D. Şahsiyeti:
Kaynaklar Ebussu'ûd Efendi'yi zayıf, uzun boylu ve uzunca sakallı, nûrânî yüzlü, vakur, mehib, gayet sâde giyinir, etrafındakilere rıfk ile mu'amele ettiği halde mehabetinden meclisinde kimse ağız açamaz, sözleri hürmetle dinlenir, âbid ve zahid bir zat olarak tarif ederler. Mu'âsırları tarafından, Ebû Hanîfe-i sânî, Hâtemetül-müfessirîn, Mu'allim-i sânî (muallim-i evvel: Kemalpaşa-zâde) vasıfları ile yâd edilen bu zat, Osmanlı şeyhülislâmlarının tefsir ve fıkıh sahalarında en âlimlerinden biri sayılmaktadır. Adına yazılmış kasidelerden başka, tarihlerde, tezkirelerde ve terâcim kitaplarında medhi için söylenen sözlere bakarsak, kendisinin zamanını aşan bir şöhret kazandığını anlarız.
Devrinin en nüfuzlu adamlarından biri olmakla beraber siyâsete karışmayan Ebussu'ûd Efendi'ye Kânûnî, büyük bir hürmet ve itimad beslemiş, mühim Meselelerde onun re'yine baş vurmuştur. Pâdişâhın, Zigetvar yolundan yazdığı hâlde hâldaşim, sinde sindaşım, âhiret karındaşım, tarîk-i hakta yoldaşım... diye başlayan mektup, aralarındaki rabıtanın kuvvetini gösterir.
İkinci Selim tarafından da büyük saygı gören Ebussu'ûd Efendi, bu pâdişâhın zamanı ile 3. Murad ve 3. Mehmet devirlerinin başlıca ilmîye ricalinin hocasıdır.
Arapça tefsiri ve şiirleri, arap âleminde meşhurdur. Türkçe nesirde ise en müzeyyen üslûbdan en sâde halk diline kadar her vâdîde kalem kullanmıştır.
Elhâsıl, Ebussu'ûd Efendi, sultanı Kânûnî, sadrâzamı Sokullu kaptân-ı deryası Barbaros, mimarı Sinan ve şâiri Bakî olan ebed-müddet bir devletin kendine lâyık şeyhülislâmı idi.[2]
Devrinin en nüfuzlu adamlarından biri olmakla beraber siyâsete karışmayan Ebussu'ûd Efendi'ye Kânûnî, büyük bir hürmet ve itimad beslemiş, mühim Meselelerde onun re'yine baş vurmuştur. Pâdişâhın, Zigetvar yolundan yazdığı hâlde hâldaşim, sinde sindaşım, âhiret karındaşım, tarîk-i hakta yoldaşım... diye başlayan mektup, aralarındaki rabıtanın kuvvetini gösterir.
İkinci Selim tarafından da büyük saygı gören Ebussu'ûd Efendi, bu pâdişâhın zamanı ile 3. Murad ve 3. Mehmet devirlerinin başlıca ilmîye ricalinin hocasıdır.
Arapça tefsiri ve şiirleri, arap âleminde meşhurdur. Türkçe nesirde ise en müzeyyen üslûbdan en sâde halk diline kadar her vâdîde kalem kullanmıştır.
Elhâsıl, Ebussu'ûd Efendi, sultanı Kânûnî, sadrâzamı Sokullu kaptân-ı deryası Barbaros, mimarı Sinan ve şâiri Bakî olan ebed-müddet bir devletin kendine lâyık şeyhülislâmı idi.[2]
Konular
- ÖNSÖZ
- GİRİŞ
- I- FETVA MÜESSESESİ
- A. Fetva ve Müfti:
- B. Fetvanın Ehemmiyeti:
- C. Fetvanın şekli:
- D. Fetvanın Devrin İçtimaî Özelliklerini Göstermesi Bakımından, Değeri:
- II- ŞEYHÜLİSIAMLIK MÜESSESESİ
- III EBÜSSUÜD EFENDİ
- A. Ebussu'ûd Efendi Devrine Kadarki Osmanlı Pâdişâhları:
- B. Ebussu'ûd Efendi'ye Kadarki Şeyhülislâmlar:
- C. Ebussu'ûd Efendinin Hayatı:
- D. Şahsiyeti:
- IV- MECMU'A-Î FETAVÂ NÜSHALARI
- A. Metne Esas Alınan Nüshalar:
- (A) Nüshası:
- (B) Nüshası:
- B. İstanbul Kütüphanelerinde Bulunan Ve Ebussu'ûd Efeudi'ye Ait Fetvaları İhtiva Eden Mecmualardan
- V- METNİN TERTİBİ
- VI- METNİN TESBİTÎ VE NEŞRİ HAKKINDA NOTLAR
- 1- AİLE
- I. Çocuk Ve Neseb
- II. Ağırlık Ve Ergenlik
- III. Nikâh
- IV. Şartlı Nikâh
- V. Mehir
- VI. Talâk
- VII. Hal'
- VIII. Îddet
- IX. Şart