Develerin Zekâtı
Beş adetten ,az olan develer için zekât yoktur. Hidâye'de de böyledir.
25 deveden az olan develer için, her 5 deveye 1 koyun zekât verilir. Aynî'de de böyledir.
Bu koyunların ise, bir yaşını bitirmiş, iki yaşma basmış olması gerekir. Cevheretü'jı - Nfeyyire'de de böyledir.
Deve adedi 25 e ulaşınca, zekât olarak iki yaşma girmiş dişi bir deve verilir. Deve adedi otuz beşe varıncaya kadar durvm böyledir.
Deve sayısı otuz altı olunca, zekât .olarak üç yaşına girmiş dişi bir deve verilir. Durum deve sayısı kırk beşe varıncaya kadar aynıdır.
Deve sayısı 46'ya varınca, zekât olarak, dört yaşına girmiş dişi bir deve-verilir. Altmış deveye varıncaya kadar durum yine böyledir.
Deve sayısı 61 olunca, zekât olarak beş yaşma basmış dişi bir deve verilir. 75 deveye kadar dunun yine böyledir.
Deve sayısı, 76 olunca, zekât olarak üç yaşma basmış iki adet dişi deve verilir. Deve sayısı 90 oluncaya kadar durum yine böyledir.
Deve sayısı, 91 olunca, zekât olarak dört yaşma girmiş iki adet dişi deve verilir. Deve sayısı 120 ye varıncaya kadar durum yine böyledir. Hidâye'de de böyledir.
Bundan sonra, 120 deve üzerine ilave edilen her beş deve için, dört yaşma basmış iki dişi deveye ilâve olarak birer koyun ilave edilerek zekât verilir. 145 deveye kadar, durum yine böyledir.
145 den 150 ye kadar olan develer için ise, dört yaşına basmış iki dişi deve üe iki yaşma basmış bir dişi deve zekât olarak verilir.
Deve sayısı tam 150 olunca da, zekât olarak dört yaşma girmiş üç dişi deve verilir.
Bundan sonra, develerin sayısı 175 e varıncaya kadar, her beş deve için -^-dört yaşına girmiş üç dişi deveye ilâveten birer koyun verilir.
175 den 186 deveye kadar, zekât olarak, dört yaşma basmış üç dişi deve ile ıUci yaşma basmış bir dişi deve yerilir.
186'dan 196 ya kadar, dört yaşma basmış üç dişi deve ile üç yaşına basmış bîr dişi deve, zt^kât olarak verilir.
196 dan 200 e kadar, zekât olarak, dört yaşını bitirmiş, 4- adet dişi deve verilir. Hüdâye Şerhi Aynî'de de böyledir.
200 den sonra, her elli deve için, sahibi isterse zekât olarak dört yaşma girmiş bir dişi deve verir; isterse de, her kırk deve dçin, üç yaşma basmış bir dişi deve verir. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyle-idr.
Bundan sonra da, 150 adedden sonraki elli adedde yapılan muamele, 200 adetten sonra gelen her 50 aded için de tatbik edilir. Bu bize göredir.
Devenin tek hörgüçlü olması ile çift hörgüçlü olması müsavidir. Hidâye'de de böyledir.
îmânı-ı A zam Ebû Hanîfe (R.A.) ile İmâm Muhammed (R. A.) 'in kavillerine göre, sâime olan develerin, zekâtı olarak verilecek olan devenin, en az iki yaşma basmış olması gerekir. Bu deveye «bint-i mehâd» denir. Tahâvî Şeriıi'nde de böyledir.
Zekâtı verilecek develet sayılırken, küçük ve kör olan develer de sayılır. Ancak, bunlar zekât olarak verilmezler.
Yavrusu oilan deve, yenilmek için beslenmekte olan deve, doğum yapacak deve ve erkek deve ide zekât olarak verilmez. Sâimenin zekât hususunda en hayırlı olanı, orta halli olanıdır. Sei-ahsi'nin Mu-hıyt'inde de böyledir.
Zekâtın, orta halli olan develerden verilmesi gerekir. Eğer o vasıfta deve bulunmazsa, zekât verecek kimse, daha üstün olan bir deveyi verir ve fazlasını geri alır. Veya ondan aşağı durumda olan bir deveyi verir ve bunun fazlasını da verir. Veyahut da, orta halli bir devemin kıymetini zekât olarak verir. «Fazlasını da verir» demekten maksat, «o devenin yavrusunu da verir.» demektir.
Zekâtı alan kimse, durum itibarı ile vasatın altında olan bir deveyi, zekât olarak almaz. Ya verilmesi gerekenin aynını ister veya onun kıymetini ister. Ancak, bu hususta, zekât veren kimseyi zorlamaz. [14]
25 deveden az olan develer için, her 5 deveye 1 koyun zekât verilir. Aynî'de de böyledir.
Bu koyunların ise, bir yaşını bitirmiş, iki yaşma basmış olması gerekir. Cevheretü'jı - Nfeyyire'de de böyledir.
Deve adedi 25 e ulaşınca, zekât olarak iki yaşma girmiş dişi bir deve verilir. Deve adedi otuz beşe varıncaya kadar durvm böyledir.
Deve sayısı otuz altı olunca, zekât .olarak üç yaşına girmiş dişi bir deve verilir. Durum deve sayısı kırk beşe varıncaya kadar aynıdır.
Deve sayısı 46'ya varınca, zekât olarak, dört yaşına girmiş dişi bir deve-verilir. Altmış deveye varıncaya kadar durum yine böyledir.
Deve sayısı 61 olunca, zekât olarak beş yaşma basmış dişi bir deve verilir. 75 deveye kadar dunun yine böyledir.
Deve sayısı, 76 olunca, zekât olarak üç yaşma basmış iki adet dişi deve verilir. Deve sayısı 90 oluncaya kadar durum yine böyledir.
Deve sayısı, 91 olunca, zekât olarak dört yaşma girmiş iki adet dişi deve verilir. Deve sayısı 120 ye varıncaya kadar durum yine böyledir. Hidâye'de de böyledir.
Bundan sonra, 120 deve üzerine ilave edilen her beş deve için, dört yaşma basmış iki dişi deveye ilâve olarak birer koyun ilave edilerek zekât verilir. 145 deveye kadar, durum yine böyledir.
145 den 150 ye kadar olan develer için ise, dört yaşına basmış iki dişi deve üe iki yaşma basmış bir dişi deve zekât olarak verilir.
Deve sayısı tam 150 olunca da, zekât olarak dört yaşma girmiş üç dişi deve verilir.
Bundan sonra, develerin sayısı 175 e varıncaya kadar, her beş deve için -^-dört yaşına girmiş üç dişi deveye ilâveten birer koyun verilir.
175 den 186 deveye kadar, zekât olarak, dört yaşma basmış üç dişi deve ile ıUci yaşma basmış bir dişi deve yerilir.
186'dan 196 ya kadar, dört yaşma basmış üç dişi deve ile üç yaşına basmış bîr dişi deve, zt^kât olarak verilir.
196 dan 200 e kadar, zekât olarak, dört yaşını bitirmiş, 4- adet dişi deve verilir. Hüdâye Şerhi Aynî'de de böyledir.
200 den sonra, her elli deve için, sahibi isterse zekât olarak dört yaşma girmiş bir dişi deve verir; isterse de, her kırk deve dçin, üç yaşma basmış bir dişi deve verir. Fetâvâyi Kâdîhân'da da böyle-idr.
Bundan sonra da, 150 adedden sonraki elli adedde yapılan muamele, 200 adetten sonra gelen her 50 aded için de tatbik edilir. Bu bize göredir.
Devenin tek hörgüçlü olması ile çift hörgüçlü olması müsavidir. Hidâye'de de böyledir.
îmânı-ı A zam Ebû Hanîfe (R.A.) ile İmâm Muhammed (R. A.) 'in kavillerine göre, sâime olan develerin, zekâtı olarak verilecek olan devenin, en az iki yaşma basmış olması gerekir. Bu deveye «bint-i mehâd» denir. Tahâvî Şeriıi'nde de böyledir.
Zekâtı verilecek develet sayılırken, küçük ve kör olan develer de sayılır. Ancak, bunlar zekât olarak verilmezler.
Yavrusu oilan deve, yenilmek için beslenmekte olan deve, doğum yapacak deve ve erkek deve ide zekât olarak verilmez. Sâimenin zekât hususunda en hayırlı olanı, orta halli olanıdır. Sei-ahsi'nin Mu-hıyt'inde de böyledir.
Zekâtın, orta halli olan develerden verilmesi gerekir. Eğer o vasıfta deve bulunmazsa, zekât verecek kimse, daha üstün olan bir deveyi verir ve fazlasını geri alır. Veya ondan aşağı durumda olan bir deveyi verir ve bunun fazlasını da verir. Veyahut da, orta halli bir devemin kıymetini zekât olarak verir. «Fazlasını da verir» demekten maksat, «o devenin yavrusunu da verir.» demektir.
Zekâtı alan kimse, durum itibarı ile vasatın altında olan bir deveyi, zekât olarak almaz. Ya verilmesi gerekenin aynını ister veya onun kıymetini ister. Ancak, bu hususta, zekât veren kimseyi zorlamaz. [14]
Konular
- 2- SARHOŞUN TASARRUFLARI
- ZEKAT
- 1- ZEKATIN MANASI, SIFATI VE ŞARTLARI
- Zekâtın Sıfatı :
- Zekâtın Vücubunün Şartları:
- Hürriyet :
- İslâm
- Akıl Ve Bulûğ :
- Nisab Miktar! Mal :
- Mala Tam Malik Olmak :
- Havaic-İ Asliyeden Fazla Mal :
- Nisabın Namı Olması :
- Malın Üzerinden Bir Sene Geçmesi :
- 2-OTLAK HAYVANLARIN ZEKÂTI
- Mukaddeme
- Develerin Zekâtı
- Sığırların Zekâtı
- Koyunların Zekâte
- Zekâta Tabî Olmayan Mallar
- 3- ALTININ, GÜMÜŞÜN VE TİCARET MALLARININ ZEKÂTI
- Altının Ve Gümüşün Zekâtı
- Ticaret Mallarının Zekâtı
- Zekâtla İlgili Bazı Mes'eleler
- 4- ÖŞÜR TOPLAYAN KİMSELERİN DURUMU
- 5- DEFİNELERİN VE MÂDENLERİN ZEKÂTI
- 6- ZİRAÎ MAHSULLERİN VE MEYVELERİN ZEKÂTI
- Öşür Suyu :
- Haraç Suyu :
- 7- ZEKÂT VERİLECEK KİMSELER
- Fakirler :