Fesih  Mes'eleleri

Feshetme yetkisi bakımından, nikâh akdeden kimseler dört kıs­ma ayrılırlar:
1- Fiili ve sözü İle, fesfh hakkına sahip olmayan fuzûlî kimse­ler:

Fuzûlî 'bir şahıs, bir adama, izni olmadan, bir kadının nikâhlasa; sonra da : «Ben bu akdi feshettim,» dese; bu nikâh 'bozulmuş olmaz.

Keza, bu fuzûlî şahıs, bir adama, o adamın 'karısının kız karde­şini, nikahlamış olsa; bu ikinci nikâh, mevkuf olur; önceki, kız kar­deşin nikâhından dolayı münfesih oimaz.
2- Yaptığı akîd, sözü ile fesli olduğu halde, fiili ile fesh ol­mayan kimse, yani, vekil :

Bir kimse, kendisini belli bir kadınla nikahlamak üzere, bir şahsı vekil tayin etse; vekil de, kadın adına fuzûlî bir rıza gösterip, bu kadını müvekkiline nikâhlasa; işte bu vekil, sözü ile akdini 'bozabilir.

Şayet, bu vekil, müvekkiline, müvekkilinin karısının kız kardeşini, nikahlamış olsa; bu a<kid sebebi ile, önceki kardeşin nikâh akdi, bo­zulmuş olmaz. Fetâvâyi Kâdîhân'da da-böyledir.

Ancak, bu v&kil, müvekkilinin mevcud karısını, başka bîr ni­kâhla, tekrar müvekkiline nikahlarsa; bu ikinci nikâhdan dolayı, ön-çeki nikâh geçersiz olur. Serahsî'nin Muhıyt'inde de böyledir.
3-  Sözü ile. değ i i de, fiili ile akdi fesh edebilen kimse:

Bir kimse, başka bir kimseyi, o kimsenin haberi olmadan, bîr bir kadınla nikâhlar; sonra da, o adam, bu şahsı, belli bir kadından başkası İle nikâ'hlamaya vekil tayin eder; bu vekil de bu defa, mü­vekkiline, önceki kadının kız kardeşini nikahlarsa, birinci nikâh, feshedilmiş olur. Bu, 'birinci nikâtun, —böyle hır fiille değil de— sözle feshedilmesi, sahih olmaz.
4-  Sözü iie de, fiili ile de, her hal-ü kârda akdini, fethetmesi mümkün olan kimse :

Bir kimse, diğer bir kimseyi, kendisini, beili bir kadının dışında, başka bir kadınfa nikahlamak için vekil tayin etse; vekilde, müvek­kiline bir kadın n-ikâhlasa; ancak, kadın adına yetkisi olmayan (fuzûlî) bir kimse, rıza göstermiş olsa; üu durumda ve'kil, bu akdi bozarsa, feshi cahih olur. Bu kadının kız kardeşini müvekkiline nikahlarsa, bu durumda da, öncek nikâh feshedilmiş olur. Fetâvâyî Kâdîhân'da da böyledir.
Fuzûlî kimse, n-ikâ'h konusunda, İcazetten [= izinden) önce, geri dönme ha'kkına sahip değildir.

Vekil ise, nikâh konusunda, sözle de, fiille de, geri dönme hak­kına sahiptir. Zahîriyye'de de 'böyledir.

Fuzûlî bir kişi, bir adamla 'bir kadını nikâhlasa; sonra, o ni­kahlanan şahıs, bir vekil tayin edip, kendisini nikahlamasını istese; müvekkil, vekilinin nikahladığı kadına razı olsa da sonra, bu akdi fes-hetse; bu fesih, sahih olmaz. Câroi'in rivayeti bunun üzerinedir.

Müvekkilinin emri ile, vekil, nikahladığı kadının kız karde­şini müvekkiline nikâhlasa, birinci a'kit geçersiz olur.
Bîr müvekkilin, iki vekilinden birisi, mutlak nikâhla, vekil tayin edilmiş olsa; hu vekilin yaptığı akdi, diğer vekil 'bozamaz, ftâbîyye1-de de 'böyledir.

Bir adsm izni olmadan bir kadını kendisine nikahladıktan son^j; kendisini? bir kadın daha nikâhlsmsk üzere, bir vekil tayin et­se de bu vekil, müvekkilinin yaptığını, lisanı ile bozsa; bu bozma sa­hih olmaz.

Bu vekil, şayet, o kadının kız kardeşini müvekkiline nikahlarsa; birinci nikâh geçersiz olur.
Eğer, bu vekii müvekkiline, bir akid İle iki kadın nFkâ'hlar, 'bu ka­dınlar da kız kardeş olurlar veya bu vekil, müvekkiline dört kadın nikahlarsa; bu durumlarda öncekinin nikâhı bozulmuş olmaz. Serah-sl in Muhiyt'inde de böyledir. [45]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..