logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

12- MUAMELE VE MUZÂRAA'NIN FESHİNDE ÖZÜR

Müzaraanın feshinde, özrün bazı nevileri vardır:

Bu özürlerden ba'zıları, yer sahibine; ba'zılan ise zirâatciye aittir. Birincisi: Öyle bir borç ki o borç
1-) Bir borç için o yeri satmakdan başka çâre yoksa; işte bu özre binâ­en müzâraa akdi —şayet feshe imkân varsa— feshedilir. (= bozulur).

Şöyle ki: Zirâat semerisini verir; hasad zamanı gelmiş olur; akdi bozunca zarar artar ve o zarara tahammül edilmez olursa, işte bu tak­dirde, hâkim, borcu sebebiyle o yeri satar; sonra müzâraayı özür sebe­biyle fesheder; bizzat kendisi bozmamış olur.

Şayet feshe imkânı yoksa (meselâ: mezrûat yetişmemiş; hasad vak­ti gelmemiş ise) borç için, o yer satılmaz; mahsul yetişene kadar da akid bozulmaz.

Veya, mahsûl yetişene kadar, borçlu hapsedilir. Mahpusun bir şe-' yi satması, şer*an memnudur. Memnu ise mazurdur. Mahsul yetişince, bizzat kendisi çıksın, satsın borcunu yerine versin, dîye, hapisden çıka­rılır ve tekrar habsedilir; yoksa onun yerine hâkim satar.

İkincisi: Hastalık gibi, çünkü o âmelden âcizdir sefer —yolculuk— gibi çünkü ona ihtiyaç vardır bir takım âlet terketmiştir fakat onlar ka­rın doyurucu şeyler değildir. O halde amelden mânidir.

Muamelede, onlardan birisi çalışmaktan, özürsüz olarak imtina edemez. Muamele iki taraflı yapılır. Zehiyre'de de böyledir.

İmâm Mubmnmed (R.A.), el- Asi'da şöyle buyurmuştur:

Şayet tohum zirâatci tarafından olur ve o: "Ben bu sene zirâatı terk ediyorum.'* veya "Ben, bu sene başka yer ekmek istiyorum." derse; iş­te buna hakkı vardır. Ve böylece akid bozulmuş olur. Muhryt'te de böyledir.

İbâne'de şöyle zikredilmiştir: Hastalık hususunda tafsilat gerekir. Sefer faslı da böyledir.

Eğer işi yapmayı üzerine almış ve onu bizzat kendisi veya ücretlisi yapacaksa; onun hastalığı özür sayılmaz. O, bir ücretli çalıştırır.

Şayet, yalnız kendisi çalışmayı teahhüd ettiyse, o zaman hastalığı özür sayılır. TaUrhiniyye'de de böyledir.

Özür, tarla vaya hurmalık sahibi tarafından olur ve o hurmanın meyvesini veya o yeri satmadan başka, borcunu ödemeye bir imkânı bu­lunmazsa; Ziyâdât isimli kitabın müzâraa bölümündeki rivayete göre; elbette kazaya ve rizaya ihtiyaç vardır. Bu şahıs, borcu için, akdi fesheder.

Camia's- Sağîr'de İse: "Kazaya ve rızaya ihtiyaç yoktur." buyurulmuştur. Müteahhirîn âlimlerinin bir kısmı Ziyâdât'in rivayetini almışlar; bir kısmı da Câroiu's- Siğîr'in rivayetini almışlardır. Satıştan önce, hâ­kimden, akdin (= sözleşmenin) bozulması istenirse; hâkim bunu kabul etmez.

Fakat kendisi satar da, hâkimin huzurunda borcunu tesbit ederse; bu durumda akid, hükmen bozulmuş olur. Zehiyre'de de böyledir.

Müzâraa akdi yapıldıktan sonra, bu akid hangi sebeple bozulur? Bu sebepler çeşitlidir: Onlardan birisi: iki nevidir.
1-) Müzâraa akdi;

a-) Sarih lafızla

b-) Delâleten, feshedilebilir.

Sarih feshi: Feshi açık sözle söylemektir.

Delâlet ise, iki nevidir:

Birincisi: Akid zamanı, yer sahibinin tohumu vermekten kaçınmasıdır.

Zirâatci: "Ben bu yeri ekmek istemiyorum." derse, bu akid bozul­muş olur. Çünkü, bu durumda akid onun hakkında lâzım değildir. Onun, bundan imtinaya yolu vardır.

İkincisi: Bir efendisinin, izinli köleyi men etmesidir. Ona yer ve to­hum verilmiş olsa da men edilebilir.
2-) Akid müddetinin sona ermesi.
3-) Yer sahibinin ölmesi.

Yer sahibi, ister zirâattan önce, ister, sonra ölsün; ister ziraat ekin olsun, ister bakliyat olsun fark etmez. Yani akid bozulmuş olur.
4-) Ziraatcinin ölmesi. Ziraatçı de, ister ziraatten önce, isterse sonra ölsün; mahsûl, ister yetişkin olsun, ister yetişkin olmasın müsavidir. Be-dâi'de de böyledir. [27]

Konular