72- ORTAKLIK MALININ SERMÂYESİNİN, MEKKE DİNARLARI OLDUĞU DA'VÂSININ KAYDA GEÇİRİLMESİ

Da'vâlı ve da'vâcı gelirler. Da'vâcı, iddia ederek: "Da'vâcı ve da'vâh olarak biz, inan ortaklığı kurduk. Sermâyenin tamamı -herbirimizden şu-şu kadardır ve her birimiz her türlü eşya ve kumaş alıp satıyoruz. Sermayemizi birbirine katıp, onu da'vâlının eline verdik. Bu ortak, o sermâyemin tamamı ile bez satın aldı. Sonra onu, şu kadar Mekke dinarına sattı. Bu dinarların ağırlığı, Mekke ağırlığıdır ve vâcib olan onun hissesininde Mekke dinarı olmasıdır. Şimdi elinde mevcut olan da odur. Mes'elesi sorulsun" der. Da'vâlı ise, onu -bir illet sebebiyle-: "Da'vâ Mekke dinarları olarak yapılıyor. Halbuki, bezin bedelinde yapılmalı idi. Bez bedelini, Mekke dinarına nakleyledi. Nak­liyat hakkında yapılan da'vâ ve beyyine, gıybeti hâlinde olduğundan, kabul edilmez (= dinlenmez)." diyerek reddederse; bize göre, bu söz doğru değildir ve da'vâlının bu iddiası bu gerekçe ile caiz olmaz. Çünkü, nakilde ihdar, ancak ona işaret için şarttır. Dinarlarda ve benzerlerinde işaret mümkün değildir. Çünkü, onların bazısı bazısına benzer. Onları birbirinden ayırmak imkânı olmaz. Sonra bu akid ortaklıkta İmâm Ebû Hantfe (R.A.) ve İmâm Ebû Yûsuf (R.A.)'un meşhur olan kavillerine göre sahih değildir. Çünkü, zamanımızda, bedel fülûs menzilindedir. Halbuki fülûs (= bakır parlar) İmâmeyn'in meşhur olan kavlinde ser­maye değildirler. Bundan sonra duruma bakılır: Eğer parayı veren, ortağına parayı verirken: "Bununla bir defa al ve sat." der; ortağı da o para ile bezleri alır ve Mekkî dinarları ile satar; sonra da onunla tekrar bir şey satın alıp onu da tekrar tekrar satarsa; bütün alış verişleri sahih ve geçerli olur. Müşteri, her alım-satımında parasına ve karma ortaktır. Tasarrufâtı da böyle geçerlidir.

Şayet, parayı verenin ortaklığı geçerli olmazsa, ortaklık zâten sahih olmaz. Vekâlet hükmüyle geçerli olur.

Şayet, parayı veren zat, ortağına: "Bu para ile al sat." derde "defalarca" demezse; adam da onunla bezleri alırsa; vekâlet sona erer. Ortağa, hissesi kadarını vermesi vacip olur. Sermayeden ve karından hissesi takdir edilir. Ondan sonra, ahmp-satılan şey, diğerinin nefsine âit olur.
Eğer, parayı Mekke dinarına çevirirse, kendisine para verene karşı gâsıp olur ve onun parası kadar tazminatta bulunur: [137]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..