80- CARİYELİK DA'VÂSINDA, CARİYENİN DA'VÂYI REDDİNİ KAYIT

Da'vâcı, da'vâlı olan câriye ile bizzat huzura gelirler. Da'vâcı iddia ederek: "Bu câriye, benim mülkümdür ve câriyemdir." Câriye ise, bunu inkâr etmekdedir. O takdirde da'vâcı, şahitlerini getirir. Eğer şahitler: "Bir gün, bir adam geldi. Bu huzurdaki cariyeyi, bu da'vâcı için, belirli bir fiata satmalarak, cariyeyi bu adama teslim eyledi." der­lerse; işte bu durumda, da'vâlı iki illetle da'vâyı reddeder.

Birincisi: Şahitler, şehâdetlerinde "satıcıdan satın alıp, iddiacıya teslim ettiklerini" söylediler. Cariyenin, "o cariyenin, satıcının mülkü olduğunu" isbatı da'vâcıya intikali sabit olması için gereklidir. Bu şehâdetle de, bu surette satıcı meçhul olduğu için satıcının mülkü olmaz. Meçhul için, mülk isbatı tahakkuk etmez.

Satıcı için mülk sabit olmayınca, bu şehâdetle müddeiye intikal nasıl sabit olur?

Şayet, satıcı bilinirse, şehâdet makbul olur ve o câriye, da'vâcıya hükmedilir.

İkinci illet: Şahitler, şehadette bulunduklarında: "Bir adam, cariyeyi bu da'vâcıya sattı." deyip; "müşteri bunu satın aldı." diye şehadette bulunmazlarsa; satın almaksızın mülk sabit olmaz. Fakat, ikinci illet sahih değildir. Zira, satış, satın alışı tazammun eder (= içine alır). Satın alış da, satışı tazammun eder.

Gürülmüyor mu ki: Bir adam, diğerine karşı: "Bu cariyeyi, şu kadar fıata sana sattım." deyip, parasını istese; satış da'vası her ne kadar "satın aldın." demese bile sahih olur.

Keza, da'vâcı: "Bu adam, bu cariyeyi bana sattı." diye iddia eylese; bu da'vâsı, o: "Ben, bunu ondan satın aldım." demese bile sahih olur.
İmâm Muhammed (R.A.), çok yerde böyle zikreyîemiştir. [145]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..