün bir mahal­de cem' olup, âdet-i kadimleri üzere lehv ü lu'b edip, amma kim­seye zararları olmayıp, ve müslümanlara asla müte'arrız değiller iken, yahudi taifesi mezburlar ile adavetlerine binâen men'a kadir olur mu?

Elcevap: Ehl-i İslâm men' etmek lâzımdır. "Kimseye zararı yoktur" demek, kizb-i sarîhadır, dinsiz (lik)dir. Cum'a kılınır ka­sabada kefere bu veçhile alâim-i küfrü izhâr etmek dîne zarardır. Ne ol metfunlar ne yahudi mevunlar asla ol asıl vaz' etmek caiz değildir. Döğe döğe cemiyyetlerin (hâkim) dağıtmak lâzımdır, Müsâhele ederse azli vâcibdir, [442]
411. Mes’ele: Bir dağ başında kadîmi bir kilise olup, kâfirler üze­rinde perhize çıkıp, çan çalıp ve etrafına kâfirler cem' olup, ruh­banları âyîn-i bâtılları üzre va'z eyleyip kâfirler ağlagıp griv eyleseler, müslümanlar kiliseyi hedm eylemeğe kadir olurlar mı?

Elcevap: Eğer etrafında asla şenlik yok ise ta'arruz olun­maz. Eğer var ise şiâr-ı küfrü bu mikdar izhar etmekten men ve zecr olunmak lâzımdır. [443]
412. Mes’ele: Bir kasabada vâki' olan zimmîler, Pâdişâh-ı âlem-penah hazretlerinin emr-i hümâyûnuna imtisal (etmeyip) ehl-i İslama her zaman hamr bey' etmekle, fitne ve fesâdetleri münkatı' olmayıp, hâkim-üş-şer' dahi nice defa tenbîh ve te'kîd edip mem­nu' olduklarında, kasaba-i mezbûre sulehâsı, hâkim-i merkûme şi­kâyet eylediklerinde, ahâlî-i memleket "tarîk-i men', ba'zısının şa­rapların döküp ve küplerin kesr etmekle men' olurlar, ana mün­hasırdır" dedikleri ecilden, hâkim-üş-şer', nefislerine kifayet ede­cek miktarını ibkâ edip zaidini dökse, şer'an hâkim-i merkûme ne lâzım olur?

Elcevap: Asla nesne lâzım olmaz. İstihsânen olmuş zarfların zımân dahi lâzım idüğüne-(imedüğüne?) rivâyet-i sahiha vardır. Bu babda amel-i Mes’ele Kitab-ı Gasbla değildir. [444]
413. Su'al: Sabıkan ehl-i İslâm mahallesi olan mahalle kurbunda, olan (ulan?) evleri ve meyhaneler olmağın, müslümanlar fısktan ve fücurdan bî-huzûr olup ve nicesi evlerin kefereye bey' edip ahar mahalleye göçse. Hâlen mahallede kalan "mescidimizde cemâ'at kalmadı" deyu mescid-i şerîf kurbunda olan kefere evlerin ehl-i İslâma bey' ettirmeğe kadir olurlar mı?

Cevap: Cebr ile, kıymetlerile bey ettirilmek meşru' ve lâ­zımdır. [445]