117- BİR ŞEYİN BELİRLENMİŞ OLAN BEDELİNİ TALEP DA'VÂSÎNIN KAYDI VE BU DA'VÂMIN REDDİ

Bu söylenen da'vânın sonunda, da'vâ olunan şahsın "bedelini da'vâcıya teslim edildiğini" söylemesi icâbeder. Da'vâlı ise, şu illet sebebiyle da'vâyı reddeder: Bu illet, "da'vâsmda, satılanı teslim eylediğini söylememesidir. Da'vânın sıhhati için, onu mutlaka söyleye­cektir. Ancak, söylerse bedelini isteyebilir. Çünkü, satılan şey teslim edilmeden önce, zayi olursa; satış bozulur. Müşterinin, o şeyin parasını vermesi gerekmez.

İkinci illet; da'vânın sonunda, "da'valinin parayı vermesinin vacip olduğunun" söylemesidir. Satışın sahih olduğu takdir edilirse; o para, da'vâlmın yanında, emânet gibidir. Vacip olan, onu teslim değil; tah­liyedir.

Bunların tamamı, bana göre son derece fâsiddir (= bozuktur):

Birincisi: Filan, dirhemler karşılığı satış yapmış ve şer'an hükme-dilmiştir. Elbette müşteri parasını teslim edecektir.

İkincisi: Bedel, müşterinin zimmetinde vacip olmuştur. Zimmet'de vacip olan şey, emânet olmaz. Bu söz nasıl doğru olur?
Müşterinin bütün malı zayi olsa bile, bedel sakıt olmaz. [189]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..