Tezkiyecinin, Cevabı Yazısı

Tezkiyeci şöyle der:

Onlar üç mertebe üzeredirler. Birincisinin şehâdeti caizdir veya adidir." der.

Şemsü'I-Eimme Serahsî şöyle buyurmuştur: Yalnız "adidir" demesi yetişmez. "Âdildir, şehâdeti makbuldür." diyecektir ki, adaletinden dolayı şehâdeti caiz olsun. Çünkü adalet, haddi tecâvüzden kaçınmakdir. Bu hâl dininde mahzur olanda da olabilir. Bu man'ada, onun da şehâdeti caiz olur. Halbuki tevbe etmiş olsa bile,iffetli bir kadı­na zina etti demiş olmak (= kazf) suçundan ceza alanın, şehâdeti makbul değildir.

İkinci   mertebesi:   Mesturdur.   Mestur   ise,   fâşık   kimsedir. Şehâdetinin makbul olmayışı* fışkından değildir. Fakat gafletinden veya benzeri şeylerdendir.

Ba'zı hâkimler, her iki sığayı bir "adi" makamında kabul eylemişlerdir.

Bunu, Şeyhu'I-Hâkim Semerkandîzikreylemiştir.
Mestur -âlimlerimizin örfünde- "diyanetçe hâli bilinmeyen şahıs" demektir. Zahîriyye'de de böyledir. [133]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..