6- MÛZÂRAADA, MUAMELENİN ŞART KOŞULMASI

Müzâraada muamele şart koşulduğu zaman, duruma bakılır: Eğer tohum âmil tarafından ise, bu durumda müzaraa da, muamele de fâsid olur.

Şayet tohum arazi sahibinden ise, her ikîsîde caiz olur.

Muamelenin müzaraa üzerine atfedilmisi hâlinde, tohum hangi taraftan olursa olsun caiz olur.

Bir adam, diğerine, —içinde, hurma ağaçlan bulunan— kıraç bir araziyi müzaraa için, "tohumunu ekmek ve işini yapmak ve çıkan mah­sûle de yarı yarıya ortak olmak şartıyle, belirli seneler için verirse; bu müzaraa fâsiddir. Çünkü, her biri için, akdedilen iki şey vardır: Biri hur­ma ağaçları, diğeri amilin çalışması; bu iki akid diğeri için, müfsid bir akiddir. Muhıyi'te de böyledir.

Bu durumda, çıkan mahsûl, tamamen tohum sahibinin olur. Yer sahibine ise, ecr-i misil verilir. Zirâatci de fazla aldığını tasadduk eder. Çünkü, o, fâsid bir akidle, başkasının yerini ekmiş oldu.

Hurmalık sahibinin de âmilin ecr-i mislini vermesi gerekir. Çünkü o, ağaçlara hizmet eylemiştir. Çıkan hurmalar, mırma sahibine helâldir.

Taraflar aralarında üçte bir, Üçte iki şartını, hurmalık veya zira­at üzerine şart koşarlarsa; cevap yine aynıdır.

Şayet tohum yer sahibinden olursa mes'ele hâli üzre kalır, ve akid caiz olur. Çünkü âmil, onu kendi yerinde çalışmak üzere icarlamıştır. Ve onun hurma ağaçları da onun içine girer. Hakkında sözleşilen şey bir olur; bu da âmilin menfaatınadır.

Keza âmile''hurmaların onda dokuzu onun olması ve çıkacak eki­ne de yarı yarıya ortak olmaları" şartını koşarlarsa; bu akid de caiz olur. Çünkü, akid, şart koşulan tohum miktarının ihtilafı ile muhtelif olmaz. Ancak, akid üzerinde anlaşma yapılanların ihtilafı ile muhtelif olur.

Bir adam, diğerine bir yer ve bağ verirse; cevap, yine aynı cevaptır.

Bir adam, diğerine içinde hurma ağaçları bulunan bir yerini ve­rerek, ona:"Sana, bu yeri veriyorum. Tohumunu ek ve çalış; çıkacak mahsûlün yansı sana, yarısı da banadır" deyip ona o yeri teslim eder. âmil, —belirli senelerde— "hurmalara da bakacak onları sulayacak, çi-kan mahsûlün de yansına veya üçte birisine yahut üçte ikisine sahib olacak" diye şart koşarlarsa; işte bu caizdir. Bu, iki akid olmuş olmaz. Burda diğerine şart vardır; ona matuf kılınıyor.

Keza, bir kimse, âmile bir yerini ve bağını verip, ona:"Şu yere tohumunu ek; şu bağa da bak; onu bu da ve sula." derse; işte bu akid de caiz olur. Çünkü, bu durumda akdin birinde, diğeri de şart koşul­muş olmaktadır. Mebsât'ta da böyledir.
En doğrusunu bilen Allahu Teâlâ'dır. [21]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..