İrtidâd Edenlerin Yurtları


Müslümanlardan bir topluluk, —Allah korkusunu— irtidad eder (— islâm dininden çıkar) ve kendi yurtlarına ve müslümanların yurtları­na galebe çalarlarsa; bi'1-ittifak, bunların yurdu, dâr-i harp olur.

Bilâhare, müslümanlar, bu mürtedleri yenerlerse; bu durumda, bunların erkekleri ya öldürülürler veya tekrar müslüman olurlar.

Bunlar, islâmiyete razı olmamaları hâlinde, öldürülürler. Kadın ve çocukları ise, müslüman olmaları için, zorlanırlar.

Malları ve arazileri, ganimet ehline taksim edilir. Yukarıda söylendiği gibi, bu durumda, araziye öşür konur.

İmâmın (= devlet başkanının, komutanın) reyi (= görüşü) bu mürtedlerin erkeklerini öldürmek; kadın ve çocuklarını ganîmet ehli arasında taksim etmek; arazilerini ise, taksim etmemek ve böyle yap­makta da, müslümanlar için, fayda mülâhaza ediyorsa; bu şekilde yapar.                     .                                      .

Şayet imâm, kendilerinden cizye, araziden de harâc almak için, bu araziye, ehî-i zimmet yollamak görüşünde olursa; bu şekilde yapar.

Bu durumda, bu arazî, ara/î-i memlûke olur ve bu araziden harâc alınır. Bu arazi, miras yolu ile vârislere intikâl eder.

İmam, burada, ehl-i zimmetin nakledilmesini uygun görmüştür. Maksadı, mürtedlerin ahidlerinden dönmemeleridir.

Şayet, bu mürtedler, müslümanların kendilerine galip gelmesinden sonra, tekrar islâmiyeti kabul ederlerse; hür olurlar. Bunlara yapılacak bir şey yoktur.

Ancak, bunların kadınları, çocukları ve mallan hakkında, imâm muhayyerdir. Dilerse, bunları ganîmet ehli arasında taksim eder. Ve arazilerini öşür arazisi yapar.

Dilerse, iyilik edip, hepsini onlara geri verir. Arazilerine de, dilerse harâc, dilerse öşür kor. Arazi hususunda, nasıl isterse öyle yapar. reıavayı tiınûiyye

İmâm (= komutan, devlet başkanı), ehl-i harbe ait beldelerden birini fethedip, ganimet ehli arasında taksim ettikten sonra; bu ehl-i harbe iyilikte bulunmak maksadı ile, köleliklerini kaldırıp, arazilerini geri vermek istese; böyle yapmaya hakkı (ve yetkisi) yoktur.

Keza, imâm, başta bu harbîlere iyilik yaparsa; sonradan, onlardan (bu malları) alıp, ganimet ehline taksim edemez. Muhıyt'te de böyledir.

Esirler hakkında, imâm muhayyerdir: "Dilerse, onları öldürür; dilerse, köle yapar.

Ancak, müşrik araplarla mürtedler köle yapılmazlar.

İmâm,  dilerse,  esirleri  hür  olarak,  müslümanların  zimmetinde . bırakır.

İmâm, müşrik araplarla mürtedleri hür bırakamaz. Bunları (müs-lüman olmamaları hâlinde) öldürtür. Tebyîn'de de böyledir.

Esirleri, tekrar dâr-i harbe   göndermek doğru olmaz.

İmâm Muhammed (R.A.), Siyer-i Kebîrinde şöyle buyurmuştur:

Müslüman esirlerle, kâfir esirlerini değiştirmekte, bir beis yoktur. Bu hususta, kadınla erkek arasında da fark yoktur.

İmâmeyn, bu kavli, "İmâm Ebû Hanîfe (R.A.)'nin, iki kavlinden, en açık ve makbul olanı budur." diye nakletmişlerdir. Muhıyt'te de böyledir.
Umûmun görüşü de budur. Nehnı'I-Fftık'ta da böyledir. [46]


Eser: Fetvayı Hindiye

  • Yeni Ekle
Yorumlar (0)

Fetvayı Hindiye

 

Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..