10- BAĞÎLER [152]
Bağîler: Başlarında bulunan bir idarecinin etrafında toplanıp, haddi tecâvüz ederek, ehl-i âdi ile savaşan bir topluluktur ki, velayetin (= idarenin, saltanatın) kendilerine ait olduğunu iddia ederler ve biz haklıyız diye te'vilde bulunurlar.
Bir hırsız topluluğu, bir şehri basıp mallarını alsa; bunlar bağî değil, hırsızdırlar. Hızânetü'I-Müftîn'de de böyledir.
Bir islâm topluluğu, veliyyü'l-emr'e itaat dâiresinden çıkıp; bilâhare mağlup olunca; tekrar islâm cemâatine dönmeye da'vet olunurlar. Şüpheleri kaldırılarak, tevbe etmeye çağırılırlar. Kâfî'de de böyledir.
Bu da'vet, vacip değildir.
Bağîlerin, silâh satın alıp, savaşa hazırlandıkları haberi kendisine ulaşınca; imâmın (= devlet başkanının), onları yakalayıp, bu hallerinden vaz geçene kadar hapsetmesi uygun olur.
İmâmın, imkân nisbetinde, şerri def etmek için, onlara tevbe ettirmeye çalışması münâsip olur. Hidâye'de de böyledir.
İmâm-ı adi'in, bağîlerle savaşması helâl olur. Bize göre, onlar önce başlamasalar bile; onların öldürülmelerinin mübâh olduğu sabit olunca, onlarla savaşmak helâl olur.
Bağîlerde, gerçek kıtal (= savaş) bulunmayınca da, onlara karşı, savaş tedbiri almak, mübâh olur.
Ehl-i adl'in (= bağı olmayanların) imâmı, bağîlerin, hezimete uğratıp, onlar, dağılmaya ve kaçmaya başladıkları zaman; onları takip etmek helâl olmaz. Ancak, bunun için, bunların, tekrar dönüp savaşabilecek, bir topluluklarının kalmamış olması gerekir.
Fakat, böyle bir toplulukları kaldığı müddetçe, ehl-i adi, bozguna uğramış bağîlerkakip eder.
îmâm, bağîlerden esir alınmış olanları, bir daha, o bağî topluluğuna iltihâk etmiyeceğini bilirse öldürmez.
Ancak, bunun aksinin olacağını, yani esir alman bağînin, tekrar o topluluğa iltihak edeceğini bilirse; bu durumda, onu öldürtebilir. Muhıyt'te de böyledir,
îrnâm dilerse, o şahsı hapseder. Hidâye'de de böyledir.
İmâm, bügat'ın (= bağîlerin) karılarım ve çocuklarını esir edemez. Onların mallarına da mâlik olamaz.
Ehl-i adlin eline geçen, bağîlere ait taşıt vasıtaları, silâhlar ve benzeri şeyler, o halde, onlara geri verilmez.
Onlarla savaşırken, ehl-i adlin, bu gibi şeylere ihtiyaçları varsa, bunlardan faydalanırlar.
Bunların silahları, bilâhare diğer malları gibi, yerine konarak, muhafaza edilir.
Taşıt vasıtaları ise, satılarak, bunların bedelleri saklanır. Çünkü, onlar, nafakaya muhtaçtırlar.
İmâm, bunlara, beytü'l-mâlden nafaka vermez, isyankâra, ihsan yapılmaz. Şayet, imâm, infâk ederse; isyankâr borçlanmış olur.
Harp durunca veya başlarındaki şahıs ayrılınca, imâm mallarını bağîlere geri verir.
İsyankârlar, mallarımızdan ve canlarımızdan harp esnasında telef ettiklerini, tevbe etmiş olduktan sonra, tazmin etmezler.
Keza, mürtedler de harp esnasında telef ettikleri şeyleri, müslüman oldukları zaman, tazmin etmezler. (= ödemezler.)
Şayet, mürtedlerin başlarında bir idarecileri varsa, harpten önce telef ettikleri şeyleri de, müslüman oldukları zaman tazmin etmezler.
Ancak, başlarında bir idarecileri yoksa; bu durumda almış oldukları şeyleri, mal sahiplerine geri verirler.
Bunlar, aldıkları bu malların sahibi olduklarına, te'vil yolu ile inanıyorlarsa; bu itikad bozuktur.
Bu te'vil, başlarında bulunan şahsa ulaşır.
Keza, ehl-i adi de, bu mürtedlerden itlaf ettikleri malları ve canlan, __onlar, müslüman olunca da tazmin etmezler. Zehıyre'de de böyledir.
Ehl-i adlin,.mürtedlerden, harp öncesi, telef ettiklerine gelince;
işte bunları tazmin ederler. NihâyeMe de böyledir.
Kıble ehlinden bir cemâat, başlarında bir idareci olduğu halde, veliyyü'1-emre karşı çıktığı zaman; bunların bir hayli kuvvet ve şevketleri bulunur ve bu karşı koyuş, sultanın onlara zulmü sebebiyle olmuşsa; bu durumda, sultanın (= imâmın, veliyyti'l-emrkı) onlara haksızlık yapmaması uygun olur.
Şayet, sultan, onlara haksızlık yapmaktan vazgeçmez; o topluluk da, sultanı öldürmek isterse; bu durumda, halka yakışan; sultana da, bağîlere de, yardım etmemektir.
Ancak, durum böyle olmaz da, sultan onlara zulmetmediği halde, bağîler: "Hak bizimledir." diye, velayet iddiasında bulunurlar ve sultanla savaşmak isterlerse; halkın sultana yardımcı olmaları uygun olur. SirâciyyeMe de böyledir.
Ehl-i harble, ne ile savaşılıyorsa; büğat ile de, o şeylerle savaşmak caiz olur. Ok atmak, mancılıkla taş atmak, üzerlerine su bırakmak, ateş salmak, gece baskım yapmak ve benzerleri gibi... Nihâye'de de böyledir.
Tecrîd'de şöyle denilmiştir:
Bağîlerle birlikte bulunan kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve körler öldürülmezler.
İsyankârlardan bir köle, esir edilmiş ve bu köle efendisi ile birlikte savaşa iştirak etmişse; bu durumda, bu köle öldürülebilir.
Fakat, köle, sadece, efendisine hizmet için gelmişse; bu durumda Öldürülmez. Fakat, bağîler hal edilene kadar hapsedilir.
Bağîlerin kadınları savaşıyorlarsa; onlar da öldürülebilir. Tatarhâ-niyye'de de böyledir.
Bir bağî, ehl-i adl'den birinin, yakın akrabası veya mahremi ise, ehl-i adi, onu öldürmeye gayret sarfetmez. Ancak, kendi nefsini korumaya bakar.
Ehl-i adl'in, bu kimsenin hayvanım öldürmesi, helâl olur. Böylece, o, hayvanından düşmüş olur ve onu da, başka birisi öldürebilir. Sirâ-ciyyeMe de böyledir.
Bağîler, zimmet ehli olan bir topluluktan yardım ister ve onlar da, ehl-i adile savaşmaya başlarlarsa; ehî-i adi de, ahidlerinde her hangi bir bozulma olmadan onlarla savaşırlar.
Bu durumda, bizden ehl-i zimmete, ehl-i zimmetten de bize, öldürmek, yaralamak veya mal almak gibi bir hal vuku bulursa; bağîlerde olduğu gibi tazminat yoktur.
İmâm Muhammed (R.A.), şöyle buyurmuştur:
Bağîler, zimmîlerin askerleri içinde olunca, bunlardan biri, diğerlerinden birini öldürürse, öldürene, kısas gerekmez. :
İmâm Muhammed (R.A.), Câmiu's-Sağîr'inde şöyle buyurmuştur:
Bağîler, bir şehre galebe çaldıklarında bunlardan biri, şehir halkından birini kasden öldürürse; daha sonra, biz, o şehİre galebe çaldığımızda, öldüren şahsa, kısas tatbik edilir.
Bu mes'elenin açıklanması şöyledir:
Bağîler galebe çalınca, orada, ehl-i adlin hükümleri, geçerli olmamıştır. Ta ki, şehrin imâmı onları iz'ac eylesin. Fakat, isyankârların hükmü geçerli olunca, ehl-i adl'in velayeti düşmüş olmaktadır. Bu durumda, şehir ehlinden bir kimseyi öldürene, onu öldürmesi sebebiyle, bir şey lâzım gelmez.
İmâm Muhammed (R.A.), Câmiu's-Sağîr'de şöyle buyurmuştur:
Ehl-i adl'den bir kimse, bağîlerden birini öldürünce; öldüren, diğerinin vârisi ise mirastan hissesini alır.
Şayet, ehl-i bağy'den biri, ehl-i adl'den varisi olduğu bir şahsı öldürür ve: "Ben, vâris olma hakkına sahibim. Ben, onu öldürdüğüm zaman, hak üzereydim." derse; bu kimse, öldürdüğü şahsa vâris olur.
Fakat, bu şahıs: "Ben onu öldürdüm. Halbuki ben, onu öldürdüğüm vakit, bâtıl üzere olduğunu biliyordum." derse; ona vâris olamaz.
Bu, İmâm-ı A'zam (R.A.) ile İmâm Muhammed (R.A.)'İn kavlidir. Mumyf te de böyledir.
Bağîlerden birisi, maktul olunca; o yıkanmaz ve cenaze namazı da kılınmaz.
Ehl-i adi öldürülünce ise, o şehid hükmüne tâbîdir. Şehidlere yapılan şeyler, buna da yapılır. Tahâvî Şerhi'nde de böyledir.
Bağîler, belde halkından, öşür veya haracı almışlarsa; bunlar, o ahâliden, aynı sene için bir daha alınmaz.
Eğer, bağîler, aldıkları bu şeyleri, verilmesi gereken yere verip, harcanması gereken yerlere sarf etmişlerse; bu durumda, bu mallar, onlardan da yeniden istenmez.
Ancak, bu bâğîlere: "Öşür veya haraçlarını, mal sahiplerine iade etmelerine,'' fetva verilir.
Netice, kendileri ile Allahu Teâla arasındadır.
Ancak âlimlerimiz: "Onların, haracı iadeleri, yeniden vermeleri vnktur Diyâneten, bu böyledir. Keza, öşürlerini de, yeniden vermek yoktur! Ancak, bunun için, bu balerin fakir olmaları gerekir. Gâyetü'i-Beyân'da da böyledir.
Fitne ehline, silâh satmak mekruhtur.
Bir kimsenin, ehl-i fitneden olduğunu bilmediği bir kimseye, Kûfe'de de silâh satmasında bir beis yoktur.
Fitne ehline silâh satmanın mekrûhluğu, bizzat, silâhla ilgilidir.
Fakat kendisi doğrudan doğruya savaşta, kullanılmayan, yalnız san'atta kullanılan demir ve benzeri şeyleri, bunlarla satmakta bir sakınca yoktur. Kâfi'de de böyledir. [153]
[1] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/137.
[2] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/137.
[3] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/137-138.
[4] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/138.
[5] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/138.
[6] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/139.
[7] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/139.
[8] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/139-141.
[9] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/141-142.
[10] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/142.
[11] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/142-143.
[12] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/143.
[13] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/143.
[14] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/143.
[15] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/144-145.
[16] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/145-146.
[17] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/146-147.
[18] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/147.
[19] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/147-148.
[20] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/148-149.
[21] Eşhür-ü hurûm: lslâmdan evvel savaşmanın ve adam öldürmenin haram kabul edildiği aylar.
[22] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/149-150.
[23] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/150.
[24] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/150.
[25] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/151.
[26] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/151.
[27] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/151.
[28] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/152.
[29] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/152.
[30] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/152.
[31] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/152-154.
[32] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/154-156.
[33] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/156-160.
[34] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/161-164.
[35] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/165.
[36] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/165-166.
[37] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/166.
[38] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/166.
[39] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/166-167.
[40] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/167-168.
[41] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/168.
[42] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/168-183.
[43] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/184.
[44] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/184-186.
[45] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/186-187.
[46] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/187-188.
[47] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/188-192.
[48] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/193-194.
[49] İhraz: Ganimet mallarını dar-î İslama ithal etmek.
[50] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/195-202.
[51] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/202-207.
[52] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/207-208.
[53] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/208-209.
[54] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/209.
[55] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/209.
[56] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/209-210.
[57] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/210-211.
[58] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/211-212.
[59] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/212-213.
[60] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/213-214.
[61] * TENFÎL: Veliyyü'l-emrin veya emîrin, gördüğü lüzum, üzerine, fazla bir sehim,bir atıyye veya muayyen . bir para vermek üzere, mücâhidleri harbe, terğîb,ye teşvikte bulunmasıdır.
Askerlere, bu şekilde tahsis edilen ve verilen mallara da Enfâl denir. Bunun tekili ise, nefl'dir.
[62] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/214-216.
[63] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/216-233.
[64] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/234-248.
[65] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/249.
[66] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/249.
[67] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/250.
[68] * Gadr: Hainlik, vefasızlık. Zulüm, merhametsizlik. Haksızlık.
[69] * Taarruz: İlişme, sataşma, takılma. Düşmana saldırma.
[70] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/250-252.
[71] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/252-253.
[72] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/253.
[73] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/253-256.
[74] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/256-260.
[75] Tenfîl: Ulûlemr tarafından harbe teşvik için, bir kısım gazilere verilen fazla pay veya tahsis edilen şey.
[76] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/261.
[77] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/261-262.
[78] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/262.
[79] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/262.
[80] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/263.
[81] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/264.
[82] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/264.
[83] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/264-265.
[84] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/265.
[85] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/265.
[86] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/265-268.
[87] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/268.
[88] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/268-271.
[89] Aliyye: Hediye, ihsan, bağış.
[90] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/271-272.
[91] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/272.
[92] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/272.
[93] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/272.
[94] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/273.
[95] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/273.
[96] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/273-274.
[97] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/274-275.
[98] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/275.
[99] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/275-276.
[100] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/276-277.
[101] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/277.
[102] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/278.
[103] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/278-279.
[104] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/279.
[105] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/279.
[106] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/279.
[107] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/279-280.
[108] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/281-282.
[109] * Mübeyyıda: Horasanlı îbnü Mukanna'ın taraftarı olan sapık bir fırka.
[110] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/282.
[111] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/283.
[112] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/283.
[113] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/283-284.
[114] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/284.
[115] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/285.
[116] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/285-286.
[117] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/286-288.
[118] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/288-289.
[119] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/289.
[120] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/289-290.
[121] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/290-292.
[122] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/292-293.
[123] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/293-295.
[124] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/296.
[125] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/296-297.
[126] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/297-298.
[127] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/298.
[128] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/298-299.
[129] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/299-300.
[130] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/301.
[131] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/301.
[132] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/301-304.
[133] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/304-305.
[134] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/305-310.
[135] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/310-312.
[136] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/312-319.
[137] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/320-325.
[138] Muavvezeteyn:Kur'ân-i Kerîm'in 113 ve 114. Felfik ve Nâs sûreleri.
[139] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/326-328.
[140] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/328-331.
[141] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/331.
[142] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/331-332.
[143] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/332-335.
[144] Haram ti aynîhî: Haddi zatinde, herkese karşı haram olan şey. Lâşe, şarap, akan kan gibi.
[145] Haram li gayrihî: Haddi zatinde, helâl olup, başkasının hakkından dolayı haram olan şey. Çalınan mal gibi.
[146] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/335-336.
[147] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/336-337.
[148] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/338-340.
[149] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/340-341.
[150] Ziinrtar: Papazların bellerine bağladıkları, uçları sarkık, iplen örme kuşak.
[151] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/342-352.
[152] Bağî: Adil olan bir veliyyü'1-emre veya onun naibine karşı, bir te'vile (= Kendisince doğru görülen bir delile) dayanarak isyan eden (= itaat dairesinden çıkan); bununla birlikte, müslümanlann öldürülmesini ve mallarının müsadere edilmesini; zürriyetlerinin esir edilmesini helâl görmeyen menca (= Kuvvet) sahibi bir müslüman demektir.
Umumiyetle, bu isyan, tek fert iarafından yapılm ayacağın dan, bu kelimenin çoğunluğu olan Büğal kelimesi kullanılır.
Bağilerden meydana gelen topluluğa ehl-i bağy denir.
Dâr-i bağy ise: Bağîlerin idaresi ve hakimiyeti altında bulunan bir islâm beldesi demektir.
[153] Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 4/353-357.
Anasayfaya dön | Kapak Sayfası |
Sadakat.Net © İslami web hizmetleri |
Eser: Fetvayı Hindiye
Fetvayı Hindiye
- KİTÂBÜ'S-SİYER SİYER, CİHAD VE DEVLETLER HUKUKU
- 1- SİYER NE DEMEKTİR? CİHÂD'IN TARİFİ, ŞARTI VE HÜKMÜ SİYER VE CİHÂDIN TARİFİ
- Cihâdın Mubah Olmasının Şartı
- Cihâdın Hükmü
- Nefir Nedir?
- Düşmanın Geldiğini Haber Veren Şahsın Durumu
- Kimlerle Savaşılır
- Cihâd, Kimlere Farzdır; Kimlere Farz Değildir?
- Cihâda Çıkmakla İlgili Diğer Hususlar
- Kadınlar Ve Cihâd
- Sabi Ve Mürâhık'ın Cihadı
- Borçlu Ve Cihâd
- Âlim Ve Cihâd
- Yanında Emânet Bulunan Şahıs Ve Cihâd
- Köle Ve Cihâd
- Müşriklerin Hücumu Ve Onların Takip Edilmesi
- Cihad Ve Bedel
- Serhadler
- Komutanlık
- Komutana İtaat
- Savaş Alanında Yardımlaşma
- Savaşla İlgili Bazı Mes'eleler
- Seriyye
- Rıbat
- 2- SAVAŞ NASIL YAPILIR ORDUNUN SAYILMASI
- İslâm Ordusu Dâr-i Harbde
- Kâfirler Kaç Sınıftır?
- Kendilerinden Cizye Alınması Caiz Olmayan Kâfirler
- Kendilerinden Cizye Alınması Caiz Olan Kâfirler
- Kendilerinden Cizye Alınıp Alınmayacağı İhtilaflı Olan Kâfirler
- Önce İslama Da'vet, Sonra Savaş
- Müslüman Savaşta Nasıl Davranır
- Kudürî'ye Göre Kâfirler Kaç Kısımdır?
- 3- SULH YAPMA, EMÂN VERME VE EMÂNI CAİZ OLANLAR
- Sulh
- Düşmana Silâh Satmak
- Emân Kimler Emân Verebilir
- Zimmînin Emânı
- Mükâtebin Emânı
- Kölenin Ve Cariyenin Emânı
- Çocuğun Emânı
- Emân İfâde Eden Lafızlar
- İşaretle Verilen Emân
- 4- GANİMETLER VE NASIL TAKSİM EDİLECEĞİ
- 1- Ganimetler
- Anlaşmayı Bozan Zimmîler
- İrtidâd Edenlerin Yurtları
- Müfâdât (= Esir Değiştirme)
- Henüz İslâm Diyarına Götürülmemiş Olan Ganimetle İlgili Mes'eleler
- İslâm Askeri, Dâr-i Harbde Nasıl Davranır
- 2- Ganimetler Nasıl Taksim Edilir
- Beşte Birin Taksimi
- Ganîmet Arasında Bulunan Kitaplar
- Kelâm Kitaplarının Satışı
- Üzerinde Haç Ve Resim Bulunan Ganîmet Eşyaları
- Ganîmet Arasında Bulunan Ehlî Hayvanlar
- El Değiştiren Ganimetler
- İzinsiz Olarak Ele Geçirilen Ganimetler
- Ganimetin Taksiminden Sonra Artan Miktar
- Çalınan Ganîmet Malları
- 3- Tenfîl [61] (= Ganimetten Fazla Ve Özel Hisse Vermek)
- Tenfîlin Hükmü
- 5- DÜŞMANLARIN İSTİLASI
- Dâr-i Harbin, Dâr-i İslâm Olmasının Şartı
- Dâr-i İslâmın, Dâr-i Harb Olmasının Şartı
- 6- MÜSTE'MEN (= EMÂN ALTINDA BULUNANLAR)
- 1- Müslümanların, Dâr-i Harbe Emân İle Girmeleri
- Dâr-i Harbe Götürülüp Götürülmeyecek Şeyler
- Bir Zimmî, Dâr-i Harbe Ne Götürebilir?
- Emanlı Harbi, Yurduna Dönerken Ne Götürebilir?
- 2- Harbînin Dâr-i İslama Girmesi
- 3- Ehl-i Harbin Hükümdarının, İslâm Devlet Başkanına Veya Ordu Komutanına Gönderdiği Hediye
- Devlet Memuruna Verilen Hediye
- 7- ÖŞÜR VE HARÂC ARAZİ İKİ NEV'ÎDTR
- Öşür Arazisi:
- Bazı Arazilerin Hududu
- Harâc Arazisi
- Sulhla Fethedilen Arazi
- Halkı İsteyerek Müslüman Olan Arazi
- Diriltilen Arz-ı Mevât'ın Vergisi
- Basra Arazisi
- Harâc Arazisinin Nevileri
- Harâc-ı Mukâsemenin Takdiri
- Harâc Arazisine Sahip Olan Herkes, Harâc Verir
- Velîyyü'l-Emr Tarafından, Öşrün Arazî Sahibine Bırakılması
- Sahibinin Bakmadığı Harâc Arazisi
- Özürsüz Olarak, Daha Düşük Değerli Bir Mahsul Yetiştiren Kimseden Alınacak Vergi
- Sahip Değiştiren Harâc Arazisi
- Bir Araziden Hem Harâc, Hem De Öşür Alınamıyacağı
- Öçür Arazisini Satın Alan Zimmî
- İşlenilmeyen Harâc Arazisinin Durumu
- Sahipleri Tarafından Terk Edilen Harâc Arazileri
- Zimmîlerin Başka Bir Yere Nakledilmeleri
- Cinsleri Karışık Olan Arazilerin Haracı
- Su Baskınına Veya Diğer Âfetlere Maruz Kalan Harâc Arazisi
- Âfete Maruz Kalan Öşür Arazisi
- Âfete Uğrayan Zîraatçilere Yardım
- Üzüm Çubuğu Veya Ağaç Dikilen Ziraat Arazisi
- Harâc Toplayacak Kimsenin Vasıfları
- Haraç Ve Öşür Borcu İle Ölen Kimse
- Haracı Veya Öşrü Verilmeyen Mahsulün Durumu
- Haracı Acilen (= Önceden) Almak
- 8- CİZYE
- Cizye Kimlerden Ve Ne Zaman Alınır
- Putperest Ve Mürted Araplar
- Cizyeden Muaf Olanlar
- Necrân Hıristiyanlarına Konan Vergi
- Köle Ve Cizye
- Ferdin Cizye Mükellefiyeti Ne Zaman Başlar
- Cizye Borcu Ne Zaman Kalkar
- İki Senelik Cizye Peşin Alınırsa
- Zimmîlerin Kilise, Havra Ve Ateş-Hâne Yapmak İstemeleri
- Önceden Yapılmış Kilise Ve Havralar
- Zîmmîlerîn Eskiden Yapılmış Kiliseleri Yıkılmışsa
- Harbîlerle Yapılması Uygun Olmayan Bazı Sulh Şekilleri
- Zimmîlerin Kılık, Kıyafet Ve Davranışları
- Zimmîlerin Kıyafetleri
- Müslümanlara Ait Şehirler
- İslam Şehirleri İle İlgili Hükümler
- Zimmîler, Kendi Dinlerince Yasak Olan Şeyleri Yapmaktan Menedilir
- Karısı Zimmiye Olan Müslüman
- Zimmîlerîn Müslümanlara Ait Bir Şehirde Oturmaları Ve Oradan Ev Satın Almaları
- Ahidlerî Bozulan Zimmîler
- 9- MÜRTEDLERLE İLGİLİ HÜKÜMLER
- Mürted Ne Demektir:
- İrtidâdın Rüknü:
- Riddetin Sahih Olmasının Şartı:
- Mürtedin Malı
- Mürtedin Tasarrufları (= Yaptığı İşler)
- Küfrü Gerektiren Haller
- 1) Îmân Ve İslâm'a Taalluk Eden, Küfür Sözleri
- 2) Allah'ın Zâtı Ve Sıfatları İle İlgili Küfür Sözleri
- 3) Peygamberlerle İlgili Küfür Lafızları
- 4) Kur'ân-ı Kerîme Taalluk Eden Küfür Lafızları
- 5) Namaz, Oruç Ve Zekâtla İlgili Küfür Lafızları
- Zekât:
- Oruç:
- 6) İlim Ve Âlimlerle İlgili Küfür Lafızları
- 7) Helâl Ve Haramla İlgili Küfür Lafızları
- 8) Fâsık, Fâcir Ve Benzerlerinin Sözlerine Taalluk Eden Küfür Lafızları:
- 9) Kıyamet Gününe Taalluk Eden Küfür Lafızlar!
- 10) Açık Ve Kinayeli Sözlerle, Küfrü Telkin Etmek, İrtidâdı Emretmek Ve Öğretmek Ve Kâfirlere Benzem
- Küfrü Telkin Etmek:
- Kâfirlere Benzemek
- 10- BAĞÎLER [152]
Son eklenen ruyalar
- rüya tabiri
- Rüyada beyaz kıyafetli olarak hz. Ali'yi görmek
- Dağdan inerken kurbağadan korkup bağırdım
- Altın yüzük, kar, ölü hayvanlar ve bal ikram ettim
- Rüyamda bulaşık makinası almam ne demek
- devamlı dişlerim elime dökülüyor agrısız
- rüyam da başka kimse nı namaz kıldı nı gormek
- rüyada kar görmek
- rüyamda sigara paketini eşime verdim
- ruyamda sag elımın sarktıgını gordum