Kiralamanın Fesh Edilmesi Babı
Kira ile tutan kimse icâreyi (kirayı) fesli edebilir. Yâni müste'cirin, fesh etme velayeti vardır. Yoksa kiralama (icâre), diğer bir vech ile yararlanma ihtimâli bulunduğu için münfesih olmaz. Bundan dolayı musannif, «Münfesih olur.» dememiştir.
Şart muhayyerliği ile fesh eder. Meselâ; (bir evi, bir yıla kadar kendisi veya mucir üç gün muhayyer olmak şartiyle kiralar. Bu muhayyerlikle fesh edilmesine sebeb şudur: Çünkü bu, ıııuâveze akdidir, akd meclisinde teslim alınması vâcib olmaz. Satış gibi ikâle ile feshe de muhtemel olur. Şu hâlde, satıştaki gibi muhayyerlik şartı caiz olur.
Müste'cir görme muhayyerliği ile de fesh edebilir. Çünkü, Resiî-lüllah (S.A.V.) :
«Bir kimse görmediği bir şeyi satın alsa, görünce onun için muhayyerlik vardır.» buyurmuştur.
İcâre dahî menfaatleri satın almaktır. Hadîs-i şerifin zahiri, lâf-zen veya delâleten onu kapsar.
Yine, kira ile tutan kimse (müste'cir), kiralamayı kusur muhayyerliği ile de fesh edebilir. Gerek kusur, kiralama akdinden önce, gerekse ondan sonra hâsıl olsun müsavidir. Kiralama akdinden önce hâsıl olan kusurla reddinin caiz olması açıktır. Akdden sonra cevazı ise; ma'kûd'ün-aleyh, menfaatler olduğu içindir. Bunlar ise, azar azar meydana gelir. Böyle olan her şeyden, her cüz' ibtidâ menzîlesindedir. İmdi, teslim almazdan önce kusur hâsıl olmuştur, Bu ise, muhayyerliği, gerektirir. Nitekim, satışda olduğu gibi. Bu îzâha göre kusur, kira ile tutan kimsenin (müste'cirin) teslim almasmtlan önce veya sonra meydana gelmesinde fark yoktur. Çünkü müste'cirin teslim almasından sonra meydana gelip menfaati yok etlen kusur, ma'kûd'ün-aleyhin -^ki menfaatlerdir teslim alınmasından önce İmiş gibidir. Hidâye Şerhlerinde de böyle denmiştir.
Kusurun menfaati yok etmesi, evin harâb olması, değirmenin suyunun kesilmesi ve arzın suyunun kesilmesi gibi şeylerdir. Çünkü, buiılann her biri menfaati yok eder. Şu hâlde, fesh muhayyerliği sabit oîur.
ya da, kusur yararlanmaya zarar verirse, yâni kusur yararlanmayı tümüyle yok etmez, belki zarar verirse meselâ kira ile tutulan kölenin hasta olması veya binek hayvanının sırtında yara olması gibi, ki onlardan kısmen yararlanmak mümkün olursa bunlarda müste'cir kiralamayı fesh edebilir. Eğer kusur (ayib) yararlanmaya zarar vermezse veya kira ile tutan kimse, o zarar veren kusurla beraber yararlanıp menfaati elde ederse, ki bu durumda kusura razı olmuş demektir. veya kiraya veren kimse, o zarar veren şeyi giderirse, sebebin ortadan kalkma siyle kusur muhayyerliği de düşer. Bundan dolayı Fa-kîhler; «Kusur, maksûd olan menfaate zarar ve eksiklik vermezse, feshe cevaz verdirmez.» demişlerdir. Meselâ evin, ona güzellik veren bir duvarı olup, evde oturulmasında onunla yararlanümazsa ve o duvar yıkılsa, kira İle tutan kimse için fesh velayeti yoktur. Çünkü ma'kûd'ün-aleyh menfaattir. Onda zarar te'sîrli olmayınca, muhayyerlik sabit olmaz.
Kim ile tutan kimse (müste'cir), özür muhayyerliği ile de icâreyi fesh edebilir. Keza akd devam ederse, akd ile müstahak olmayan zararın lâzım gelmesi de böyledir. Nitekim bir kimse, ağrıyan dişinin çıkartılması için hekimi kiraladığı zaman dişinin ağrısının dinmesi gibi. Çünkü akd devam ederse, sağlam dişin sökülmesi lâzım gelir. Sağlam dişin çıkartılması veya sökülmesi ise kiralama akdiyle müstehak değildir.
Düğün yemeği pişirmek için bir aşçıyı kira ile tuttukda, gelinin ölmesi veya mu hâla a [73] edilmesiyle kiralama fesh edilir. Çünkü kiralama (icâre) akdi baki kalsa, müste'cir düğün yemeği (velîme) nden başka malının telef edilmesiyle zarar görür.
İcâre verdiği malın semeninden başka bir şeyle ödenemeyen borç lâzım gelmesi ile icâre fesh edilebilir. Çünkü mucir bir dükkân veya bir ev kiraya verip, ondan sonra iflâs edip, borçlarını ödemesi lâzım gel-dikde, o borçların ödenmesine ancak o kiraya verdiği dükkânın veya evin semeni ile kadir olsa ve icâreyi fesh etmek istese, fesh edebilir. Eğer mucir fesh etmezse, ona halise girmekle zarar dokunur. Bu durumda mucir, bu özür ile kiralama (icâre) akdini bozabilir. -
Yine, bir köleyi şehirde veya mutlak olarak hizmet için kira ile tutan kimse köle İle yolculuk yapmak isterse, icâre fesh edilir. «Mutlak olarak» sözünden murâd, hizmetin şehirde yapılmasiyle mukayyed olmamasıdır. Eğer şehirde hizmet etmeye yorumlanırsa, kölenin mâliki yolculukdan menettiği takdirde; özür mevcûd olduğu için, kira ile tutan kimsenin (müste'cirin) fesh etme hakkı vardır. Eğer kira ile tutan kimse, kölenin yolculuğunu murâd ederse, özür bulunduğundan dolayı, kölenin mâliki için fesh hakkı vardır. Şayet mâlik, kölenin yolculuk etmesine razı olursa, Özür ortadan kalktığı için müste'cirin fesh hakkı yoktur.
İçinde ticâret yapmak için dükkân kiralayan kimsenin iflâs etmesiyle kiralama (icâre) fesh edilir. Çünkü kiralama- (icâre), devam ederse, dükkânın ücretinin ödenmesi lâzım gelir. Ücreti ödemek ise, müste'cir iflâs ettiği, için imkânsızdır. İmdi, bu özür ile kiralamayı fesheder. -
Yine, kendi malı ile İş yapan terzi, giyecek diktirmek için bir köleyi kira İle tutup, iflâsı sebebiyle malıyla iş yapmayı terk etse, kiralamayı fesh edemez. Çünkü malı olmayıp, ücret ile iş yapan terzinin sermâyesi iğne ve makastır. Onun hakkında özür meydana gelmiş değildir.
Yolculuk etmek için hayvan kiralayan kimse (mükterî), yolculuğundan vazgeçse, kiralamayı fesh edebilir. Çünkü bu, Özürdür. Zîrâ akdin mûcebince yola devam etse, ona fazla zarar lâzım gelir. Çünkü onun maksadı, Hacc yolculuğu olup, Haccm vakti geçmiş olması muhtemeldir. Ya da, borçlusunu (medyununu) bulmaya gitmek isteyip, onun gelmesi' veya ticârete gitmek isteyip fakır düşmesi muhtemel olduğu için kiralamayı (icâreyi) fesh edebilir.
Terzinin, giyecek dikmesi için kira ile tuttuğu köleyi, kendisi sarraflık yapmak için terketmesi bunun hilâfmadır. Çünkü bu, özür değildir. Yâni müste'cir, kiralamayı (icâreyi) fesh edemez. Zîrâ kölenin, dükkânın bir-tarafında oturup terzilik; kendisinin de diğer tarafda sarraflık yapması mümkündür.
Hayvanı kiraya veren kinı&<; (mükâri) fikrini değiştirmekle, icâ-reyl fesh edemez. Çünkü bu da, özür değildir. Zîrâ, kendisi oturup, hayvanları çırağı veya işçisi ile göndermesi mümkündür.
Ücretle verdiği şeyi satmak ve borcun lâzım gelmesi ile de icâre fesh edilmez. Çünkü yukarıda geçtiği veehle, borç lâhık olmaksızın, bu dahî özür sayılmaz.
İcâreyt leshe hacet yok iken, iki âkidden birinin ölmesiyle eğer kendisi için akd yaptı iser akd münfesih olur. Çünkü kiralama (icâre) devam etse, memlûk olan menfaat yâhûd memlûk olan ücret, vârise intikâl etmekle âkidden başkası için akde müstehak olur. Bu ise, caiz değildir. Eğer kiralamayı, vekil, vasî ve mütevelli gibi, kendisinden başkası için akd etti ise kiralama bozulmaz. Çünkü mü stehakkun-aleyh ve müstehık devam etmektedir (bakîdir). Hattâ ma'kûd'ün-leh ölürse, bizim zikrettiğimiz sebebden dolayı icârc bâtıl olur.
Yine, kiralama, iki müste'cirden birinin veya iki mucirden birinin ölmesiyle, -yalnız kendi hissesinde münfesih olur. Sağ kalanın hissesinde, bakîdir. îmânı Züfer (Rh.A.); «İkisinde de bâtıl olur. Çünkü şuyû mânİ'dir.» demiştir. Biz deriz ki: Şartların, başlangıçta varlığına riâyet edilir. Bekasına i'tibâr edilmez. Nikâhda şehâdet gibi. [74]
Şart muhayyerliği ile fesh eder. Meselâ; (bir evi, bir yıla kadar kendisi veya mucir üç gün muhayyer olmak şartiyle kiralar. Bu muhayyerlikle fesh edilmesine sebeb şudur: Çünkü bu, ıııuâveze akdidir, akd meclisinde teslim alınması vâcib olmaz. Satış gibi ikâle ile feshe de muhtemel olur. Şu hâlde, satıştaki gibi muhayyerlik şartı caiz olur.
Müste'cir görme muhayyerliği ile de fesh edebilir. Çünkü, Resiî-lüllah (S.A.V.) :
«Bir kimse görmediği bir şeyi satın alsa, görünce onun için muhayyerlik vardır.» buyurmuştur.
İcâre dahî menfaatleri satın almaktır. Hadîs-i şerifin zahiri, lâf-zen veya delâleten onu kapsar.
Yine, kira ile tutan kimse (müste'cir), kiralamayı kusur muhayyerliği ile de fesh edebilir. Gerek kusur, kiralama akdinden önce, gerekse ondan sonra hâsıl olsun müsavidir. Kiralama akdinden önce hâsıl olan kusurla reddinin caiz olması açıktır. Akdden sonra cevazı ise; ma'kûd'ün-aleyh, menfaatler olduğu içindir. Bunlar ise, azar azar meydana gelir. Böyle olan her şeyden, her cüz' ibtidâ menzîlesindedir. İmdi, teslim almazdan önce kusur hâsıl olmuştur, Bu ise, muhayyerliği, gerektirir. Nitekim, satışda olduğu gibi. Bu îzâha göre kusur, kira ile tutan kimsenin (müste'cirin) teslim almasmtlan önce veya sonra meydana gelmesinde fark yoktur. Çünkü müste'cirin teslim almasından sonra meydana gelip menfaati yok etlen kusur, ma'kûd'ün-aleyhin -^ki menfaatlerdir teslim alınmasından önce İmiş gibidir. Hidâye Şerhlerinde de böyle denmiştir.
Kusurun menfaati yok etmesi, evin harâb olması, değirmenin suyunun kesilmesi ve arzın suyunun kesilmesi gibi şeylerdir. Çünkü, buiılann her biri menfaati yok eder. Şu hâlde, fesh muhayyerliği sabit oîur.
ya da, kusur yararlanmaya zarar verirse, yâni kusur yararlanmayı tümüyle yok etmez, belki zarar verirse meselâ kira ile tutulan kölenin hasta olması veya binek hayvanının sırtında yara olması gibi, ki onlardan kısmen yararlanmak mümkün olursa bunlarda müste'cir kiralamayı fesh edebilir. Eğer kusur (ayib) yararlanmaya zarar vermezse veya kira ile tutan kimse, o zarar veren kusurla beraber yararlanıp menfaati elde ederse, ki bu durumda kusura razı olmuş demektir. veya kiraya veren kimse, o zarar veren şeyi giderirse, sebebin ortadan kalkma siyle kusur muhayyerliği de düşer. Bundan dolayı Fa-kîhler; «Kusur, maksûd olan menfaate zarar ve eksiklik vermezse, feshe cevaz verdirmez.» demişlerdir. Meselâ evin, ona güzellik veren bir duvarı olup, evde oturulmasında onunla yararlanümazsa ve o duvar yıkılsa, kira İle tutan kimse için fesh velayeti yoktur. Çünkü ma'kûd'ün-aleyh menfaattir. Onda zarar te'sîrli olmayınca, muhayyerlik sabit olmaz.
Kim ile tutan kimse (müste'cir), özür muhayyerliği ile de icâreyi fesh edebilir. Keza akd devam ederse, akd ile müstahak olmayan zararın lâzım gelmesi de böyledir. Nitekim bir kimse, ağrıyan dişinin çıkartılması için hekimi kiraladığı zaman dişinin ağrısının dinmesi gibi. Çünkü akd devam ederse, sağlam dişin sökülmesi lâzım gelir. Sağlam dişin çıkartılması veya sökülmesi ise kiralama akdiyle müstehak değildir.
Düğün yemeği pişirmek için bir aşçıyı kira ile tuttukda, gelinin ölmesi veya mu hâla a [73] edilmesiyle kiralama fesh edilir. Çünkü kiralama (icâre) akdi baki kalsa, müste'cir düğün yemeği (velîme) nden başka malının telef edilmesiyle zarar görür.
İcâre verdiği malın semeninden başka bir şeyle ödenemeyen borç lâzım gelmesi ile icâre fesh edilebilir. Çünkü mucir bir dükkân veya bir ev kiraya verip, ondan sonra iflâs edip, borçlarını ödemesi lâzım gel-dikde, o borçların ödenmesine ancak o kiraya verdiği dükkânın veya evin semeni ile kadir olsa ve icâreyi fesh etmek istese, fesh edebilir. Eğer mucir fesh etmezse, ona halise girmekle zarar dokunur. Bu durumda mucir, bu özür ile kiralama (icâre) akdini bozabilir. -
Yine, bir köleyi şehirde veya mutlak olarak hizmet için kira ile tutan kimse köle İle yolculuk yapmak isterse, icâre fesh edilir. «Mutlak olarak» sözünden murâd, hizmetin şehirde yapılmasiyle mukayyed olmamasıdır. Eğer şehirde hizmet etmeye yorumlanırsa, kölenin mâliki yolculukdan menettiği takdirde; özür mevcûd olduğu için, kira ile tutan kimsenin (müste'cirin) fesh etme hakkı vardır. Eğer kira ile tutan kimse, kölenin yolculuğunu murâd ederse, özür bulunduğundan dolayı, kölenin mâliki için fesh hakkı vardır. Şayet mâlik, kölenin yolculuk etmesine razı olursa, Özür ortadan kalktığı için müste'cirin fesh hakkı yoktur.
İçinde ticâret yapmak için dükkân kiralayan kimsenin iflâs etmesiyle kiralama (icâre) fesh edilir. Çünkü kiralama- (icâre), devam ederse, dükkânın ücretinin ödenmesi lâzım gelir. Ücreti ödemek ise, müste'cir iflâs ettiği, için imkânsızdır. İmdi, bu özür ile kiralamayı fesheder. -
Yine, kendi malı ile İş yapan terzi, giyecek diktirmek için bir köleyi kira İle tutup, iflâsı sebebiyle malıyla iş yapmayı terk etse, kiralamayı fesh edemez. Çünkü malı olmayıp, ücret ile iş yapan terzinin sermâyesi iğne ve makastır. Onun hakkında özür meydana gelmiş değildir.
Yolculuk etmek için hayvan kiralayan kimse (mükterî), yolculuğundan vazgeçse, kiralamayı fesh edebilir. Çünkü bu, Özürdür. Zîrâ akdin mûcebince yola devam etse, ona fazla zarar lâzım gelir. Çünkü onun maksadı, Hacc yolculuğu olup, Haccm vakti geçmiş olması muhtemeldir. Ya da, borçlusunu (medyununu) bulmaya gitmek isteyip, onun gelmesi' veya ticârete gitmek isteyip fakır düşmesi muhtemel olduğu için kiralamayı (icâreyi) fesh edebilir.
Terzinin, giyecek dikmesi için kira ile tuttuğu köleyi, kendisi sarraflık yapmak için terketmesi bunun hilâfmadır. Çünkü bu, özür değildir. Yâni müste'cir, kiralamayı (icâreyi) fesh edemez. Zîrâ kölenin, dükkânın bir-tarafında oturup terzilik; kendisinin de diğer tarafda sarraflık yapması mümkündür.
Hayvanı kiraya veren kinı&<; (mükâri) fikrini değiştirmekle, icâ-reyl fesh edemez. Çünkü bu da, özür değildir. Zîrâ, kendisi oturup, hayvanları çırağı veya işçisi ile göndermesi mümkündür.
Ücretle verdiği şeyi satmak ve borcun lâzım gelmesi ile de icâre fesh edilmez. Çünkü yukarıda geçtiği veehle, borç lâhık olmaksızın, bu dahî özür sayılmaz.
İcâreyt leshe hacet yok iken, iki âkidden birinin ölmesiyle eğer kendisi için akd yaptı iser akd münfesih olur. Çünkü kiralama (icâre) devam etse, memlûk olan menfaat yâhûd memlûk olan ücret, vârise intikâl etmekle âkidden başkası için akde müstehak olur. Bu ise, caiz değildir. Eğer kiralamayı, vekil, vasî ve mütevelli gibi, kendisinden başkası için akd etti ise kiralama bozulmaz. Çünkü mü stehakkun-aleyh ve müstehık devam etmektedir (bakîdir). Hattâ ma'kûd'ün-leh ölürse, bizim zikrettiğimiz sebebden dolayı icârc bâtıl olur.
Yine, kiralama, iki müste'cirden birinin veya iki mucirden birinin ölmesiyle, -yalnız kendi hissesinde münfesih olur. Sağ kalanın hissesinde, bakîdir. îmânı Züfer (Rh.A.); «İkisinde de bâtıl olur. Çünkü şuyû mânİ'dir.» demiştir. Biz deriz ki: Şartların, başlangıçta varlığına riâyet edilir. Bekasına i'tibâr edilmez. Nikâhda şehâdet gibi. [74]
Konular
- İstihkak Babı
- Selem Babı (Peşîn Para İle Veresiye Mal Almak)
- İstisna' :
- Çeşitli Mes'eleler
- Fâsid Şart İle Bâtıl Olan Ve Şarta Bağlanması Sahîh Olmayan Şeyler :
- Sarf (Sarraflık) Bâbı
- Alım Satım Bölümüne Ek
- Şufa Bölümü
- Kendisinde Şuf'a Olan Veya Olmayan Şey Babı
- Hibe Bölümü
- Hîbe'den Dönmek Babı
- Şarta Bağlı Hibe Hakkında Bir Fasıl
- Kira Bölümü
- Fâsid Kiralama Babı
- Kiralamaya Dâir Bir Bâb
- Kiralamanın Fesh Edilmesi Babı
- Çeşitli Mes'eleler
- Ariyet (Ödünç) Bölümü
- Vedia (Emânet) Bölümü
- Rehn Bölümü
- Rehn Olabilen Ve Rehn Edilmesi Sahih Olan Veya Olmayan Şeyler Babı
- Güvenilir (Adl) Kimsenin Yanına Konan Rehn Babı
- Rehn'de Tasarruf Ve Suç Babı
- Rehn Edilen Şeyler Hakkında Bir Fasıl
- Gasb Bölümü
- Gasb Edilen Şeyler Hakkında Bir Fasil
- İkrah (Zorlama) Bölümü
- Hacr (Tasarruftan Alıkoymak) Bölümü
- Oğlan Ve Kız Çocuğun Bulûğa Erişmesi Hakkında Bir Fasıl
- Me'zûn (Tasarruf Etmesine İzin Verilen Kimse) Bölümü