İslâm
Bir kimseye zekâtın farz olması için, o şahsın müslüman olması gerekir. Kafirin zekât vermesi faiz değildir. Be-dât'de de böyledir.
Bize göre, islâm, zekâtın, vücubünun şartı olduğu gibi, bekasının, da şartıdır. Mesela: Kendisine zekât farz olduktan sonra, irtidâd eden bir kimseden, Kİlümde olduğu gibi zekâtın farziyyeti düşer. Ve bu kimse, senelerce irtidad halinde kaldıktan sonra,.yeniden müslüman olsa, mürted olarak kaldığı o senelerin zekâtı kendisine farz olmaz. Mİrâcü'd - Dirâye'de de böyledir.
es - Sıyr, Fîmâ'da : Dâr-ı harbde müslüman olan bir kâfir, müslüman olduktan sonra, orada senelerce yaşasa, sonra da çıkıp îslâm Diyarına gelse; bu kimseden îmâm, (=: veliyyül-emr) zekât namına hiç bir şey almaz. Çünkü, bu kimse, o veliyyü'l - emrin velayeti altında değildi ki, kendisine zekât vermek vacip olsun
Ancak, bu kimse îalâm Diyarına gelmeden önce zekâtın: farz olduğunu biliyor idiyse, onun zekât vermesi ile fetva verilir. Btt nu bilmiyor idiyse, zekât vermesine fptva yoktur; onun zekât vermesi vacip olmaz.
İslâm Diyarında müsiüman olan kimselerin durumu; bu kaidenin hilafınadır. Çünkü, bu kimselerin zekât! vermesi, zekât vermenin farz olduğunu bilseler debilmeseİer de farzdır. Sirâcu 1 - Y«h-hâc'da da böyledir. [5]
Bize göre, islâm, zekâtın, vücubünun şartı olduğu gibi, bekasının, da şartıdır. Mesela: Kendisine zekât farz olduktan sonra, irtidâd eden bir kimseden, Kİlümde olduğu gibi zekâtın farziyyeti düşer. Ve bu kimse, senelerce irtidad halinde kaldıktan sonra,.yeniden müslüman olsa, mürted olarak kaldığı o senelerin zekâtı kendisine farz olmaz. Mİrâcü'd - Dirâye'de de böyledir.
es - Sıyr, Fîmâ'da : Dâr-ı harbde müslüman olan bir kâfir, müslüman olduktan sonra, orada senelerce yaşasa, sonra da çıkıp îslâm Diyarına gelse; bu kimseden îmâm, (=: veliyyül-emr) zekât namına hiç bir şey almaz. Çünkü, bu kimse, o veliyyü'l - emrin velayeti altında değildi ki, kendisine zekât vermek vacip olsun
Ancak, bu kimse îalâm Diyarına gelmeden önce zekâtın: farz olduğunu biliyor idiyse, onun zekât vermesi ile fetva verilir. Btt nu bilmiyor idiyse, zekât vermesine fptva yoktur; onun zekât vermesi vacip olmaz.
İslâm Diyarında müsiüman olan kimselerin durumu; bu kaidenin hilafınadır. Çünkü, bu kimselerin zekât! vermesi, zekât vermenin farz olduğunu bilseler debilmeseİer de farzdır. Sirâcu 1 - Y«h-hâc'da da böyledir. [5]
Konular
- KİTÂBÜ'L-EŞRİBE
- (İÇİLECEK ŞEYLER, İÇKİLER)
- 1- EŞRİBE NE DEMEKTİR; İÇKİ YAPILAN ŞEYLERİN MÂHİYETİ
- İçki Çeşitleri:
- İçilecek Şeylerin Hükmü
- Şarabın Hükmü:
- Ekseri Âlimlere Göre Haram Olan İçecekler
- Bütün Âlimlere Göre Helâl Olan İçecekler
- 2- İÇİLECEK ŞEYLER HAKKINDA ÇEŞİTLİ MES'ELELER
- 2- SARHOŞUN TASARRUFLARI
- ZEKAT
- 1- ZEKATIN MANASI, SIFATI VE ŞARTLARI
- Zekâtın Sıfatı :
- Zekâtın Vücubunün Şartları:
- Hürriyet :
- İslâm
- Akıl Ve Bulûğ :
- Nisab Miktar! Mal :
- Mala Tam Malik Olmak :
- Havaic-İ Asliyeden Fazla Mal :
- Nisabın Namı Olması :
- Malın Üzerinden Bir Sene Geçmesi :
- 2-OTLAK HAYVANLARIN ZEKÂTI
- Mukaddeme
- Develerin Zekâtı
- Sığırların Zekâtı
- Koyunların Zekâte
- Zekâta Tabî Olmayan Mallar
- 3- ALTININ, GÜMÜŞÜN VE TİCARET MALLARININ ZEKÂTI
- Altının Ve Gümüşün Zekâtı