70- BİR KADININ, ÖLEN KOCASININ VÂRİSİNE KARŞI AÇTIĞI MİRAS DA'VÂSININ KAYDI VE BU VÂRİSLERİN KADINA

Bir adam ölüp, bir oğul ve bir karısı ile bir de küçük oğîunu bırakır ve bu kadın, hâkimin huzuruna gelerek, oğlunuda beraber getirip, hâkimden mirasını ister; yanındaki oğlu da-"kadının mirasının tamamına karşı, sulh yaptıklarını" iddia ederek: "Şuna şuna karşılık olarak, bütün da'vâları için anlaşma yaptık." deyip, "anlaşmayı, kendi nefsi tarafından asaleten, küçük kardeşi tarafından da hükmî izinle yaptığını" bildirir; "bu anlaşmanın da küçük için hayırlı olduğuna" söyler ve "gerçekten bu kadının, sulh bedelini aldığını; kocasının tere­kesinden bir hakkının kalmadığını" anlatarak: "Bu da'vâ batıldır." derse; bunu, da'vâlı, da'vâcının terekeyi açıklamamış olmasından dolayı reddeder.

Terekede borç bulunması caizdir.

Bu takdirde sulh caiz olmaz. Ancak, borcu, sulhdan istisna eder­lerse o zaman caiz olur.

Şayet, terekede borç yoksa; mîrasdan isabet edecek miktarı aynı cinsten mal vererek sulh olmak caizdir. Fazla olursa, riba yerinde olacağından caiz olmaz.

Eğer, sulh bedeli, mîras cinsinden olmazsa; yine caiz olur. Ancak, sulh bedelini aynı mecliste, almak şart kılındı, da'vâlının "sulh mecli­sinde, bedeli teslim aldığını" söylemesi gerekmez.

Fakıyh Ebû Ca'fer, şöyle buyurdu.

Bu sulh terekede borç olmaz ise, caizdir. Bedel olarak, terekenin cinsinden olmayan bir şeyi vermek de caizdir. Bedel fazla da olsa caizdir.
Keza, terekede nakidden başka şey olmasa, sulh bedelini ondan vermek caizdir. Sulhun ibtaline imkân yoktur. Mufeıyt'te de böyledir. [135]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..