A. Fetva ve Müfti:

Fetva, fıkhî bir Mes’elenin şer'î hükmünün beyanı manâsında bir ıs­tılahtır. Müşkil Mes’elelerin hal ve beyanı için sorulan suâlin cevabına denir. Fetva, fakîhin (İslâm hukuku âliminin) hüküm mahiyetinde ol­maksızın verdiği cevaptır. Fetvayı veren fakîhe “müftı” denir. Hüküm veren fskîhe ise “kâdî” denilir. Böylece müfti, şer'î kanunları, delillere dayanarak tedvin eder; kâdî, bu kanunlardan kendisine arz olunan ha­diseye ait olan hükmü bulup tatbik eder. Müftînin fetvasını tatbik edip etmemek serbest olup, kâdînin hükmü mecburîdir.

Kadılık ve hâkimlik resmî, yani tayin ile olduğu halde, müftîlik öy­le değildir. Fetva vermek iktidar ve ilmine sahip olan kimseye, etrafı “müfti” der. Müftîlik unvanındaki bugünkü resmîlik, delillere dayanarak bizzat hüküm çıkarılamayan ve geçmiş fetvaların örnek alındığı taklitçi­lik devirlerinde başlamıştır.

Fetva vermek dînen çok mes'uliyetli bir iştir. Çünkü bu suretle “Al­lah nâmına” dînî bir hüküm beyan olunmaktadır. Bu sebeple bir delile dayanmadan fetva verilmesi haramdır. Müftînin düşeceği bir hatâ hâkiminkinden çok daha mes'uliyetlidir. Çünkü fetva suretindeki cevaplar, hem sorana hem de başkalarına taallûk eden umûmî hükümlerdir ve Kur'an ile Sünnetin beyânı demektir. Hâkimin hükmü ise tamamen dün­yevî olacağı gibi ancak muayyen bir şahsa münhasırdır.

Erkek veya kadın, aşağıya sadece birkaç tanesi alınan şartlara sa­hip olan her müslim müftî olabilir:
1. Müftî müçtehid olmalıdır. Veya sözünün sıhhatine, Kur'an, Sün­net veya Kiyas'dan kuvvetli bir delil çıkarmağa kadir olmalıdır.
2. Müftî, âlim kimselerden tahsil etmiş ve fıkıh ilminde meleke sa­hibi olmuş bulunmalıdır. Fıkıh kitaplarını mütalaa etmiş olmak kâfi de­ğildir.
3. Müftî, sâlih bir kimse olmalıdır.
4. Müftî, halkın hîle ve desiselerine vâkıf olmalı; Böyle hallerde ha­sımları toplayıp sorguya çektikten sonra cevap vermelidir.
5. Müftî iyi huylu olmalı ve sağır olmamalıdır.
6. Müftî, kavliyle hüküm vereceği müçtehidin, fakîhin bilgi ve dira­yet derecesini bilip seçim yapabilmelidir.
7. Müftî, icâbında ilim sahipleri ile müşavere etmelidir.
8. Müftî kimseye muhtaç olmayacak kadar zengin olmalı, tesir al­tında bulunmamalıdır...

Osman Gâzî'nin, devletin ilk yıllarında kayınpederi Şeyh Edebâlî'yi müftî ve dâmâdı Dursun Fakîh'i hâkim tayin ettiği rivayet olunmakta­dır.


Eser: Ebu Suud Fetvaları

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Ebu Suud Fetvaları

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..